47. İSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ 11-30 Haziran

 İstanbul Müzik Festivali, Barok müziğin devlerinden 20. yüzyılın en çarpıcı bestecilerine, cazdan Osmanlı klasik müzik geleneğinin zenginliklerine 150 eserle 15 farklı mekânda 22 konsere ev sahipliği yapıyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, E.C.A. Presdöküm Sanayii A.Ş. sponsorluğunda düzenlenen 47. İstanbul Müzik Festivali 11-30 Haziran tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. İstanbul Müzik Festivali, müziğin aydınlanma yolculuğundaki rolünü ve evrendeki ikiliklerden doğan hikayeleri Var Olmanın Aydınlığı, Var Olmanın Karanlığı temasıyla sahnelere taşıyor. 47. İstanbul Müzik Festivali’nin programı, 5 Şubat Salı sabahı Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonu’nda yapılan bir basın toplantısıyla duyuruldu. Toplantıya İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Elginkan Topluluğu İcra Meclisi Başkanı ve E.C.A. Presdöküm Sanayii A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen, İKSV Genel Müdür Yardımcısı Yeşim Gürer Oymak ve İstanbul Müzik Festivali Direktörü Efruz Çakırkaya konuşmacı olarak katıldı. İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı konuşmasında, “47. İstanbul Müzik Festivali programında önemli solistler, genç yetenekler, büyük orkestralar, merakla beklenen topluluklar, en sevilen klasik müzik yapıtları ve dinleyiciyle ilk kez buluşacak yeni eserler yer alıyor. Hayatı, müziği, kültürü ve sanatı, tüm aydınlığı ve renkliliğiyle yaşayacağımız, ruhumuzu zenginleştirecek bir festival dönemi bizi bekliyor. Konservatuvar öğrencilerinin her zaman olduğu gibi ücretsiz olarak katılabilecekleri festivali bu yıl 2.000 üniversite öğrencisinin de kendilerine hediye ettiğimiz İKSV Kültür Sanat Kart ile, belki de ilk kez, takip edecek olmaları bize büyük bir heyecan veriyor. Kültür yaşamına erişim ve katılımı artırmaya yönelik bu girişimimizin yanı sıra genç müzisyenlere destek vermeye de devam ediyoruz. 2018 Aydın Gün Teşvik Ödülü’nü, genç piyanist Can Çakmur’a, 47. İstanbul Müzik Festivali’nin açılış töreninde sunacağız. İstanbul Kültür Sanat Vakfı adına, festivalimize katılan tüm sanatçılara, izleyicilerimize, festivale verdiği değer ve destek için festival sponsorumuz ECA Presdöküm Sanayi AŞ’ye ve 47. İstanbul Müzik Festivali’nin gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm kurum ve kuruluşlara içten teşekkürlerimizi sunuyorum,” dedi. Elginkan Topluluğu İcra Meclisi Başkanı ve E.C.A. Presdöküm Sanayii A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen konuşmasında, “Elginkan Topluluğu olarak; sanatla, sanatçıyla ve sanatseverlerle bir arada olmak, güzelliklere yer açmak, sanatın  gelişimini desteklemek temel ilkelerimiz arasında… Bu ilkelerimiz doğrultusunda,  İstanbul Müzik Festivali’nin festival sponsorluğunu bu yıl 4.kez üstleniyor ve bundan büyük mutluluk duyuyoruz. Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” sözünden de yola çıkarak, sanatla var oluşun aydınlık tarafını, karanlığa baskın tutmak için çalışacağız. Birlikte iyiyi, mutluluğu, aydınlığı büyüteceğiz. Sanata, eğitime, kültüre, ekonomiye destek olmaya devam edeceğiz. Tüm bunları yaparken de müziğin aydınlanma yolculuğundaki gücünden yararlanacağız. Her yıl olduğu gibi bu yıl da çok özel isimleri ağırlayacağımız festivalimizde ruhumuzu iyileştiren müzikler dinleyecek ve eşsiz bir var oluş yolculuğuna çıkacağız. Temennim, sloganımızda da söylediğimiz gibi, bu anlamlı yolculuğu “Yıllarca Beraber” devam ettirmek,” dedi. Festival programı ve temasına dair detayları aktaran İstanbul Müzik Festivali Direktörü Efruz Çakırkaya ise konuşmasında festivalin 2011 yılından günümüze uluslararası bestecilere verdiği siparişlerle bugüne dek 16 çağdaş eseri klasik müzik repertuarına kazandırdığını vurguladı. Çakırkaya konuşmasını, “İstanbul Müzik Festivali bu yıl Barok müziğin devleri Bach, Vivaldi, Handel’den 20. yüzyılın en çarpıcı bestecilerinden Şostakoviç’e, klezmerle yoğrulmuş caz müziğinden Osmanlı klasik müzik geleneğinin zenginliklerine 150 eserle 15 farklı mekânda 22 konsere ev sahipliği yapıyor. Başta festival sponsorumuz Elginkan Topluluğu olmak üzere; gösterilerimizin gerçekleşmesine katkıda bulunan tüm kurumlara desteklerinden dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum,” sözleriyle noktaladı. Festival 20 Gün Boyunca 15 Farklı Mekânda Müzikseverleri Ağırlayacak İstanbul Müzik Festivali müzikseverleri İstanbul’un 15 farklı mekânında ağırlayacak. Aya İrini Müzesi, Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall, İş Sanat Konser Salonu, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı, Rahmi M. Koç Müzesi, Süreyya Operası, Zorlu PSM, Kapalıçarşı ve Neve Şalom Sinagogu festivale ev sahipliği yapacak. Ayrıca İstanbul’un tarihi mekânlarından Samatya’da yapılacak Müzik Rotası ile ilk kez Altımermer Panayia Rum Ortodoks Kilisesi, Surp Anarad Hığutyun (Günahsız Meryem Ana) Ermeni Katolik Kilisesi, Aya Konstantinos ve Eleni Rum Ortodoks Kilisesi ve Surp Hovhannes Ermeni Kilisesi’ne konuk olacak. Ücretsiz olarak gerçekleştirilen Hafta Sonu Klasikleri ise bu yıl Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi ile Galata Meydanı’nda gerçekleştirilecek. Festivalin Teması: Var Olmanın Karanlığı, Var Olmanın Aydınlığı İstanbul Müzik Festivali 47. yılında Var Olmanın Karanlığı, Var Olmanın Aydınlığı ikiliği üzerinden hayata dair zıtlıkları, bu zıtlıklardan doğan müziği çeşitli performans ve konserlerle sahneye taşırken, bunların yaratım sürecindeki etkisine odaklanıyor. Bu ikiliklerden hareketle her dönem var oluşun hem karanlık hem aydınlık hikâyelerini anlatan, insanın kendisini ifade etme sürecindeki en etkili sanat türü olan müzik aracılığı ile aydınlık ve aydınlanmanın önemini vurguluyor. 47. İstanbul Müzik Festivali programında müziğin aydınlanma yolculuğundaki rolünü ve evrendeki ikiliklerden doğan hikayelerin müziğini sahnelere taşıyan bir çok konser yer alıyor; Ufuk & Bahar Dördüncü tarafından seslendirilecek olan Şostakoviç’in İki Piyano için Süiti ilk bölümde yas tutarken ikinci bölümde hayata tutunuyor. Aynı konserde  Zeynep Gedizlioğlu’nun festivalin siparişi olan iki piyano arasındaki gerilimli ilişkiyi anlattığı eseri, benzerlikler ve özdeşlikler, farklılıklar ve zıtlıklar üzerinden festival temasına gönderme yapıyor. Tekfen Filarmoni Orkestrası’nın seslendireceği Tchaikovsky’nin 6 Numaralı Senfonisi ölüm ve yaşam gücü arasındaki mücadeleyi dile getirirken, Brahms’ın yazdığı Alman Requiem’i ölümle uzlaşma ve bunun üstesinden gelerek yaşama odaklanmayı anlatan  “insan”a adanmış bir başyapıt olarak öne çıkıyor. Moskova Solistleri ve Yuri Bashmet konseri de programındaki her eserde bir ikilik barındırırken, ölümden hayata, karamsarlıktan umuda geçişlerle festivalin temasına gönderme yapıyor. Festival Açılış Konserinde Genç Bir Solisti Ağırlıyor İstanbul Müzik Festivali, açılış konserlerinde dünyada adlarından çok söz ettiren genç solistleri festival dinleyicileriyle buluşturmaya devam ediyor. 