2006 yılında Alex Turner ve ekibinin henüz yirmili yaşlardayken isimlerini duyurmalarını sağlayan ve onları "Arctic Monkeys" yapan ilk stüdyo albümleri Whatever People Say I Am, That's What I'm Not en hızlı satış yapan albüm olarak İngiliz müzik tarihinde yer edinmişti. Hemen bir yıl aradan sonra kavuştuğumuz ikinci albümleri Favourite Worst Nightmare de, gruba yapılan "hype"ın devam etmesinde rol oynadı. Bu albüm her ne kadar 505, Old Yellow Bricks ve Fluorescent Adolescent gibi grubun mihenk taşı olan şarkıları barındırsa da Arctic Monkeys'in gördüğü büyük ilginin yanında biraz sönük kalan bir albümdü.
Üçüncü stüdyo albümü olan 2009 çıkışlı Humbug ise Arctic Monkeys'in gençlikten yetişkinliğe geçiş dönemini yansıtan bir çalışma olarak grubun diskografisinde yerini aldı. Bu albüm, daha önceki iki albüme göre daha olgun nitelikte bir albümdü. Şarkı sözlerine geneline karışıklık hakim olan, neredeyse her şarkıdan sonra sözleri tekrar tekrar okutan bir albüm olan Humbug, müzikal altyapısıyla da grubun gelişime açık olduğunu fark ettiriyordu.
Açılışı yapan My Propeller kasvetli havasının yanında sözlere odaklanarak dinlenildiğinde akıllarda soru işareti oluşturan bir şarkıydı. Turner röportajlarında şarkıda ruh halini kast ettiğini söylese de My Propeller'ın daha çok cinsellik üzerine kurulu olduğunu anlamak çok da zor olmasa gerek. Öne çıkan şarkılardan, aynı zamanda da albümün ilk teklisi olan Crying Lightning'de rastladığımız saykodelik ambiyansı Alex Turner'ın detaylı ve karışık sözler yazma tutkusuna borçluyuz. Şarkıya fazlasıyla hakim olan bass'lar ise grubun yeni tarzını özetler nitelikte.
Your past-times, consisted of the strange
And twisted and deranged
And I love that little game you had called
Crying lightning
And how you like to aggravate the ice-cream man on rainy afternoons
Humbug, genel olarak yüksek tempoda ilerleyen ve müzikal altyapısına "agresif" bir havanın hakim olduğu bir albüm fakat Dance Little Liar ve Cornerstone sayesinde aradığımız sakinliği bulabiliyoruz. Dance Little Liar'ın sözleri ilk dinleyişte basit ve anlaşılır gibi görünebilir ama aslında yine bir tartışma konusu yaratan şarkılar arasında yerini alıyor. Dinleyenlerin bir kısmı, sözleri sevgilisine yalan söyleyen birinin yalanlarının ortaya çıkması ve olayların buna bağlı olarak gelişmesi şeklinde yorumluyor. Fakat bu sözlerin, Arctic Monkeys'in Humbug beraberinde gelişen yeni tarzının bazı kitleler tarafından sevilmediği halde takdir göreceğini ve sözlere konu olan "yalancı"nın bahsi geçen kitleleri kast ettiğini söyleyenler de var. Bu konuyla ilgili grup üyelerinden gelen bir açıklama ise maalesef bulunmuyor.
Alex Turner'ın gizemli bir kadına ithafen yazdığı Cornerstone; bana kalırsa albümün en güzel şarkısı. İlk albümdeki Mardy Bum'un verdiği etkiyi Humbug'daki Cornerstone'dan alıyoruz. Turner'ın gördüğü bambaşka bir insanı eski sevgilisine benzettiğinde yaşadığı yanılsamayı anlattığı şarkıda bahsi geçen kişinin Secret Door'da da karşımıza çıkan kişiyle aynı olduğu yönünde söylentiler mevcut.
She was nothing but a vision trick
Under the warning light
She was close, close enough to be your ghost
But my chances turned to toast
When I asked her if I could call her your name
Alex Turner'ın lirikalite uzmanlığının ve Yorkshire aksanının Matt Helders'ın baterideki etkileyiciliğiyle birleşince ortaya kötü bir iş çıkması pek de mümkün değil ve Humbug, Arctic Monkeys dinleyicilerine bu durumu iyiden iyiye hissettiren bir albüm oldu. Queens of The Stone Age'den tanıdığımız Josh Homme'un prodüktör rolünde olmasının ise bu çalışmadaki etkisi büyük. Humbug, grubun geçmişinde gençlik ve yetişkinlik arasındaki bir basamak olarak yer edinmiş durumda.
Kaynak: 1, 2, 3
Yorum Bırakın