Eğlenceli sahneleri, anlaması biraz zor hikayesi ve başarılı oyunculuklarıyla ilk sezonu olumlu eleştirilerle kapatan dizinin ikinci sezonunda da aynı etkileri yarattı. Dizinin bir diğer önemli yanı ise Marvel Evreni’nin en güçlü mutantlarından birini tanıtıyor olması. David Haller ya da diğer adıyla Legion’ı.
Her ne kadar Marvel’ın en güçlü mutantlarından biri olsa da Legion’ın varlığından haberi olmayan kişi çok. Çünkü kendisi geleneksel X-Men kahramanlarından birisi değil. Ancak bunu en çok hak eden isimlerden biri. Çünkü Legion, X-Men’in kurucusu Charles Xavier’ın oğlu. Charles Xavier bildiğiniz üzere güçlü bir telepat mutant. Onun oğlu olan Legion ise Omega seviyesinde bir mutant. Kısaca evrendeki en güçlü mutantlardan biri.
Chris Claremont ve Bill Sienkiewicz tarafından yaratılan Legion, Charles Xavier ve Gabrille Haller çiftinin oğlu. Henüz gençken İsrail’de tanışan çift yakınlaşmış ve aşklarının meyvesi olarak David hayata gözlerini açtı. Ancak David’in babası Xavier, henüz daha David doğmadan bile ondan bir haberdi. Charles ile ayrıldıktan sonra yeni eşi ile David’i büyütmeyi seçen Gabrielle, babasının David’in varlığından haberdar olmamasını istedi. Nitekim David’in babası güçlü bir mutanttı ve dolayısıyla ona mutant genlere sahipti.
David’in sahip olduğu bu mutant genler, üvey babasının bir terörist saldırısına kurban gitmesiyle ortaya çıktı. Üvey babasının katillerini mutant güçleriyle yok eden David, ilk kez sahip olduğu güçleriyle tanıştı. Ancak bu durum David’e de bazı zararlar verdi. David, saldırganlara telepatik olarak bağlıydı ve meydana gelen travma onu zihinsel olarak derinden etkiledi. David’in öldürdüğü saldırganlardan birinin kişiliği David tarafından ele geçirildi ve bu, David’in zihninin içinde büyük bir savaşa yol açtı. Çünkü David çoklu kişilik bozukluğu sendromuna sahipti ve ele geçirdiği kişilik, David’in zihnindeki diğer kişiliklerle savaşa tutulacaktı.
David’in güçlerini fark ettikten sonra onları kontrol altında tutması oldukça zor oldu. Nitekim kendisi devasa güce sahip mutantlardan biriydi ve bu güçlerle ilk karşılaşmada onlara hükmekten pek kolay değildi. Bu sebeple X-Men ekibinin de tanıdığı Dr. Moira MacTaggart, David ile ilgilenmeye başladı. Ancak David’in gücü o kadar büyüktü ki MacTaggart, onu kontrol altına alması için X-Men’i çağırmak zorunda kaldı. Charles Xavier ve X-Men ekibi, MacTaggart’ın çağrısına yanıt verdi ve David’i kontrol altına almayı başardı.
David babasının Xavier olduğunu öğrendiği an onunla daha fazla vakit geçirmeyi istedi. Ne de olsa çocukluğundan itibaren gerçek babasıyla hiçbir anısı yoktu. İlk olarak babasının güvenini ve takdirini kazanmak için onun en büyük hayali olan insanlar ve mutantlar arasında barışı sağlamayı amaçladı. Bu amaçla zamanda geriye gidip Magneto’yu öldürmeye çalıştı ancak kendi babasının ölümüne sebep oldu. Hem kontrol altına almakta zorlandığı güçleri hem de işleri eline yüzüne bulaştırması David’in iyice kontrolü kaybetmesine neden oldu. Bu esnada Age of Apocalypse adındaki alternatif gerçekliği yarattı.
Daha sonraki serilerde X-Men yanında yer alan David, babasının ölümü sonrasında onun işlerini devam ettirmeye başladı. Nitekim kendisi babası kadar kontrollü ve iyi bir lider değildi. Üstelik zihnindeki çoklu kişilikler daima onu engelliyordu. Zihnindeki farklı kişilikler daima birbirleriyle savaş halindeydi ve David, bu farklı kişilikler üzerinde bir kontrol sağlayamıyordu. Üstelik Shadow King gibi bazı parazit varlıkların da David üzerinde himaye kurmaya çalışmaları, Omega seviye mutant için oldukça zorluk çıkarıyordu. Kendi zihnini kontrol almaya çalışırken bir de kötü yaratıklarla savaşmak zorundaydı.
David’in pek çok kişiliğinin olması ve bu kişiliklerinin ayrı ayrı güçleri olması toplamda devasa bir güce sebep oluyordu. Başka insanlardan ele geçirdiği kişilikleri kendi bünyesinde toplayan David, bu kişilikleri kendi zihninde yaratıyor ve burada hapsediyordu. Üvey babasının katili olan Jemail Karami, David tarafından öldürülmüştü ve kişiliği de yine David tarafından ele geçirilmişti. Telekinetik Jack Wayne ise David’in maceracı kişiliğiydi ve telekinezi gücüne sahipti. Cyndi ise zihin gücüyle ateşi kontrol edebilen bir kişilikti. Zihninde bulunan tüm bu kişiliklerin güçlerine ayrı ayrı sahip olan David’in iyileşebilme, ışınlanma, insanüstü kuvvet, telepati gibi güçleri de bulunuyordu.
David’in zihninde yer alan bazı kişilikler ise David’in şekil değiştimesine de olanak sağlıyordu. Bir keresinde bu güç sayesinde David bir kurt adama bile dönüşmüştü. David’in devasa gücünün sebebi de zihninde bulunan yüzlerce kişiliğin güçlerinin onda toplanmasıydı. Ancak bu güçlerin varlığı her ne kadar devasa bir güce olanak sağlıyor olsa da hepsini kontrol etmek gerçekten zorlu bir işti. X-Men ile tanıştıktan sonra bazı bilim adamları yardımıyla bu kontrolü sağlamaya çalışan David, yine de oldukça zorlanıyordu. Öyle ki bu bilim adamları arasında Marvel’ın en zeki karakterlerinden Reed Richards da vardı. Richards’ın tasarladığı bileklik yardımıyla David, istediği gücünü istediği zamanda kullanabilir hale geliyordu.
FX kanalında yayınlanan dizide ise David’in güçlerini henüz yeni yeni fark etmesi yansıtılmakta. İlk sezonda kendisinde tuhaflıklar olduğu sezen David, hem kendi zihnindeki kişilikleri kontrol altına almaya çalışırken hem de Shadow King ile savaşıyor. Görsel sahnelerin ön planda olduğu ilk sezon, bu sahnelerde David’in aklının ne kadar karışık ve henüz tam olarak kontrol altına alamasa da gücünün devasa nitelikte olduğunu gösteriyor. Dizinin ikinci sezon fragmanı gösteriyor ki ilk izleyişte anlaşılması zor olan bu sahneler ve David’in zihninin karışıklığı devam edecek. Ancak bu sefer ilk sezondan farklı olarak David, bu karışıklıklarla uğraşırken daha kontrollü ve bilinçi olacak.
Kaynak: 1




Yorum Bırakın