Star Wars serisinin son filmi nihayet görücüye çıktı. Star Wars: The Last Jedi ile birlikte bilim-kurgu sinemasının en önemli serilerinden olan Star Wars serisi ana hikayenin devam ettiği 8. filmine kavuşmuş oldu. 30 Ekim 2012 yılından itibaren artık Disney’in kanatları altında olan bu seri, daha uzun seneler varlığını devam ettireceğe ve hayranlarını mutlu edeceğe benziyor.
Bu yazımızda ise sizlere Star Wars Evreni’nin en önemli terimlerinden olan “Force”un bilinmeyenlerini 10 maddede anlatmak istedik. İlk defa Obi-Wan Kenobi’nin deyimiyle galaksiyi bir arada tutan bir güç olarak karşımıza çıkan Force, ortaya çıktığı zamandan bu yana filmlerde yer aldı. Her ne kadar filmlerde ayrıntılı olarak açıklansa da Force’un hala gizemli bir tarafı mevcut.
Filmlerde Karanlık Taraf’a bağlı olan karakterler saf kötü. Ancak filmler haricindeki diğer Star Wars materyallerine bakarsanız, Karanlık Taraf’ın tamamen saf kötülükten beslenmediğini görebilirsiniz. Bu yapımlarda Force’un karanlık yanı olan Karanlık Taraf; korku, öfke ve tutku gibi duygulara atıfta bulunmakta. Bu tarz duygular oldukça negatif duygular ve harekete geçmeleri için saf kötülüğe pek de gerek yok.
Star Wars Evreni’ni konu alan yapımlarda görüldüğü üzere bazı iyi karakterler de Karanlık Taraf’ı kullanabiliyorlar. Qui-Gon Jinn, Ahsoka Tano gibi Force’un Aydınlık Taraf’ını temsil eden karakterler ihtiyaç duyduklarına Karanlık Taraf’tan da faydalabiliyorlar. Bu sayede Jedi ve Sith’ler arasında bulunan Grey Jedi olarak nitelendirilen bu Jedi’lar, karanlık ve aydınlık arasındaki dengeyi bulabilecek hale gelebiliyorlar. Bu tarz Jedi’lara Mace Windu gibi daha geleneksel bir Jedi da dahil...
Star Wars Evreni’nin arkasındaki büyük beyin tabi ki George Lucas’a ait. Lucas olmasa belki de tüm zamanların en önemli film serilerinden olan Star Wars olmayacaktı. Her ne kadar Star Wars Evreni’ndeki pek çok terimi Lucas’a borçlu olsak da Force bunlardan biri değil.
Lucas, Force fikrini Akira Kurosava’nın The Hidden Fortress adlı eski bir samurai filminde gördüğünü ve daha sonra bu terimi Star Wars filmlerinde kullandığını belirtti. Lucas’ın çok sevdiği bu filmde geçen qi, Star Wars’taki Force ile oldukça benzer. Öyle ki Lucas’ın, telif yememek için The Hidden Fortress filminin haklarını satın aldığı söylentileri de etrafta dolaşmakta.
Star Wars filmlerinde ölen Yoda, Obi-Wan ve Anakin Skywalker, serinin 6. Filmi olan Star Wars VI: Return of the Jedi filminin sonunda hayalet olarak görünüyorlardı. Öyle ki bu karakterlerin hayalet olarak görünmesi Force’u kullanmalarıyla mümkün oluyordu. Bu da izleyenlerin aklına Force kullanıcılarının Force sayesinde öldükten sonra hayalet olarak Dünya’ya dönebileceği fikrini getirdi.
Ne yazık ki bu doğru değil. Clone Wars dizisinde açıklandığı üzere öldükten sonra hayalet olarak Dünya’ya geri dönmek yoğun bir eğitimden geçmek gerekiyor. Bu eğitime ilk başlayan Force kullanıcısı Obi-Wan’ın ustası Qui-Gon. Ancak ne yazık ki Qui-Gon eğitimini tamamlayamadan hayata gözlerini yumdu. Onun öğretileri daha sonra Yoda ve Obi-Wan’a rehberlik etti.
Star Wars Evreni’nin kuşkusuz en önemli karakterlerinden biri Luke Skywalker. Özellikle ilk çekilen üçlemenin ve serinin son filminde oldukça ön planda olan Skywalker, Anakin’in Karanlık Taraf’a geçmesinden sonra Force’a dengeyi getirecek olan Seçilmiş Kişi olarak görülüyordu.