47. İstanbul Müzik Festivali’nin açılış konserinin solisti 17. Uluslararası Fryderyk Chopin Piyano Yarışması’nda birincilik ödülü alan 1994 doğumlu piyanist Seong-Jin Cho olacak. 2015 Ekim’inden bu yana Carnegie Hall’dan Amsterdam Concertgebouw’ya prestijli salonların, Berlin Filarmoni’den St. Petersburg ve Seul Filarmoni’ye önemli orkestraların konuğu olan; Valery Gergiev’den Esa-Pekka Salonen’e önde gelen şeflerle çalışan ve Simon Rattle’ın “piyanoda bir şair” diye bahsettiği Seong-Jin Cho, Türkiye’de ilk kez dinleyicilerle buluşacak. İstanbul Müzik Festivali’nin 2019-2022 Açılış Konseri Orkestrası olan Tekfen Filarmoni Orkestrası’nın sürekli şefi ve sanat yönetmeni Aziz Shokhakimov yönetiminde sahnede olacağı açılış konseri, 11 Haziran Salı akşamı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecek. Festivalin Onur Ödülü Prof. Rengim Gökmen’e Takdim Ediliyor 47. İstanbul Müzik Festivali’nin bu yılki Onur Ödülü, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası genel müzik direktörü ve Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi, orkestra şefi Devlet Sanatçısı Prof. Rengim Gökmen’e takdim edilecek. Rengim Gökmen’e ödülü 47. İstanbul Müzik Festivali açılış töreninde sunulacak. Müziğe küçük yaşlarda annesi opera sanatçısı Muazzez Gökmen’in denetiminde başlayan Gökmen, piyano ve kompozisyon çalışmalarını Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Ferhunde Erkin, Nimet Karatekin, İlhan Baran ve Ahmed Adnan Saygun ile tamamladıktan sonra orkestra şefliği öğrenimi için Türk hükümeti tarafından İtalya’ya gönderildi. Önce Roma Santa Cecilia Konservatuvarı, daha sonra Siena’daki Chigiana Akademisi ve Santa Cecilia Yüksek Müzik Akademisi şeflik bölümlerinden Franco Ferrara’nın öğrencisi olarak birincilikle mezun oldu. Avusturya, İngiltere ve Hollanda’da orkestra şefliği üzerine çalışmalar yaptıktan sonra 1980 yılında katıldığı San Remo Uluslararası Gino Marinuzzi Şeflik Yarışması’nı kazanarak büyük başarı elde etti. Daha sonra Avrupa’nın hemen hemen bütün ülkelerinde, ABD ve Güney Amerika’da konserler yönetti. 1984-89 yılları arasında Ankara Devlet Opera ve Balesi Genel Müzik Direktörü, 1992-95 ve 2007-2014 yılları arasında Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü olarak görev yaptı. Bu görevi sırasında Aspendos Opera ve Bale Festivali ile İstanbul Uluslararası Opera Festivali’ni başlattı. Sanatçı 1991-2006 yılları arasında İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Müzik Direktörü olarak görev yaptığı sırada sayısız konser, kayıt, yurtiçinde ve yurtdışında turneler gerçekleştirdi. 1998 yılında Devlet Sanatçısı seçilen ve aynı yıl İtalyan Hükümeti tarafından Şövalye Nişanı ile ödüllendirilen Rengim Gökmen, 1999 yılında Cumhurbaşkanlığı Yüksek Kültür ve Sanat Nişanı ile onurlandırıldı. Festivalin Yaşam Boyu Başarı Ödülü Yuri Bashmet’e Veriliyor 47. İstanbul Müzik Festivali Yaşam Boyu Başarı Ödülü The Times’ın “hiç kuşku yok ki dünyanın yaşayan en büyük müzisyenlerinden biri” olarak tanımladığı Yuri Bashmet’e sunulacak. Yuri Bashmet’e ödülü, Moskova Solistleri ile 20 Haziran Perşembe akşamı Aya İrini’de Türkiye İş Bankası gösteri sponsorluğunda