Kötülerin korkulu rüyası, Gotham Şehri'nin koruyucusu, yakışıklı bir milyoner, sivri kulaklı adalet savunucusu... O, Batman... Küçük yaşta büyük bir trajediyle ailesini kaybeden Bruce Wayne, tanık olduğu felaketten sonra artık asla eskisi gibi olamayacaktı.
1938 yılında Superman karakteri çizgi roman sektöründe büyük bir başarı yakalayınca, daha fazla süper kahraman için çalışmalar başladı. Bunun üzerine Bob Kane ve Bill Finger, Superman tarzında kırmızı kostümlü, yüzü maskeli, iki sabit kanata sahip olan Batman'i yarattılar. Bob Kane, Batman'in bu ilk görünümünü yarattıktan sonra Bill Finger karakteri revize ederek günümüzdeki Batman'e yakın haline dönüştürdü.
Batman'in yaratılmasında pek çok gerçek ve kurgusal karakterin rolü büyük. Zorro, Dracula, Sherlock Holmes gibi karakterlerin yanında Leonardo Da Vinci gibi bir bilim insanı da Batman'in hikayesinden görünümüne kadar pek çok konuda ilham kaynağı oldu. Karakterin gizli kimliği olan Bruce Wayne ismi de Finger tarafından İskoçya vatanseveri Robert Bruce ve meclis üyesi Anthony Wayne'in kombinasyonu ile bulundu.
Finger'ın revizyonundan sonra Batman karakterine çok fazla yenilik yapılmadı. Bu süre zarfında bazı bilim kurgu unsurları Batman hikayelerine eklense de karakterimiz en sonunda yine dedektif kökenine geri döndü. Fakat Frank Miller, 'Batman: Year One' adlı dört sayılık mini seride, modern Batman'in ilk adımlarını atmış oldu. Batman Begins filminin de en çok esinlendiği çizgi roman serisi olan 'Batman: Year One' ile Miller, Batman'in kökenini yeniden anlattı ve karakterdeki cesaret olgusunu vurguladı.
Batman'in karakteri ve görüntüsü yıllar geçtikçe değişikliğe uğrasa da ailesinin ölümü ve adalet peşinde olması gibi konular hiç değişmedi. Ailesi öldükten sonra büyük bir mirasın sahibi olan Bruce, yaşadığı trajedi sonrasında ailesinin intikamını almayı hedefledi. Bu amaçla kimya, suç bilimi, adli tıp, dövüş sanatları gibi pek çok alanda kendini geliştirdi.
Bir gün evde oturup düşmanlarına korku salmayı düşündüğü sırada pencereden giren yarasa, Bruce'a Batman'in ilk sinyallerini verdi. Düşmanlarına korku salmak için yarasa temasıyla ailesinin intikamını almak isteyen Bruce, Gotham Şehri'nin kurtarılmasının da gerektiğini fark edip amacını genişletti ve Gotham'da adaleti sağlamayı amaçladı.
Bu girişim Gotham Polisi'nin dikkatini çekti ve ilk başlarda hiç kolay olmadı. Kötü karakterlerin ve şiddetin arttığı şehirde ilk başlarda kabul görmeyen Batman, daha sonra Gotham Polisi'nin de kahramanlarından biri haline geldi. Polis Departmanı'nın başı Jim Gordon ile işbirliği yapan Batman, kötüleri hapse tıkmaya ve şehrini korumaya yemin etti.
Batman'in en büyük özelliği, karşılaştığı kötü karakterleri öldürmeme prensibine sahip olması. Öldürme eyleminin kendisini kötü karakterlerden biri gibi kılacağını düşünen Batman, kötü adamları öldürmek yerine adalete teslim etmeyi seçti ve bu prensibinden hiçbir zaman vazgeçmedi. Öyle ki, en azılı düşmanı olan Joker'in kendisine, şehrine ve şehrinin insanlarına yaptığı onca kötülüğe rağmen ona karşı da bu prensibi uygulamayı seçti.
Batman'in Bruce Wayne'den başka iki farklı kişiliği daha mevcut. Kara Şovalye karakterini yeraltı dünyasına korku salmak için, Matches Malone karakterini ise suç mahallerine sızmak için yaratan Bruce, bu karakterler sayesinde pek çok suçluyu yakaladı ve şehrini güvence altına aldı.
Öte yandan, Batman yalnız çalışır gibi görünse de bu pek doğru değil. Hatta kendisine ait bir ailesi bile mevcut. Kendisine küçüklüğünden beri baba figürü olan kahyası Alfred Pennyworth, evlat edindiği Robin'ler Dick Grayson, Jason Todd ve Tim Drake, Gotham Polis Departmanı'nın başı Jim Gordon, Gordon'ın kızı Barbara Gordon (Oracle) ve son olarak kendisine ekipman sağlayan Lucius Fox, Batman'in Gotham'ı koruması yolunda en yakın yardımcıları konumunda. Bununla birlikte, aralarında Superman, Wonder Woman, Flash gibi kahramanların bulunduğu Justice League'in kurulmasında da Batman büyük rol oynadı. Fakat, Batman'in yeni ailesi aynı zamanda onun en büyük zaafı. Daha önce korkunç bir şekilde ailesinin öldürülmesine şahit olan Bruce Wayne, bunun bir daha yaşanmaması için aile kurmaktan kaçındı ama daha sonra evlat edindiği çocuklarıyla ve en yakın dostlarıyla kendini yeniden bir aile ortamında buldu. Ancak bu korkusunu yenemeyen Batman, herhangi bir tehlike anında ailesinin diğer üyelerini tehlikeden hep uzak tutmaya çalıştı. Bu kişiler Nightwing, Red Hood, Robin gibi kahramanlar olsa bile.