Bu fikrin en büyük kaynağı, sonradan çekilen üçlemede Anakin’in Seçilmiş Kişi olarak tanıtılmasından sonra Karanlık Taraf’a geçip, pek çok Jedi’ın ölümünden sorumlu olmasıydı. Öyle ki Star Wars: Rebels dizisinde Obi-Wan da buna inandığını dile getirmişti.
Luke Skywalker adına bu teorilere rağmen Lucas, Anakin’in Karanlık Taraf’ı yok eden tek kişi olduğunu defalarca dile getirdi. Lucas’ın bahsettiğine göre Anakin, Palpatine’i ve kendisini öldürerek Force’un Karanlık Taraf’ını sonsuza kadar yok etti ve kendisiyle ilgili olan kehanetin doğruluğunu ispatladı.
Bazılarına göre Star Wars’ın en önemli gücünü sadece Force olarak adlandırmak biraz gereksiz. Force’un değişik türlerinden bahsedildiğinde ise işler biraz daha karmaşıklaşıyor. Hele bir de enerji alanlarının değişik şekillerde manipüle edilebildiğinden ve bunun Dünya’ya olan etkilerinden bahsedilirse...
Çoğu izleyicinin unuttuğu bir gerçek olarak, Force’un takipçileri Star Wars Evreni’nde bir dinin parçası. Tıpkı günümüzde dinlerin mezheplere sahip olması gibi Star Wars Evreni’nde de farklı mezhepler mevcut. Bu farklı mezhepler de Force için farklı isimler kullanabiliyorlar. Örnek olarak Lasat’ın bazı uzaylı türlerinin Force için Ashla terimini kullanmaları...
Bilindiği üzere Jedi ve Sith’lerin kullandığı ışın kılıçlarının kaynağı Kyber Kristalleri. Disney Star Wars’u satın almadan önce ışın kılıçlarının rengini belirleyen şey, Kyber Kristalleri’nin rengiydi. Daha sonra bu kristaller renksiz olarak nitelendirildi ve ışın kılıçlarının renklerinin Force aracılığıyla belirlendiği kabul edildi.
Force tarafından belirlenen bu renkler rastgele değil, sahibinin kişiliğine göre belirlenmekte. Eğer bir Jedi Karanlık Taraf’a geçerse kullandığı ışın kılıcının kaynağı olan kristal kanar ve kırmızını tonlara bürünür. Bir Sith, Aydınlık Taraf’a geçerse de kristali saflaştırılır ve beyaz hale gelir.
Daha önce de söylediğimiz gibi Force’un tarihi hala bir gizem niteliği taşıyor. Force gibi Force’un ilk kullanıcıları da kesin olarak bilinmiyor. Belki Rian Johnson’un yeni filmleri bu soruyu cevaplayabilir ancak şu an için Force’un ilk kullanıcıları belirsizliğini koruyor.
Bu zamana kadar ortaya çıkan Star Wars materyallerinde ise Force’un kullanıcıları Jedi’ler ve Sith’ler olarak görülüyor. Uzun süredir bu iki tarafın arasında süren savaş oldukça eski. Ancak bu iki tarafa ait üyeler Force’un ilk kullanıcıları değil. Her ne kadar bu konudaki gizlilik sürse de bazı teoriler mevcut. Cumhuriyet’ten önce de var olan Dai Bendu Düzeni Force’un ilk kullanıcıları olma yolunda adaylardan biri. Öte yandan The Clone Wars dizisinin Mortis adlı hikaye örgüsünde sözü geçen oldukça eski Force kullanıcıları The Ones da bir başka aday.
Bir iki madde önce Force’un farklı türlerinin olduğundan kısaca bahsetmiştik. Obi-Wan sayesinde Force’un temelini biliyoruz. Force, evreni birbirine bağlayan, bütün canlılarda bulunan ve ona duyarlı kişiler tarafından manipüle edilebilen bir enerji alanı. Oldukça anlaşılır.
Force hakkında karmaşık olan şeylerden biri ise farklı türlerde olması. İlk olarak kendisini açıkça gösteren canlılarda bulunan Living Force karşımıza çıktı. Daha sonra ise enerjisini Living Force haricinde toplayan ve evreni düzene sokan Cosmic Force belirdi. Öyle ki Star Wars: The Force Awakens filminde de uyanışa neden olan Force, Cosmic Force’tu.