gerçekleştirilecek konseri öncesinde takdim edilecek. Yuri Bashmet virtüözitesi, güçlü kişiliği ve zekâsıyla viyolaya müzik dünyasında yeni bir önem kazandırdı. Carnegie Hall, Amsterdam Concertgebouw, Londra Barbican, Berlin Filarmoni, La Scala, St. Petersburg Filarmoni gibi salonların tarihindeki ilk solo viyola konserlerini veren sanatçıydı. Günümüzün önde gelen bestecilerine viyola repertuvarını genişletmeleri yönünde ilham verdi: Alfred Schnittke, Sofia Gubaidulina, Alexander Tchaikovsky, Alexander Raskatov, Giya Kancheli, John Tavener dahil, pek çok besteci tarafından kendisine adanmış 55’in üzerinde viyola konçertosu yazıldı. Londra Senfoni Orkestrası Yuri Bashmet Festivali düzenledi. Şef ve solist olarak dünyanın en iyi orkestralarına konuk olan Yuri Bashmet’in oda müziği alanında en yakın işbirliği yaptığı sanatçılar arasında Sviatoslav Richter, Mstislav Rostropovich, Gidon Kremer, Anne Sophie Mutter, Martha Argerich, Jean-Yves Thibaudet, Maxim Vengerov, Natalia Gutman, Viktoria Mullova ve Borodin Quartet göze çarpıyor. Yuri Bashmet Moskova Aralık Geceleri Festivali sanat direktörlüğü, Novaya Rossiya Devlet Senfoni Orkestrası daimi şefliğinin yanı sıra Moskova Solistleri’nin kurucu şefliği görevini yürütüyor.  Yuri Bashmet 1992 yılında Moskova Konservatuvarı mezunlarından seçtiği, Rusya’nın en yetenekli genç müzisyenlerinden oluşan bir orkestra kurdu. O zamandan bu yana beş kıtada 55’ten fazla ülkede 2000’in üzerinde konser veren Moskova Solistleri, 2008 yılında kazandığı Grammy Ödülü ile bu ödülü kazanan ilk Rus oda orkestrası oldu. Festival Eser Siparişleriyle Sanatsal Üretime Katkıda Bulunmaya Devam Ediyor: İki eser siparişi, iki dünya prömiyeri İstanbul Müzik Festivali 2011 yılından bu yana yerli ve yabancı bestecilere verdiği eser siparişleriyle sanatsal üretime ve çağdaş müzik repertuvarının genişlemesine katkıda bulunmaya devam ediyor. Festival, bu yıl da sipariş ettiği iki yeni eserin dünya prömiyerine ev sahipliği yapıyor. Festivalin, Avrupa’da adından sıkça söz ettiren ve dünyada sadece kadın bestecilere verilen tek ödül olan Heidelberg Kadın Sanatçı Ödülü’nün geçen yılki sahibi Zeynep Gedizlioğlu’na iki piyano için sipariş ettiği eser ile Sochi Festivali ile ortak olarak, günümüzün en üretken bestecilerinden Alexander Tchaikovsky’e sipariş ettiği eser, dünyada ilk kez İstanbul Müzik Festivali kapsamında dinleyicilerle buluşacak. Eserleri Bonn Beethoven Festivali, Viyana Modern, Salzburg Festivali, cresc Bienali, Londra Soundstate Festivali dahil, pek çok festivalde seslendirilen Zeynep Gedizlioğlu 2012 yılında Ernst von Siemens Bestecilik Ödülü’nü, 2014’te Donizetti Müzik Ödülleri’nde Yılın Bestecisi Ödülü’nü ve 2018 yılında Heidelberg Kadın Sanatçı Ödülü’nü kazandı. Gedizlioğlu’nun eserini konserin solistleri, dünya sahnelerinde ve özellikle çağdaş müzik alanında beğeniyle takip edilen piyano ikilisi Ufuk ve Bahar Dördüncü seslendirecek.  