Batman'in özel bir gücü yok. Superman gibi uçamıyor, gözlerinden lazer çıkaramıyor ya da Flash gibi ışık hızına sahip değil. Fakat ustalaştığı pek çok alan, kullandığı ekipmanlar ve zekası sayesinde en az özel güçlere sahip kahramanlar kadar önemli bir karakter. Aynı zamanda üst insanı temsil eden Batman; Batmobile, Batcycle, Batplane gibi son teknolojiyle donatılmış araçlara ve Batarang, Grapping Gun, Explosive Gel gibi kullanışlı aletlerin olduğu Utility Belt'e sahip oluşuyla Gotham'ın en büyük koruyucusu.
Batman her koşulu düşünen ve her koşula hazırlıklı olan bir kahraman. Öyle ki, yakın arkadaşı Superman'e karşı hazırda bulundurduğu Kriptonit yüzüğe ve zırha sahip. Her ne kadar Superman, iyiliğin ve adaletin en büyük temsilcisi olarak bilinse de herhangi bir soruna karşı her zaman tetikte olan Batman çoktan önlemini almış durumda.
Batman gibi Batman'in düşmanları da çizgi roman dünyasında oldukça ünlü. Joker, Harley Quinn, Penguin, Riddler ve daha fazlası... Bu karakterlerin en önemli özellikleri ise kötü olmalarına karşın oldukça renkli olmaları. Batman'in karanlık ve karamsar yönüne karşılık renkli ve neşeli olan bu kötü karakterler, Gotham Şehri'ne kötülük saçmakta ustalar.
Batman'in şehri olarak bilinen Gotham ise New York, Chicago, Boston ve Pittsburgh gibi şehirlerden türetilen kurgusal bir şehir. Suç oranı oldukça yüksek olan Gotham, Amerika'nın kuzeydoğusunda bulunur. Superman'in aydınlık, fütüristik olan Metropolis şehrinin de tersi olarak kabul edilir. New York'un geçmişindeki suç oranına ithafen, Gotham'ın New York'un gece hali olduğu benzetmesi de yapılır. Tıpkı Superman'in, şehri Metropolis'in özelliklerini taşıdığı gibi Batman de Gotham gibi karanlık, karamsar ve korkutucudur.
Batman'in yaratılmasında pek çok gerçek ve kurgusal karakterin rolü büyük. Zorro, Dracula, Sherlock Holmes gibi karakterlerin yanında Leonardo Da Vinci gibi bir bilim insanı da Batman'in hikayesinden görünümüne kadar pek çok konuda ilham kaynağı oldu. Karakterin gizli kimliği olan Bruce Wayne ismi de Finger tarafından İskoçya vatanseveri Robert Bruce ve meclis üyesi Anthony Wayne'in kombinasyonu ile bulundu.
Finger'ın revizyonundan sonra Batman karakterine çok fazla yenilik yapılmadı. Bu süre zarfında bazı bilim kurgu unsurları Batman hikayelerine eklense de karakterimiz en sonunda yine dedektif kökenine geri döndü. Fakat Frank Miller, 'Batman: Year One' adlı dört sayılık mini seride, modern Batman'in ilk adımlarını atmış oldu. Batman Begins filminin de en çok esinlendiği çizgi roman serisi olan 'Batman: Year One' ile Miller, Batman'in kökenini yeniden anlattı ve karakterdeki cesaret olgusunu vurguladı.
Batman'in karakteri ve görüntüsü yıllar geçtikçe değişikliğe uğrasa da ailesinin ölümü ve adalet peşinde olması gibi konular hiç değişmedi. Ailesi öldükten sonra büyük bir mirasın sahibi olan Bruce, yaşadığı trajedi sonrasında ailesinin intikamını almayı hedefledi. Bu amaçla kimya, suç bilimi, adli tıp, dövüş sanatları gibi pek çok alanda kendini geliştirdi.
Bir gün evde oturup düşmanlarına korku salmayı düşündüğü sırada pencereden giren yarasa, Bruce'a Batman'in ilk sinyallerini verdi. Düşmanlarına korku salmak için yarasa temasıyla ailesinin intikamını almak isteyen Bruce, Gotham Şehri'nin kurtarılmasının da gerektiğini fark edip amacını genişletti ve Gotham'da adaleti sağlamayı amaçladı.