Son olarak ise aydınlık veya karanlık tarafın varlığına bakılmaksızın geleceğe odaklanan Unifying Force ortaya çıktı. Muhtemelen ilerleyen zamanlarda farklı Force türleri de karşımıza çıkacaktır.
İmparatorluk Generalleri Death Star’ın gücü hakkında böbürlenirken Lord Vader, bir gezegeni yok etme yeteneğinin Force’un yanından bile geçemeyeceğini belirtmişti. Sonraki filmlerde Vader’ın sözleri pek desteklenmedi. Force her ne kadar havalı şeyler yapsa da gezegeni parçalayan bir silahın yanında biraz daha uysal görünüyordu.
Ancak Vader Force hakkındaki sözlerinde oldukça haklıydı. Eski Cumhuriyet döneminde hüküm süren bir Sith İmparatoru, Force’u kullanarak bir gezegendeki tüm yaşamı emmiş ve kendine güç kaynağı olarak kullanmıştı. Aynı şekilde Darth Nihilus da kendisini bu yolla güçlendirdi. Öte yandan Naga Sadow da Force’u kullanarak yıldızların çekirdeklerini söküp süpernova yaratabilen bir Karanlık Taraf üyesiydi.
Bazı teoriler Anakin’in Karanlık Taraf’a geçerek kendi kehanetini gerçekleştirdiği yönünde şekillendi. Teorilere göre yüzlerce Jedi karşısında sadece iki Sith vardı ve Order 66 sayesinde Jedi ve Sith sayıları eşitlendi. Böylece Anakin de Force’a “denge” getirmiş oldu.
Bu teoriye karşılık verilebilecek en güzel yanıt Han Solo’nun söylediği gibi “Force böyle değil!” olacaktır. Lucas’ın bahsettiğine göre Sith, Force için bir yıkım niteliği taşıyor. Tıpkı hastalık esnasında vücutta üreyen bakteri ve virüsler gibi. Vücudun dengelenmesi için nasıl bu tarz zararlı organizmaların temizlenmesi gerekiyorsa, Force’un dengeye gelmesi için de Sith’lerin yok edilmesi gerekiyor. Ayıca Anakin’in kendisiyle ilgili kehanti gerçekleştirmesi de İmparator’u öldürmesiyle mümkün oluyor, film serisindeki gibi Karanlık Taraf’a geçmesiyle değil.
Karanlık Taraf Saf Kötülükten Beslenmiyor
Filmlerde Karanlık Taraf’a bağlı olan karakterler saf kötü. Ancak filmler haricindeki diğer Star Wars materyallerine bakarsanız, Karanlık Taraf’ın tamamen saf kötülükten beslenmediğini görebilirsiniz. Bu yapımlarda Force’un karanlık yanı olan Karanlık Taraf; korku, öfke ve tutku gibi duygulara atıfta bulunmakta. Bu tarz duygular oldukça negatif duygular ve harekete geçmeleri için saf kötülüğe pek de gerek yok.
Star Wars Evreni’ni konu alan yapımlarda görüldüğü üzere bazı iyi karakterler de Karanlık Taraf’ı kullanabiliyorlar. Qui-Gon Jinn, Ahsoka Tano gibi Force’un Aydınlık Taraf’ını temsil eden karakterler ihtiyaç duyduklarına Karanlık Taraf’tan da faydalabiliyorlar. Bu sayede Jedi ve Sith’ler arasında bulunan Grey Jedi olarak nitelendirilen bu Jedi’lar, karanlık ve aydınlık arasındaki dengeyi bulabilecek hale gelebiliyorlar. Bu tarz Jedi’lara Mace Windu gibi daha geleneksel bir Jedi da dahil...
Force’un Mucidi George Lucas Değil
Star Wars Evreni’nin arkasındaki büyük beyin tabi ki George Lucas’a ait. Lucas olmasa belki de tüm zamanların en önemli film serilerinden olan Star Wars olmayacaktı. Her ne kadar Star Wars Evreni’ndeki pek çok terimi Lucas’a borçlu olsak da Force bunlardan biri değil.
Lucas, Force fikrini Akira Kurosava’nın The Hidden Fortress adlı eski bir samurai filminde gördüğünü ve daha sonra bu terimi Star Wars filmlerinde kullandığını belirtti. Lucas’ın çok sevdiği bu filmde geçen qi, Star Wars’taki Force ile oldukça benzer. Öyle ki Lucas’ın, telif yememek için The Hidden Fortress filminin haklarını satın aldığı söylentileri de etrafta dolaşmakta.
