"Beep, beep!"
Bugs Bunny, Daffy Duck, Tweety gibi çizgi kahramanlar çocukluğumuzun en gözde tanıkları. Sabahın erken saatlerinde bile olsa bizi ekrana kilitleyen bu kahramanlar, pek çok komik ve eğlenceli maceralarıyla bizlere keyifli dakikalar yaşatırlardı. Hele bu kahramanlardan iki tanesi vardı ki bitmeyen kovalamacalarıyla tanınırlardı. Uzun mesafeleri saniyeler içinde almasına olanak sağlayan hızı ile Road Runner ve açgözlü Wile E. Coyote...
Wile E. Coyote ve Road Runner’ın maceralarını konu alan çizgi seri, 1949 yılında efsanevi animatör Chuck Jones tarafından Warner Bros için hazırlandı. Jones, seriyi yaratırken Mark Twain’in Roughing It adlı kitabından esinlendi. Twain kitapta çakalların çok aç olduklarını ve dünyanın en hızlı kuşunu bile kovalayabileceklerini söylemişti. Twain’in bu sözü Coyote ve Road Runner fikrini Jones’un aklında yeşertmeye yetti. Coyote’nin görünüşü ise tıpkı Jones gibi bir animatör olan Ken Harris’ten esinlenildi. Her ne kadar Coyote’nin ismi Wile Ethelbert Coyote olsa da ilk başlarda Don Coyote olarak düşünüldü. Bunun sebebi ise Miguel de Cervantes’in ünlü karakteri Don Kişot...
Jones, bu iki karakterin maceralarını dönemin en ünlü çizgi film teması olan kedi-fare temasına dair bir parodi olarak tasarladı. Tom ve Jerry o dönemde oldukça popülerdi ve bu tema üzerine kurulmuştu. Çizgi serilerin arka planında yer alan Güneybatı teması ise George Herriman’ın Krazy Kat çizgi romanlarını yansıtmakta.
Jones’un yarattığı karakterlerin yer aldığı maceralar ise Coyote’nin Road Runner’ı yakalamak için denediği binlerce yöntemi bir araya getiriyor. Amerika’nın güneybatı otobanlarında geçen maceralarda Coyote, Road Runner’ı yakalamak için her yolu denese de Road Runner’ın hızı Coyote için büyük bir problem niteliği taşıyor. Coyote’nin kullandığı yöntem, işe yaramamakla birlikte Coyote’nin zararına sonuçlanıyor ve bu da serideki mizah unsurunun temelini oluşturuyor. Kendisine karşı yapılan tüm planlara rağmen hala gülümseyen Road Runner ise uzun bacaklarıyla yorulmadan binlerce kilometre yolu kat etmeye devam ediyor.
Maceralarda Coyote ve Road Runner, kelimelerle olmasa da hem birbirleriyle hem de izleyenlerle iletişim kurmayı da ihmal etmiyorlar. Road Runner’ın kimliği haline gelen ötüşü ve Coyote’nin tabelaları bu iletişim yollarının en önemlileri. Ancak Coyote, Bugs Bunny ile yer aldığı Operation Rabbit adlı mini seride konuşuyor. Hem de mükemmel bir aksanla... Road Runner ise sadece beep beep sesiyle karşımıza çıkıyor.
1957 yılının sonlarına doğru arka plan tasarımları büyük bir değişikliğe uğradı. Keskin ve ağır kaya oluşumları daha da belirgin hale geldi ve bu tasarımlarda daha sıcak renkler tercih edildi. Arka planda yer alan çalıların şeklinde de bazı değişiklikler yapıldı. 1960 yılında ise renk şeması değiştirildi. Gökyüzü tekrar mavi renge döndü ve kayalardan bazıları beyaz renkli olarak tasarlandı. Tüm bu değişimlerden farklı olarak sahnelerin tabanını oluşturan parlak çöl rengi aynı kaldı.
Teorilerin ilk konusu Coyote’nin bu kadar ekipmanları nasıl elde ettiği yönündeydi. Maceralarda Coyote’nin bu ekipmanları alırken para harcadığına dair bir kanıtın olmaması akıllara, onun ACME Şirketi çalışanı olduğu fikrini getirdi. Öyle ki 2003 yılında çıkan Looney Tunes: Back in Action adlı filmde yer alan sahneler bu teoriyi doğrular nitelikteydi. Bir diğer açıklamada da maceralardan birinde Coyote’nin sınırsız limitli ACME kredi kartına sahip olmasıydı. Kredi kartı sayesinde Coyote, ACME Şirketi’nden istediği ürünü bedelsiz temin edebiliyordu. Ayrıca Coyote’nin ACME Şirketi’nin deneyleri için bir kobay olduğu teorileri de üretildi.
ACME ile ilgili teorilerden ikincisi ise şirketin adı üzerineydi. Şirketin isminin başarıda zirve nokta anlamına gelen "acme" olması buna karşılık ürünlerinin başarısız olması, ACME isminin bir ironi olarak seçildiği fikrini doğurdu. Ayrıca o dönemlerdeki telefon rehberlerinde ACME adlı bir şirket ilk sırada bulunuyordu. Bu da şirket isminin bir tesadüften meydana geldiğine işaretti. Bazı fikirler de ACME’nin A Company that Makes Everthing’in kısaltılmış hali olduğu yönündeydi. Şirketin ürün yelpazesinin çok geniş olması bu teoriyi destekliyordu. Üçüncü bir fikir de ACME isminin animasyonlar için optik yazıcılar üreten bir şirketten geldiğine dair şekillendi. Ancak bu teoriye inanan kişi sayısı çok fazla değildi. Nitekim Sears adlı bir mobilya şirketinin 1900’lerin başlarındaki posta sipariş kataloglarında yer alan ACME adlı ürünleri, isim konusunda en muhtemel açıklama olarak kabul edildi.

Sahne Tasarımları
Çizgi serinin ilk iki macerası olan Fast and Furry-ous ve Beep Beep’te yer alan çöl sahneleri Robert Gribbroek tarafından aşırı gerçekçi olarak tasarlandı. Daha sonraki maceralarda ise sahne tasarımları daha soyut olarak Maurice Noble tarafından gerçekleştirildi. 1965’te yayımlanan The Wild Chase adlı macerada Road Runner’ın Texaslı olduğundan bahsedilmişti. Bu da Coyote ve Road Runner’ın maceralarının Texas’ta geçtiğine dair teorilerin temelini oluşturdu. Maceralarda gökyüzü tasarımları da zaman içerisinde değişimlere uğradı. 1952 yılının sonlarından 1954 yılına kadar gökyüzü, beyaz tonlarının ağırlıklı olduğu yarı gerçekçi bir şekilde tasarlandı. Arka plandaki yer çekimine meydan okuyan kaya oluşumları ise 1954 yılının başlarında ortaya çıktı. 1956 yılında ise gökyüzü tasarımları, parlak sarı tonlarında yapıldı.
ACME Şirketi
Wile E. Coyote’nin Road Runner’ı ele geçirme planlarında kullandığı tüm ekipman, hayali bir şirket olan ACME Şirketi etiketini taşıyordu. Her ne kadar ürünleri başarısız ve Coyote’ye destek yerine köstek olsa da maceraların neredeyse hepsinde yer alması, ACME ismini popüler hale getirdi. Bu popülarite beraberinde bazı teorileri de getirdi.

Yorum Bırakın