İkilinin daha önce de birlikte çalıştıkları Berlin RIAS Oda Korosu ise Rönesans ve Barok dönemin aslına sadık yorumlarından 19. yüzyılın müzik dünyasına yeni bir anlayış getiren Romantik dönem icralarına ve en zorlu dünya prömiyerlerine kadar standartları belirleyen bir konumda yer alıyor. Şostakoviç ve Gedizlioğlu’ndan Brahms’ın aşk şarkılarına uzanan bir repertuvarla Berlin RIAS Oda Korosu ve Ufuk & Bahar Dördüncü 14 Haziran Cuma akşamı Süreyya Operası’nda ENKA Vakfı gösteri sponsorluğunda olacaklar. Alexander Tchaikovsky’nin yeni eseri ise 20 Haziran Perşembe akşamı Türkiye İş Bankası gösteri sponsorluğunda Aya İrini Müzesi’nde Yuri Bashmet ve Moskova Solistleri tarafından dünyada ilk kez seslendirilecek. Birçok uluslararası ödülün sahibi olan Alexander Tchaikovsky’nin besteleri dünyanın en önemli konser salonlarında çalındı. Tchaikovsky operadan baleye, oratoryodan senfoniye, vokal eserlerden oda müziğine kadar hemen her türde eser bestelemiştir. Müzik Rotası İstanbul’un Tarihi Semtlerinden Samatya’da İstanbul Müzik Festivali’nin artık bir gelenek haline gelen Müzik Rotası konserleri bu yıl İstanbul’un tarihi semtlerinden Samatya’da 16 Haziran Pazar günü gerçekleştirilecek. Müzik Rotası’nın ilk durağı Altımermer Panayia Rum Ortodoks Kilisesi’nde Viyanalı topluluk Vivid Consort bu sezon başında yayımladıkları albümlerinden Orta Çağ ezgilerini kendilerine özgü canlı ve renkli yorumlarıyla seslendirecekler. İkinci durak Surp Anarad Hığutyun (Günahsız Meryem Ana) Ermeni Katolik Kilisesi’nde ise ünlü Ermeni besteci Komitas’ın Minyatürler’i ve Anadolu halk ezgileriyle batının müzikal fikirlerini zarif bir biçimde sentezlediği eserler yazmış Ahmet Adnan Saygun’un 1 numaralı Yaylı Çalgılar Dörtlüsü, genç topluluk Saygun Quartet’in yorumundan dinleyicilerle buluşacak. Müzik Rotası’nın üçüncü durağı Karamanlılar Kilisesi olarak da bilinen Aya Konstantinos ve Eleni Rum Ortodoks Kilisesi. 1903 tarihli büyük ve süslü çan kulesi ile göze çarpan bu kilisede Ensemble Lumaka, Belle Époque ve iki savaş arası dönemin müziklerine odaklanan bir konser verecek. Rotanın son durağı Surp Hovhannes Ermeni Kilisesi’nde, şef Burak Onur Erdem tarafından kurulduğu 2010 yılından bu yana çeşitli yarışmalarda kazandığı ödüllerle ülkemizin uluslararası alanda tanınan korolarından biri olan Rezonans, “Kadim Sesler”, “Aşk Deyişleri” ve “Yeni Ufuklar” başlıklı üç bölümden oluşan bir seçki seslendirecek. bluechip Creative Events’in katkılarıyla gerçekleştirilecek olan Müzik Rotası boyunca profesyonel rehberler tarafından mekânların geçmişi ve bugünü hakkında bilgiler verilecek. Klasik Müziğin Göz Kamaştıran Yıldızı Yuja Wang Bir Kez Daha Festivale Konuk Oluyor Müzikal sezgisinin derinliği ve sahne karizmasıyla tanınan Çinli piyanist Yuja Wang, şef Gustavo Gimeno yönetimindeki Lüksemburg Filarmoni Orkestrası ile vereceği konserde müzikseverlere 15 Haziran Cumartesi akşamı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda unutulmaz bir akşam vadediyor. Dünyanın en benzersiz ve göz kamaştıran piyanistlerinden biri olarak kabul edilen Pekin doğumlu Yuja Wang, 2005 yılında Pinchas Zucherman’ın yönetimindeki National Arts Center Orkestrası eşliğinde ilk konserini verdiği günden bu yana dünyanın dört bir yanında önemli orkestralara konuk oldu ve turnelere çıktı. Müzik direktörü Gustavo Gimeno yönetiminde İstanbul Müzik Festivali’ne ilk kez konuk olacak Lüksemburg Filarmoni Orkestrası 1933’te kuruluşundan bu yana dünyanın dört bir yanından önemli şefleri ve solistleri konuk ettiği gibi Avrupa, Asya ve Amerika’da turnelere çıkıyor. Lüksemburg Filarmoni Orkestrası kayıtları Grammy, Diapason d’Or, Chocdu Monde de la Musique, Charles Cros dahil, pek çok ödüle sahip. Hafta Sonuna Güzel Bir Başlangıç Yapmak İçin Ücretsiz Konserler Devam Ediyor Festival kapsamında İstanbulluların hafta sonuna keyifli bir başlangıç yapmalarını