Ölen Her Force Kullanıcısı Hayalet Olmuyor
Star Wars filmlerinde ölen Yoda, Obi-Wan ve Anakin Skywalker, serinin 6. Filmi olan Star Wars VI: Return of the Jedi filminin sonunda hayalet olarak görünüyorlardı. Öyle ki bu karakterlerin hayalet olarak görünmesi Force’u kullanmalarıyla mümkün oluyordu. Bu da izleyenlerin aklına Force kullanıcılarının Force sayesinde öldükten sonra hayalet olarak Dünya’ya dönebileceği fikrini getirdi.
Ne yazık ki bu doğru değil. Clone Wars dizisinde açıklandığı üzere öldükten sonra hayalet olarak Dünya’ya geri dönmek yoğun bir eğitimden geçmek gerekiyor. Bu eğitime ilk başlayan Force kullanıcısı Obi-Wan’ın ustası Qui-Gon. Ancak ne yazık ki Qui-Gon eğitimini tamamlayamadan hayata gözlerini yumdu. Onun öğretileri daha sonra Yoda ve Obi-Wan’a rehberlik etti.
Luke Skywalker Seçilmiş Kişi Değil
Star Wars Evreni’nin kuşkusuz en önemli karakterlerinden biri Luke Skywalker. Özellikle ilk çekilen üçlemenin ve serinin son filminde oldukça ön planda olan Skywalker, Anakin’in Karanlık Taraf’a geçmesinden sonra Force’a dengeyi getirecek olan Seçilmiş Kişi olarak görülüyordu.
Bu fikrin en büyük kaynağı, sonradan çekilen üçlemede Anakin’in Seçilmiş Kişi olarak tanıtılmasından sonra Karanlık Taraf’a geçip, pek çok Jedi’ın ölümünden sorumlu olmasıydı. Öyle ki Star Wars: Rebels dizisinde Obi-Wan da buna inandığını dile getirmişti.
Luke Skywalker adına bu teorilere rağmen Lucas, Anakin’in Karanlık Taraf’ı yok eden tek kişi olduğunu defalarca dile getirdi. Lucas’ın bahsettiğine göre Anakin, Palpatine’i ve kendisini öldürerek Force’un Karanlık Taraf’ını sonsuza kadar yok etti ve kendisiyle ilgili olan kehanetin doğruluğunu ispatladı.
Force Star Wars Evreni’nde Evrensel Bir İsim Değil
Bazılarına göre Star Wars’ın en önemli gücünü sadece Force olarak adlandırmak biraz gereksiz. Force’un değişik türlerinden bahsedildiğinde ise işler biraz daha karmaşıklaşıyor. Hele bir de enerji alanlarının değişik şekillerde manipüle edilebildiğinden ve bunun Dünya’ya olan etkilerinden bahsedilirse...
Çoğu izleyicinin unuttuğu bir gerçek olarak, Force’un takipçileri Star Wars Evreni’nde bir dinin parçası. Tıpkı günümüzde dinlerin mezheplere sahip olması gibi Star Wars Evreni’nde de farklı mezhepler mevcut. Bu farklı mezhepler de Force için farklı isimler kullanabiliyorlar. Örnek olarak Lasat’ın bazı uzaylı türlerinin Force için Ashla terimini kullanmaları...
Force Işın Kılıçlarının Renklerini Rastgele Seçmiyor
Bilindiği üzere Jedi ve Sith’lerin kullandığı ışın kılıçlarının kaynağı Kyber Kristalleri. Disney Star Wars’u satın almadan önce ışın kılıçlarının rengini belirleyen şey, Kyber Kristalleri’nin rengiydi. Daha sonra bu kristaller renksiz olarak nitelendirildi ve ışın kılıçlarının renklerinin Force aracılığıyla belirlendiği kabul edildi.
Force tarafından belirlenen bu renkler rastgele değil, sahibinin kişiliğine göre belirlenmekte. Eğer bir Jedi Karanlık Taraf’a geçerse kullandığı ışın kılıcının kaynağı olan kristal kanar ve kırmızını tonlara bürünür. Bir Sith, Aydınlık Taraf’a geçerse de kristali saflaştırılır ve beyaz hale gelir.
