Adına şarkılar yazılan, pırıltısıyla hayalleri süsleyen, aynı zamanda da bir statü sembolü olan elmaslar hakkında ne kadar bilgiye sahipsiniz? Sahip olmak için binlerce lira harcamaya hazır olan insanlar, aslında elmas üretiminin binlerce liradan daha fazla, hatta para ile ölçülemeyecek değerlere mal olduğunu biliyorlar mı acaba? Eğer cevap evet ise, diyecek bir sözümüz yok ancak bilmiyorsanız ve bu konuda bilinçlenme taraftarıysanız yazımıza başlayabiliriz.
Şu sıralarda elmastan daha sert elementler keşfedilmiş olduğu için, en sert element olmaktan çıkan elmas, yine de hala dünyada bulunan en sert elementlerden biridir.
2018 yılında dünya genelinde tam olarak 147 milyon karat elmas üretimi gerçekleştirildi. Bu maddenin üretiminde rol alan ülkeler Rusya, Avusturalya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Botsvana ve Güney Amerika olarak sıralanabilir. Dünya genelinde 1,2 milyar karat rezervi ile ise Rusya, bu ülkelerin başını çekmektedir.
Elmas piyasasına hükmeden birçok ülke olmasına rağmen, piyasayı elinde tutan sadece bir elin parmağını geçmeyecek sayıdaki şirketlerdir. Bu şirketler arasından bir Rus firması olan Alrosa, dünyadaki rezervlerin %26’lık bir kısmına sahip olmasıyla, dünyanın en büyük elmas üreticisidir. Alrosa fırmasını %25’lik rezervi ile Lüksemburglu De Beers, %13’lük rezervi ile de Avusturalyalı Rio Tonto firması izlemektedir.
Bu firmalar ürettikleri ve işledikleri elmasların büyük bir çoğunluğunu Antwerp, Dubai, New York, Hong Kong, Mumbai, Tel Aviv gibi alıcısının çok olduğu ülkelere satmaktadırlar.
1960'lı yıllara kadar mücevher olarak kullanılmasından daha çok endüstri alanlarında kullanılan elmasın pazarlama stratejisinde 60’lı yıllarda ufak bir değişim gerçekleşti. Endüstrinin yanı sıra, düğün sektöründe tek taş yüzük ile evlenme teklifi edilmesinin, insana statü kazandırdığı fikri yaygınlaştı ve 60’lı yıllardan bu yana elmas fiyatları tam olarak 10 kat daha yükseldi!
Günümüzde hala üretilen elmasların %80’lik kısmı endüstride kullanılsa da, elmasın sıradan insanlar için lüks tüketim aracı haline gelmesi, elmas piyasasını oldukça hareketlendirdi. 2017 yılına gelindiğinde elmas piyasasının değeri tam tamına 82 milyar dolar değerine ulaştı.
Mücevherlerde kullanılan elmasların işlenmeye elverişli olması gerekmektedir. Ancak çıkarılan elmasların yarısı işlenmeye ne yazık ki elverişli değildir. Bu nedenle artan teknoloji ile günümüzde sentetik elmas üretimi yaygınlaşmıştır. Sentetik elmaslara olan talep, hem gerçek elmaslara kıyasla daha ucuz olmasından, hem de etik sebeplerden ötürü gün geçtikçe artmaktadır.
Etik sebeplerden bahsetmişken, biraz da elmasın nasıl ve hangi şartlarda üretildiğine göz atalım.
Elmas madenlerinin ne yazık ki çok büyük bir kısmında çocuk işçiler çalıştırılmaktadır. Özellikle Hindistan ve Afrika’da hiçbir güvenlik ve koruma önlemleri alınmadan çalıştırılan bu çocuklar, birçok ağır minerallerin, yağların ve makine egzozunun olumsuz etkilerine maruz kalmaktadırlar.
Uluslararası İşçi Sendikaların Konfederasyonu’nun iddiasına göre, madenlerden çıkarılan elmasların çok büyük bir bölümünün kesilip parlatıldığı yer olan Hindistan’da, özellikle 1980-1990 yılları arasında çocuk işçilerin sayısında büyük ölçüde bir artış meydana geldi. Uzun yıllar süren iş tecrübesi gerektirmeyen işlerde çalıştırılan bu çocuklar, eğitim haklarından da mahrum edildi.
28 Ağustos 2003 tarihinde BBC tarafından yayımlanan bir raporda, Afrika'da bulunan Sierra Leone adlı bölgede on yıl boyunca devam eden iç savaş esnasında, yaşları 5 ila 16 arasında değişen çocuklar, elmas madenlerinde günde 10 saat boyunca çalıştırılıyorlardı. Yaptıkları işler arasında madende elmas aramak, içinde elmas olduğu düşünülen ağır çamur kütlelerini madenlerden çıkarmak gibi görevler de yer alıyordu.