sağlayan ücretsiz Hafta Sonu Klasikleri bu yıl Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi ve Galata Kulesi Meydanında gerçekleştirilecek. Hafta Sonu Klasikleri’nin ilkinde Viyanalı blok flüt üçlüsü Vivid Consort, Rönesans dönemi İngilteresi ve Fransası’ndan hayatı, doğayı ve türlü şekilleriyle aşkı kutlayan eserleri yorumluyor. Konser Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi’ndeki konser 15 Haziran Cumartesi sabahı 11.00’de gerçekleştirilecek. Vivid Consort topluluğunun üyeleri çalgılarındaki ustalıkları ve vokal becerilerinin yanı sıra enerjik sahne hâkimiyetleriyle geçmiş zamanların müziklerine hayat veriyorlar. Hafta Sonu Klasikleri’nin ikinci konseri Galata Kulesi Meydanında, Türkiye’nin ilk ve en uzun soluklu bakır nefesli beşlisi olan ve 15. sanat yılını kutlayan Golden Horn Brass’la müzikseverlere 29 Haziran Cumartesi sabahı 11.00’da hafta sonuna keyifli bir başlangıç yaptıracak. 5. Donizetti Klasik Müzik Ödülleri’nde Yılın Oda Müziği Topluluğu seçilen Golden Horn Brass’ın renkli ve çeşitli repertuvarı, barok dönemden çağdaş eserlere ve eser siparişlerine, caz ve pop müziğine uzanıyor. Festivalin Klasik Müziğin Yıldızlarını Buluşturduğu Serisi Yıldızlar Oda Müziği Festival Yıldızlar Oda Müziği sersinin ilk konserinde dünyada Beethoven Yılı olarak kutlanacak 2020’ye gönderme yapan bir programla, her biri seçkin birer Beethoven yorumcusu olan Isabelle Faust, Jean-Guihen Queyras ve Alexander Melnikov bir araya geliyor. Faust, Queyras ve Melnikov’un bir araya geldiği Yıldızlar Oda Müziği-I konseri 16 Haziran Pazar günü saat 20.00’da İş Sanat Konser Salonu’nda Nobel İlaç gösteri sponsorluğunda gerçekleştirilecek. Yıldızlarla Oda Müziği konser serisinin ikincisinde ise çağımızın en büyük Rus müzisyenlerinden ikisi, Alexander Kniazev ve Boris Berezovksy bir araya geliyor. Kniazev ve Berezovsky bu konserde viyolonsel repertuvarının başyapıtlarından Strauss’un sonatı ile Şostakoviç’in Sovyet otoriteleri tarafından sansürlenmeden hemen önceki dönemde yazdığı sonatını ve Rachmaninov’un son oda müziği eserini, 18 Haziran Salı akşamı İş Sanat Konser Salonu’nda seslendirecekler. BİFO ile Solistler Geçidi Beethoven Yılı’na doğru, bestecinin birden fazla solo çalgı için yazdığı tek konçerto olan Üçlü Konçerto günümüzün parlayan yıldızları Valeriy Sokolov, Narek Hakhnazaryan ve Yulianna Avdeeva’nın yorumuyla 22 Haziran Cumartesi Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda Borusan Holding gösteri sponsorluğunda müzikseverlerle buluşacak. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ayrıca Efdal Altun ve Çağ Erçağ solistliğinde Strauss’un Don Kişot’u seslendirecek. Çok Boyutlu Bir Müzik Deneyimi “Human Requiem” Berlin Radyo Korosu, çekirdek repertuvarında yer alan Brahms’ın Alman Requiemi’ni alışılmadık bir deneyime dönüştürüyor. Sahne ile izleyici arasındaki ayrımın ortadan kalktığı, müziğin çok yakın ve kişisel bir hâl aldığı “Human Requiem” de geleneksel konser deneyimleri yerle bir oluyor. Metin, insanlar, mekân ve ses arasında yepyeni bir dizi ilişki kuran bu performansta dinleyiciler müziğin tam ortasında, içinde yer alıyor; müzikle hareket ediyor, onun bir parçası haline geliyor. Bu benzersiz deneyim 28-29 Haziran’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde müzikseverlerle buluşacak. Jochen Sandig’in sahneye koyduğu “Human Requiem”i Berlin Radyo Korosu 2012’den bu