İlk Force Kullanıcıları Jedi’lar Değil
Daha önce de söylediğimiz gibi Force’un tarihi hala bir gizem niteliği taşıyor. Force gibi Force’un ilk kullanıcıları da kesin olarak bilinmiyor. Belki Rian Johnson’un yeni filmleri bu soruyu cevaplayabilir ancak şu an için Force’un ilk kullanıcıları belirsizliğini koruyor.
Bu zamana kadar ortaya çıkan Star Wars materyallerinde ise Force’un kullanıcıları Jedi’ler ve Sith’ler olarak görülüyor. Uzun süredir bu iki tarafın arasında süren savaş oldukça eski. Ancak bu iki tarafa ait üyeler Force’un ilk kullanıcıları değil. Her ne kadar bu konudaki gizlilik sürse de bazı teoriler mevcut. Cumhuriyet’ten önce de var olan Dai Bendu Düzeni Force’un ilk kullanıcıları olma yolunda adaylardan biri. Öte yandan The Clone Wars dizisinin Mortis adlı hikaye örgüsünde sözü geçen oldukça eski Force kullanıcıları The Ones da bir başka aday.
Force’un Pek Çok Farklı Türü Mevcut
Bir iki madde önce Force’un farklı türlerinin olduğundan kısaca bahsetmiştik. Obi-Wan sayesinde Force’un temelini biliyoruz. Force, evreni birbirine bağlayan, bütün canlılarda bulunan ve ona duyarlı kişiler tarafından manipüle edilebilen bir enerji alanı. Oldukça anlaşılır.
Force hakkında karmaşık olan şeylerden biri ise farklı türlerde olması. İlk olarak kendisini açıkça gösteren canlılarda bulunan Living Force karşımıza çıktı. Daha sonra ise enerjisini Living Force haricinde toplayan ve evreni düzene sokan Cosmic Force belirdi. Öyle ki Star Wars: The Force Awakens filminde de uyanışa neden olan Force, Cosmic Force’tu.
Son olarak ise aydınlık veya karanlık tarafın varlığına bakılmaksızın geleceğe odaklanan Unifying Force ortaya çıktı. Muhtemelen ilerleyen zamanlarda farklı Force türleri de karşımıza çıkacaktır.
Darth Vader Force’u Nitelerken Abartmıyordu
İmparatorluk Generalleri Death Star’ın gücü hakkında böbürlenirken Lord Vader, bir gezegeni yok etme yeteneğinin Force’un yanından bile geçemeyeceğini belirtmişti. Sonraki filmlerde Vader’ın sözleri pek desteklenmedi. Force her ne kadar havalı şeyler yapsa da gezegeni parçalayan bir silahın yanında biraz daha uysal görünüyordu.
Ancak Vader Force hakkındaki sözlerinde oldukça haklıydı. Eski Cumhuriyet döneminde hüküm süren bir Sith İmparatoru, Force’u kullanarak bir gezegendeki tüm yaşamı emmiş ve kendine güç kaynağı olarak kullanmıştı. Aynı şekilde Darth Nihilus da kendisini bu yolla güçlendirdi. Öte yandan Naga Sadow da Force’u kullanarak yıldızların çekirdeklerini söküp süpernova yaratabilen bir Karanlık Taraf üyesiydi.
Denge Jedi ve Sith Sayısının Eşitlenmesi Değil
Bazı teoriler Anakin’in Karanlık Taraf’a geçerek kendi kehanetini gerçekleştirdiği yönünde şekillendi. Teorilere göre yüzlerce Jedi karşısında sadece iki Sith vardı ve Order 66 sayesinde Jedi ve Sith sayıları eşitlendi. Böylece Anakin de Force’a “denge” getirmiş oldu.
Bu teoriye karşılık verilebilecek en güzel yanıt Han Solo’nun söylediği gibi “Force böyle değil!” olacaktır. Lucas’ın bahsettiğine göre Sith, Force için bir yıkım niteliği taşıyor. Tıpkı hastalık esnasında vücutta üreyen bakteri ve virüsler gibi. Vücudun dengelenmesi için nasıl bu tarz zararlı organizmaların temizlenmesi gerekiyorsa, Force’un dengeye gelmesi için de Sith’lerin yok edilmesi gerekiyor. Ayıca Anakin’in kendisiyle ilgili kehanti gerçekleştirmesi de İmparator’u öldürmesiyle mümkün oluyor, film serisindeki gibi Karanlık Taraf’a geçmesiyle değil.
Yorum Bırakın