Bu girişim Gotham Polisi'nin dikkatini çekti ve ilk başlarda hiç kolay olmadı. Kötü karakterlerin ve şiddetin arttığı şehirde ilk başlarda kabul görmeyen Batman, daha sonra Gotham Polisi'nin de kahramanlarından biri haline geldi. Polis Departmanı'nın başı Jim Gordon ile işbirliği yapan Batman, kötüleri hapse tıkmaya ve şehrini korumaya yemin etti.
Batman'in en büyük özelliği, karşılaştığı kötü karakterleri öldürmeme prensibine sahip olması. Öldürme eyleminin kendisini kötü karakterlerden biri gibi kılacağını düşünen Batman, kötü adamları öldürmek yerine adalete teslim etmeyi seçti ve bu prensibinden hiçbir zaman vazgeçmedi. Öyle ki, en azılı düşmanı olan Joker'in kendisine, şehrine ve şehrinin insanlarına yaptığı onca kötülüğe rağmen ona karşı da bu prensibi uygulamayı seçti.
Batman'in Bruce Wayne'den başka iki farklı kişiliği daha mevcut. Kara Şovalye karakterini yeraltı dünyasına korku salmak için, Matches Malone karakterini ise suç mahallerine sızmak için yaratan Bruce, bu karakterler sayesinde pek çok suçluyu yakaladı ve şehrini güvence altına aldı.
Öte yandan, Batman yalnız çalışır gibi görünse de bu pek doğru değil. Hatta kendisine ait bir ailesi bile mevcut. Kendisine küçüklüğünden beri baba figürü olan kahyası Alfred Pennyworth, evlat edindiği Robin'ler Dick Grayson, Jason Todd ve Tim Drake, Gotham Polis Departmanı'nın başı Jim Gordon, Gordon'ın kızı Barbara Gordon (Oracle) ve son olarak kendisine ekipman sağlayan Lucius Fox, Batman'in Gotham'ı koruması yolunda en yakın yardımcıları konumunda. Bununla birlikte, aralarında Superman, Wonder Woman, Flash gibi kahramanların bulunduğu Justice League'in kurulmasında da Batman büyük rol oynadı. Fakat, Batman'in yeni ailesi aynı zamanda onun en büyük zaafı. Daha önce korkunç bir şekilde ailesinin öldürülmesine şahit olan Bruce Wayne, bunun bir daha yaşanmaması için aile kurmaktan kaçındı ama daha sonra evlat edindiği çocuklarıyla ve en yakın dostlarıyla kendini yeniden bir aile ortamında buldu. Ancak bu korkusunu yenemeyen Batman, herhangi bir tehlike anında ailesinin diğer üyelerini tehlikeden hep uzak tutmaya çalıştı. Bu kişiler Nightwing, Red Hood, Robin gibi kahramanlar olsa bile.
Batman'in özel bir gücü yok. Superman gibi uçamıyor, gözlerinden lazer çıkaramıyor ya da Flash gibi ışık hızına sahip değil. Fakat ustalaştığı pek çok alan, kullandığı ekipmanlar ve zekası sayesinde en az özel güçlere sahip kahramanlar kadar önemli bir karakter. Aynı zamanda üst insanı temsil eden Batman; Batmobile, Batcycle, Batplane gibi son teknolojiyle donatılmış araçlara ve Batarang, Grapping Gun, Explosive Gel gibi kullanışlı aletlerin olduğu Utility Belt'e sahip oluşuyla Gotham'ın en büyük koruyucusu.
Batman her koşulu düşünen ve her koşula hazırlıklı olan bir kahraman. Öyle ki, yakın arkadaşı Superman'e karşı hazırda bulundurduğu Kriptonit yüzüğe ve zırha sahip. Her ne kadar Superman, iyiliğin ve adaletin en büyük temsilcisi olarak bilinse de herhangi bir soruna karşı her zaman tetikte olan Batman çoktan önlemini almış durumda.
Batman gibi Batman'in düşmanları da çizgi roman dünyasında oldukça ünlü. Joker, Harley Quinn, Penguin, Riddler ve daha fazlası... Bu karakterlerin en önemli özellikleri ise kötü olmalarına karşın oldukça renkli olmaları. Batman'in karanlık ve karamsar yönüne karşılık renkli ve neşeli olan bu kötü karakterler, Gotham Şehri'ne kötülük saçmakta ustalar.
Batman'in şehri olarak bilinen Gotham ise New York, Chicago, Boston ve Pittsburgh gibi şehirlerden türetilen kurgusal bir şehir. Suç oranı oldukça yüksek olan Gotham, Amerika'nın kuzeydoğusunda bulunur. Superman'in aydınlık, fütüristik olan Metropolis şehrinin de tersi olarak kabul edilir. New York'un geçmişindeki suç oranına ithafen, Gotham'ın New York'un gece hali olduğu benzetmesi de yapılır. Tıpkı Superman'in, şehri Metropolis'in özelliklerini taşıdığı gibi Batman de Gotham gibi karanlık, karamsar ve korkutucudur.
Yorum Bırakın