David Bowie ve Unutulmaz Sahne Karakterleri

David Bowie ve Unutulmaz Sahne Karakterleri
  • 2
    0
    0
    0
  • David Bowie için birçok sanat dalının adamıydı diyebiliriz. Kariyerinin her on yılında hit single'lar yaratan müzikal bir bukalemun olmasının yanı sıra hem filmlerde hem de sahnede yarattığı karakterlerle seyircilerin birçok duyguyu aynı anda yaşamasını sağlardı. Bu da onun müzik tarihindeki en kutuplaşan figürlerden biri olmasının nedenlerinden biridir. Bowie röportajlarında, diğer insanlara kıyasla her zaman nasıl farklı hissettiğinden bahsederdi. Ailesi şizofreni gibi ruhsal bozukluklar tarafından etkilenmiştir. Hatta bazı aile fertlerindeki bu ruhsal bozukluklar onları intihara kadar sürüklemiştir. Aile yaşantısındaki sıkıntılar onun erken yaşta neden bir soyutlanma ve depresyon hissettiğini açıklar niteliktedir. Ancak bu hislere ve kariyerinin ilk on yılı boyunca müzisyen olarak başarıyı yakalayamamasına rağmen tarzını geliştirmeye ve değiştirmeye devam etmiştir. Bu izolasyon ve melankolik duygular onun ilk yarattığı sahne karakterine de yansımıştır. Bu sahne karakterinin adı da Major Tom’dur.

    Major Tom

    Major Thomas'ın hikayesi aslında çok basit, uzaydaki tehlikeli bir yolculuğa çıkan bir astronot. Hikaye, Tom'un bir uzay gemisinde evden 1 milyon mil uzaklıkta mahsur kalmasıyla trajik bir şekilde sona eriyor. Major Tom'un karakteri, Space Oddity şarkısından başka Ashes to Ashes, Hallo Spaceboy, New Killer ve Blackstar şarkılarında da ortaya çıkmıştır.   "Ashes to Ashes" şarkısı aynı zamanda Bowie'nin hayatındaki derin bir sorunun yansımasıdır. Bowie, uzun bir süredir uyuşturucu bağımlılığından muzdaripti ve konu hakkında Major Tom'un sesiyle konuşmanın daha kolay olduğunu düşünüyordu. Bu karakter sadece Bowie'nin duygularını ifade etmesini kolaylaştırmakla kalmadı, aynı zamanda müzik ortamını genişletmesine de izin verdi. Örneğin "Space Oddity" şarkısı, birçok insanın ilişkilendirebileceği tutarlı bir hikaye anlattır. Hayatımızda hiçbir zaman korkutucu bir uzay yolculuğuna çıkmayabiliriz ama hepimiz başka bir ülkeye, okulun ilk gününe veya iş görüşmesine korkutucu bir yolculuk yaparız.

    Ziggy Stardust

    Karakter gelişiminde daha da abartılı ve üretken hale gelen Bowie’nin 1972’de en etkili karakteri hayat buldu ve Ziggy Stardust doğdu. Ziggy’i bu kadar çekici bir karakter yapan ilk şey, onun farklı olduğu gerçeğiydi. Bu noktaya kadar çok az sanatçı, kurgusal karakterler ve sahnede “role-playing”i kullanmıştı. 1970'lerin başlarında ortaya çıkan en modern rock gruplarına ve sanatçılara göz atabilir ve farkı hemen görebilirsiniz. Tabii ki bu grupların canlı performansları inanılmazdı ama Stardust’u diğerlerinden farklı yapan şey onun soluk teni ve adeta bu dünyadan olmayan bir varlık gibi giyinmesiydi. Ziggy’i sahnede gören seyircilerin şok olması normaldi, çünkü Ziggy zamanının çok ötesindeydi. Ama insanları kızdıran, şoka eden şey sadece Ziggy karakterinin davranışları ve giyinişi değildi. Asıl tepki Bowie’nin birkaç ay önce bir basın toplantısında eşcinsel olduğunu açıklamasıydı. Sene 70’ler olunca bu açıklaması insanlar tarafından pek de iyi karşılanmamıştır. Ziggy’i daha ilginç yapan şeylerden biri de onun hikayesidir. Şarkının hikayesinde insanlık, doğal kaynakların tükenmesi nedeniyle 5 yıl içinde yok olacaktır. Ziggy Stardust, yarı uzaylı yarı insandır ve bu trajik haberlerin ortaya çıkmasından hemen sonra bir rock yıldızı olmuştur. Ayrıca Ziggy dünyayı yıkımından kurtarmak için aşağı inecek bir “uzay adam”a inanıyordur. Ama bu olaylar gerçekleşmeden önce Ziggy hayranları tarafından öldürülmüştür. Bu karakter Bowie’de o kadar ayrı bir etki bıraktı ki röportajlarda ve kişisel hayatında da bir süre hayatına Ziggy Stardust olarak devam etti. Bowie 3 Temmuz 1973'te bu unutulmaz karakterini geride bıraktı.

    Aladdin Sane

    Ziggy'nin destanıyla dünyayı baştan çıkardıktan bir yıl sonra, Bowie yeni bir karakterini dünyaya tanıtmak için yeni bir saç modeli ve yüzü üzerinde bir şimşeğin resmiyle herkesin karşına çıktı: Aladdin Sane. Aladdin Sane, Ziggy Stardust'tan daha sert bir karakterdir. Yollarda yazılmış olan bu albüm, Amerikan kültürünün çöküşünü Aladdin’in, yani Bowie’nin, gözünden anlatır.

    Thin White Duke

    Bir süre sonra bu dünyaca tanınmış karakterinden kurtulduktan sonra ortaya “Thin White Duke”  çıkmıştır. Göz kamaştırıcı Ziggy Stardust'ın üstünden dört yıl geçtikten sonra Bowie, abartılı saçları ve makyajları yerine daha kısıtlanmış olan beyaz gömlekleri, siyah yelekleri ve sarışın, geriye jölelenmiş saçları koymuştur. Bu alter egosu, David Bowie'nin karanlık yıllarında uyuşturucu bağımlılığı ve stres ile mücadele ederken ortaya çıkmıştır. Bu alter egosunda Bowie, romantizmi arayan ama hislerini tamamen uyuşturan sorunlu bir adamı betimler. David Bowie yıllar boyunca Ziggy Stardust, Aladdin Sane ve Thin White Duke’a ek olarak Halloween Jack, Goblin King gibi başka karakterleri benimsemesinin yanı sıra bir sürü filmde de birbirinden farklı karakterlere bürünmüştür. Bir rolü oynamasının müzikle çok iyi çalışmasının sebebi, Bowie’nin her ikisi için de bir yeteneğe sahip olmasından kaynaklanıyordu. Müzik sanatını tiyatro ve hikaye anlatımıyla karıştırıp bunu daha büyük bir ortama yaymak, Bowie’nin birçok sanat dalının adamı olduğunu kadar bir jenerasyonu veya bir toplumu ne boyutta etkilediğini de kanıtlar niteliktedir. Kaynakça : 1,2,3,4,">5

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.