Çocuklar için çalışan yardım kuruluşları 1200 adet çocuğun elmas madenlerinde ağır işçi olarak çalıştığını bildirdi.
26 Haziran 2009 yılında İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), "Zorluklar İçinde Üretilen Elmas" isimli 62 sayfalık bir rapor yayımladı. Bu raporun hazırlanmasında birçok doktor, polis, asker, halktan kişiler, olayın kurbanları ve yakınları, insan hakları avukatları ve aktivistlerden oluşan yüz kişilik bir grupla röportaj yapıldı.
Elde edilen sonuca göre madenler üzerinde söz hakkı ve pay elde etmek isteyen (ve belki de eden) asker ve polisler tarafından yüzlerce adet çocuk, günde 11 saat boyunca tek kuruş para ödenmeksizin, şiddet kullanılarak çalıştırılıyorlardı.
Bu şiddet ve baskının yanı sıra, yukarıda da bahsettiğimiz gibi, elmas madenlerinde çalıştırılan insanlarda, maruz kaldıkları mineraller, yağlar ve egzoz dumanları gibi zararlı maddeler sonucunda, çalışanlarda sıtma, dizanteri, kolera gibi hastalıklar sıkça baş göstermektedir.
Ayrıca çalışan işçiler, kestikleri ve parlattıkları elmas başına para kazanmakta ve aldıkları ücret 2 rupi, yani 8 cent değerindedir. Ortalama bir maden işçisinin haftalık aldığı ücret 15-20 dolar arasında değişmektedir. Çalışan yetişkin veya çocuk işçiler, aileleri ile birlikte evde kalmak yerine, çok kişilik yatakhanelerde yaşamaktadırlar.
Sierra Leone gibi iç savaşların bitmek bilmediği ülkelerde, iç savaşlar sırasında elmas karaborsaları yükselişe geçmekte ve böylece elmas piyasasının değeri de oldukça düşmektedir. Bunun sonucu olarak patronlar da işçilere kazandıkları 8 centi bile ödememekte ancak yine de işçileri çalışmaya zorlamaktadırlar.
Geçtiğimiz yıllarda Afrika'da bulunan rezervlerinde maden kaynakları bitince yeni maden keşiflerinde bulunmak için yine Afrika'da arayışa çıkan De Beers markası, Bushman adlı bir kabilenin topraklarında maden rezervi keşfetmiştir. Bu rezervle bir an önce çalışmalara başlamak için kabileyi topraklarından atmak isteyen firma yetkilileri, kabile üyeleri topraklarından ayrılmayınca, onların su kaynaklarını kurutup vergiye bağlayıp kabileyi borçlandırmışlardır. Aynı zamanda yoğun bir şiddet de işin cabasıydı.
Bu skandal ortaya çıkınca, DeBeers markasının kampanya yüzleri olan Iman, Lily Cole, Erin O'Connor gibi ünlü modeller kampanyadan istifa ettiler.
4 Haziran 2005 yılında Amerikalı rapçi Kanye West, 1971 yılında James Bond'un film müziği olan "Diamonds Are Forever" isimli şarkısına yaptığı remix olan "Diamonds from Sierra Leone" isimli şarkısında, yukarıda bahsettiğimiz Sierra Leone bölgesinde maden işçisi olarak çalıştırılan çocukların hikayesini anlatmaktadır. West, bu şarkısı ile dünyanın en prestijli müzik ödülü olan Grammy ödülüne layık görülmüştür.
Müziğin video klibini izlemek için ">buraya tıklayabilirsiniz.
Dünyanın savaşlar, kapitalizm, iklim değişiklikleri, insan eşitsizliği gibi konulara dur demeye ve gerçekten yaptıkları eylemler ile gittikçe daha da başarılı olduğu bir dönemden geçmekteyiz. İnsanlara insan gibi davranmayan, haklarını sömürerek çocuk, genç, yaşlı fark etmeksizin sırtlarından para kazanarak çoğu zaman dünyayı daha iyi bir yer yaptıklarını savundukları halde, aslında dünyanın bu kadar acınacak hale gelmesinde birebir sorumlu olan sektör ve insanları desteklemeye son vererek, dünyayı gerçekten hak ettiği güzelliğe kavuşturmamız bizlerin ellerinde. O zaman neden harekete geçmiyoruz?
Kaynak: 1, 2









Yorum Bırakın