yana tüm dünyada sahneliyor. Üç Grammy Ödülü sahibi topluluk, sezonda 60 konser ve yurtdışı turneleri gerçekleştirmekte. Repertuvarının genişliği, sıcak ve zengin nüanslarla bezeli sesi, mutlak doğruluğu ve tam 94 yıldır yeni şeyler denemekten hiç vazgeçmeyişi nedeniyle pek çok uluslararası orkestranın ve şefin tercih ettiği Berlin Radyo Korosu, ayrıca Berlin Filarmoni ve Deutsches Berlin Senfoni Orkestrası’nın da daimî ortağı. Festival “Yarının Kadın Yıldızları” ile Geleceğin Kadın Müzisyenlerini Desteklemeye Devam ediyor İstanbul Müzik Festivali’nin geleceğin kadın müzisyenlerini desteklemek amacıyla geçtiğimiz yıl başlattığı Yarının Kadın Yıldızları projesi, TSKB (Türk Sınai Kalkınma Bankası) işbirliği ve dinleyicilerin katkılarıyla üstün yetenekli müzisyenlerin çalgı, şan ve şeflik branşlarında uluslararası arenadaki kariyerlerinin ilerlemesine destek olmaya devam ediyor. Yarının Kadın Yıldızları: Genç Kadın Müzisyenler Destek Fonu’na lisans veya lisansüstü seviyesinde yurtdışında bir müzik okulundan kabul alan veya eğitimini sürdüren ya da kariyer gelişimine olumlu katkıda bulunacak ustalık sınıfı, orkestra seçmesi, yarışma gibi yurtdışı etkinlikler veya çalgı alımı gibi konularda desteğe ihtiyaç duyan kadın müzisyenler başvurabiliyor. Başvurular İKSV Genel Müdür Yardımcısı müzikolog Yeşim Gürer Oymak başkanlığında, keman sanatçısı ve orkestra şefi Hakan Şensoy, piyano sanatçıları Ufuk ve Bahar Dördüncü, klarnet sanatçısı Ayşegül Kirmanoğlu ve besteci Özkan Manav’dan oluşan seçici kurul tarafından değerlendirilecek. Seçici Kurul tarafından desteğe değer bulunan adaylar 25 Haziran Salı günü Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’da gerçekleştirilecek ve kemanın duayeni Ayla Erduran’ın da kanaat önderi ve konuk sanatçı olarak sahneye çıkacağı Yarının Kadın Yıldızları konserinde dinleyicilerle buluşacak. Desteğe hak kazanan müzisyenler ve konser programı seçici kurul kararını takiben 15 Nisan Pazartesi günü açıklanacak. Konser öncesinde gazeteci yazar Murat Yetkin moderatörlüğünde, milli paralimpik atlet Öznur Alamur ve Stanford Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Gözde Durmuş’un kişisel başarı hikâyelerini anlatacakları bir söyleşi de gerçekleştirilecek. İstanbul Müzik Festivali Görkemli Bir Konserle Sona Erecek 47. İstanbul Müzik Festivali’nin 30 Haziran Pazar akşamı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki kapanış konserinde, Şanghay Filarmoni Orkestrası, 2008 yılından bu yana daimi şefi olan Liang Zhang yönetiminde ve Fazıl Say solistliğinde Türkiye’deki ilk konserini verecek. Le Figaro gazetesinin 21. yüzyılın en büyük sanatçılarından biri olarak gösterdiği Fazıl Say 25 yılı aşkın süredir, klasik müzik dünyasında eşine ender rastlanan bir şekilde dinleyicilerine doğrudan ulaşıyor. Bugüne kadar beş kıtada konserler veren Say, festivalin kapanış konserinde Beethoven’ın 3. Piyano Konçertosu’nu seslendirecek. 