Çocukluğa Özlem: Flash Oyunlar!

Çocukluğa Özlem: Flash Oyunlar!
  • 2
    0
    0
    1
  • Anı trenine hoş geldiniz. Özellikle doksanlar sonlarında doğmuş çocuklar için eve yeni gelen bilgisayarın yarattığı heyecana hepimiz aşinayız. Bilgisayar açılır, başta insan ne yapacağını bilemez. Paint'e girip sprey boya ile tüm ekran boyanır, bilgisayarın içinde bulunan garip oyunlar oynanır, memur eğlencesi Solitaire uzun zaman sizin arkadaşınız olur derken sonra internet ile tanışırsınız. Okuldaki arkadaşlarınızdan oyunlar duyarsınız ama nerede? Oyun almak veya o denilen oyunu bulmak o zamanlarda o kadar kolay değildir. İşte o an imdadınıza KralOyun, MiniClip yetişir. İşte şimdi sizinle çocukluk yıllarımızda oynadığımız flash oyunları yad edecek, biraz da olsa güzel çocukluk yıllarımıza dönüş yapacağız. -Ateş ve Su Eve bilgisayarı görmeye gelen arkadaşla oynanacak oyunlar listesinde başı çeken Ateş ve Su, bir flash oyun için oldukça güzel bir labirent oyunuydu. Türlü türlü bulmacalar çözüp, hata yaparak -su iseniz ateşe düşüp durarak mesela- gereksiz negatif bir ortam oluşturabilirsiniz. Kişisel olarak kuzenimle her buluştuğumuzda bu oyunu bitirmek için uğraşır ve saatlerimizi bilgisayar başında geçirirdik. Eğlencesi hala aklımda yer etmiş bu oyunu itiraf etmeliyim ara ara hala oynuyorum. -Garson Kız Oyunu Küçüklüğümde oynadığım oyunları hatırlamaya çalışırken bu oyunu gördüğüm an tekrar oynamak istedim. Acayip bir bağımlılıktı. Hiçbir şey düşünmeden ekrana bakıp yemeği bir türlü bekleyemeyen insanlara sinirlenerek tükettiğim onca zaman... Asla pişman değilim. -Penguen Diner Garson kızı anlatmışken, Penguen Diner'ı unutmak asla olmaz. Aralarında seçim yapsam Penguen Diner'ı tercih ederim itiraf etmeliyim. Çok daha çeşitli menüsü ve güzel dizayn edilmiş restoranı ile buraya uğramadan yemek yedim demeyin! -Aşırı restoran tanıtımı olarak başladığını düşündüğüm için öyle bitirdim.-  -Fireman Bombalar ata ata kendinize yol açtığınız ve bu sırada bombanın etki alanında kalmamaya dikkat ettiğiniz bu flash oyun oldukça basit bir mantığa sahipti. Ama oldukça eğlenceli olduğunu ve bu oyunda tek başımıza veya bir arkadaşımızla uzun süreler harcadığımızı hadi hepimiz kabul edelim. -Kral Penaltı Hayatımda bir futbol takımı için heyecanlanmamış, doksan dakika boyunca tek bir maç seyretmemiş biri olarak bu oyunu çocukluğumda çok oynadığımı hatırlıyorum. Ben bu durumdayken futbolu sevenler çocukluğunda bu oyunu fazlaca oynamışlardır. Bu oyun aynı zamanda KralOyun'un en çok oynanan oyunu, arkasındaki kitleyi siz düşünün. -Kızgın Baba Bu babanın ne çektiği ve çekeceği varmış bu hayatta, yürürken arabaya basar, kahve makinesinden çeker, kedi üstüne atlar bu adamı kim kurtaracak? Çiziminin çok tatlı ve aslında flash oyunlara göre komplike olduğunu düşündüğüm bu oyun oldukça eğlenceliydi ve babanın kızmasını görmek de öyle. -Hazine Avcısı Anlatmama gerek var mı? Ya da hatırlatmama? Oynamayan tek bir kişi olduğunu hayal dahi edemediğim bu oyunda altınları yukarı çekiyorduk sadece, aslında yaptığımız hiçbir şey yoktu. Hep aynı işlemi yapmak nasıl bizi onca zaman sıkmamış ya da yormamış gerçekten hayret ediyorum. -Dağ Arabası Bu araba bir kere yerinde durmadı, biraz fazla gaza bastığınız an ya da hafif frenlediğiniz an dengesi bozulur, bir yerden asla uçmayın düz bir şekilde yere asla inemez öyle lanet bir arabaydı işte bu oyundaki. Ek olarak ''Buz Arabası'' olarak başka bir oyunu vardı, artık o sizin çocukluğunuzdaki renk seçiminize kalmış bir seçim. Sonic ve Mario'nun da flash oyunları çocukluğumuzu çokça meşgul etmiş olsa da, ya da birçok Barbie giydirme oyunlarında zaman geçirmiş olsak da bu oyunlar sanırım en geniş kitlelere ulaşan oyunlardı. Fakirlikten mi yoksa oyunlara ulaşma zorluğundan mı bilemiyorum ama birçok kişi çocukluğunu bu oyunlarla geçirdi. Şimdi baktığınızda çok saçma gelen bu oyunlar aslında çocukluğunuzun ve bir şey düşünmeden yaşadığınız katıksız eğlencelerin bir parçası. O yüzden flash oyunları bile unutturmaya hiç niyetim yok. Özellikle son zamanlarda kimsenin yüzünde katıksız bir mutluluk gülüşü görmediğimdendir bu niyetim, bu yazıyı okuyup küçük mutlu anılar hatırladıysanız ne mutlu bana!

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.