2020 Beethoven Yılı’na doğru büyük besteciye bir kez daha saygı duruşunda bulunan konser Çin’in klasik müzikteki güçlü temsilcisi Şanghay Filarmoni Orkestrası’nı ilk kez İstanbul’da ağırlayacak. Kökeni 1950’ye dayanan orkestra, Yo-Yo Ma, Lang Lang, Isaac Stern, Itzhak Perlman, Vladimir Ashkenazy, Luciano Pavarotti, Plácido Domingo, José Carreras, Jessye Norman gibi solistleri konuk etti. Ayrıca İngiliz Kraliyet Balesi, Paris Ulusal Operası Balesi, Mariinsky Tiyatrosu Balesi gibi topluluklarla işbirliği yaptı. İstanbul Müzik Festivali’de İKSV Alt Kat İşbirliğiyle Çocuklar ve Gençlere Yönelik Özel Projeler Birlikte Güçlü Sesler Korosu İstanbul Müzik Festivali ve İKSV Alt Kat, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle çocuklar ve gençlere yönelik Birlikte Güçlü Sesler Korusu projesine imza atıyor. El Sistema bünyesindeki “White Hands Choir”dan ilhamlan Birlikte Güçlü Sesler Korosu, farklı engelleri olan çocuklar ve gençlerle, Barış İçin Müzik Korosu’nu bir araya getirecek. Koroda çocuklar ve gençlerin bir bölümü şarkıları seslendirirken, diğer bölümü ise işaret dili ile şarkılara eşlik edecek. Şefliğini Zeynep Eren Kovankaya’nın üstlendiği Birlikte Güçlü Sesler Korosu’nun şarkılarının işaret diline çevrilmesi, ritim uyumu ve koreografi çalışmalarını ise Buket Ela Demirel ve İpek Aktaşlı gerçekleştirecek. Birlikte Güçlü Sesler Korosu; Parıltı Görmeyen Çocuklara Destek Derneği, Türkiye Sağırlar Tesanüt Derneği, Türkiye Sağırlar Milli Federasyonu, Türkiye İşitme Engelliler Derneği ve Barış İçin Müzik Vakfı’nın değerli işbirlikleriyle hayata geçirilecek. Çalışmalarını İKSV Alt Kat: Öğrenme ve Etkileşim Alanı’nda sürdürecek Birlikte Güçlü Sesler Korosu, festival kapsamında 29 Haziran Cumartesi günü “Human Requiem” konseri öncesinde Zorlu PSM Amfi’de vereceği mini konserle festival izleyicileriyle buluşacak. İstanbul Müzik Festivali Çocuk Kitabı 47. İstanbul Müzik Festivali, Bernard Van Leer Vakfı’nın desteğiyle bir çocuk kitabı yayımlayacak. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feyza Çorapçı’nın akademik danışmanlığını yaptığı, hikâyesini Göknil Özkök Sezener’in kaleme aldığı ve Burcu Ural Kopan’ın editörlüğünü üstlendiği kitap, küçük festival takipçilerini festival mekanlarında geçen eğlenceli bir hikaye içinde müziğin temel öğeleriyle tanıştırmayı hedefliyor. 47. İstanbul Müzik Festivali çocuk kitabı Türkçe, İngilizce ve Arapça olmak üzere üç dilde hazırlanacak ve festival mekânlarıyla anlaşmalı kitabevlerinden ücretsiz olarak temin edilebilecek. Festival sırasında çeşitli festival mekânlarında ve İKSV Alt Kat: Öğrenme ve Etkileşim Alanı’nda kitapla bağlantılı atölye çalışmaları düzenlenecek. Farklı Disiplinlerden Konuşmacılarla Konsere Doğru Etkinlikleri Festival kapsamında müzikseverlerin deneyimlerini arttırmanın yanı sıra besteciler ve eserler hakkında daha fazla bilgi sahibi olmalarını sağlamak amacıyla düzenlenen Konsere Doğru Etkinlikleri bu yılda da farklı disiplinlerdeki konuşmacılarla buluşturmaya devam ediyor. Konuşmalar, müzik yazarı ve öğretim görevlisi Evin İlyasoğlu, besteci Özkan Manav, besteci Zeynep Gedizlioğlu, piyanist ve orkestra şefi Can Okan, Yeditepe Üniversitesi Felsefe Bölümü öğretim üyesi Levent Kavas, yazar ve edebiyat eleştirmeni Asuman Kafaoğlu–Büke, avukat, müzik yazarı ve İstanbul Müzik Festivali Danışma Kurulu Üyesi Feyzi Erçin, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Prof. Dr. Bülent Gözkân, gazeteci yazar Murat Yetkin, milli paralimpik atlet Öznur Alamur, Stanford Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Gözde Durmuş ve müzik yazarı ve İstanbul Müzik Festivali Danışma Kurulu Üyesi Aydın Büke gibi isimlerin katılımıyla yapılacak. Konsere Doğru Etkinlikleri programı bu yıl da edebiyat eleştirmeni Asuman Kafaoğlu-Büke danışmanlığında oluşturuldu. Konuşma programına muzik.iksv.org adresinden ulaşılabilir.