Looter shooter! Gerçekten de tartışmalara oldukça açık bir oyun türü. Birçok insan sürekli tekrar eden kısıtlı içeriğinden ötürü sevmiyorken, birçok insan da ödüllendirici sistemi denediyle bu türe gerçekten de büyük bir sevgi besliyor. Looter shooter'ın bir tür ismi olarak karşımıza çıkması da günümüzü buluyor. Tabii ki daha öncesinde de vardı fakat Bungie'nin "arkadaşlarla oynayabileceğiniz dünya paylaşımlı FPS'si" Destiny'den sonra türe dair diğer örnekleri de görmemizle birlikte türün ismi, cismi az buçuk belli oldu. Güncel bir Destiny oyuncusu olarak ve diğer looter shooter'ları bir şekilde deneyim etmiş biri olarak bu oyun türünü neden sevdiğimi anlatacağım. Hem belli mi olur, belki siz de bu türe biraz ısınırsınız!
1. Karakter Gelişimini İliklerinize Kadar Hissettiriyorlar
Burada karakter gelişimi derken kurgusal kahramanınızın karakteristik özelliklerinde değişiklik, müsebetten nasihat çıkmarmasını, daha süslü tabirlerden uzaklaşmam gerekirse diziler ve filmlerdeki gibi bir karakter gelişiminden bahsetmiyorum. Karakterinizin seviyesinin artması, ona bağlı olarak yeteneklerinde değişikliğe gitmesi ve tabii ki de daha güçlü ekipmanlarla birlikte karakterinizin gelişimini gözlemlemek inanılmaz güzel bir his.
Bunu looter shooter'ın dilinde örneklemem gerekirse 3 damage evresinde indirebildiğiniz boss'ları artık tek damage evresinde indirmeye başladığınızı fark ettiğinizde, ya da ne bileyim PvP'de harikalar yarattığınıza tanıklık ettiğinizde size bunun vermiş olduğu haz bambaşka. Oyunlarda karakter gelişiminin çok önemli olduğunu düşünen benim gibi biri için de bunları direkt birincil gözden şahit olmak, bir işe yaradığını hissetmek gerçekten harika.
2. Çeşitli Oynanış Tarzlarına Hizmet Ediyorlar
Genellikle MMO'ların ortak bir özelliği olsa da looter shooter'larda da bulunan en önemli özelliklerden biri istediğiniz oynanış tarzını benimseyebilmeniz hadi onu geçtim bu oynanış tarzları arasında inanılmaz hızlı bir geçiş yapabilmeniz. The Division üzerinden örnek vermem gerekirse healer oynamak istiyorsanız bombanıza can verme özelliği atayabilirsiniz. Fakat tank oynamak istiyorsanız hemen yetenek ağacınızdan basit birkaç işlem yaparak artık barikat duvarı kurmaya başlayabilirsiniz.
Hasar çıkaran mı, tank mı, destek mi ne oynayacağınız tamamen sizin arzunuza bağlı. Üstelik bu sadece yetenek ağaçlarıyla değil kuşandığınız eşyalarla da mümkün oluyor. Destiny'de yakın dövüş yeteneğiniz ile düşman öldürdüğünüz zaman bu yeteneği yeniden veren bir eşyayla birlikte etrafı temizleyebilir, ya da sırf siz istediniz diye onu çıkarıp havada hasar vurmanızı arttıran bir şey kuşanarak boss'a odaklanabilirsiniz. Seçim: Sizin!
3. Eh Takdir Edersiniz Ki Çoğunlukla Vuruş Hissiyatları Güzel Oluyor
"Vuruş hissiyatı" denen mesele kimi zaman incelemeyi yapan editörün bir çıkış kapısı olsa, birçok insan bununla alay ediyor olsa da bence mühim bir kriter. Hani özellikle shooter oyunu ya da yakın dövüşe odaklanan bir oyun oynuyorsanız yaptığınız yegane şey birilerine vurmak olduğu için vuruş hissiyatı güzel olmak zorunda. Eğer vuruş hissiyatı güzel olmayan bir shooter oyunu oynarsanız demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Hele bir de looter shooter gibi farm yapmak için aynı etkinlikleri tekrar tekrar yapmananız gereken bir oyunda vuruş hissiyatı daha da güzel olmak zorunda.
Bunun farkında oldukları için oyun yapımcıları çok dikkat ediyor vuruş hissiyatı hususuna. 60 dolarlık (gerçi artık 70 dolarlık demeliyiz bilmiyorum ama...) AAA oyunlardan, oynaması ücretsiz oyunlara kadar eğer ki bir oyun looter shooter ise iyi bir vuruş hissiyatı ile oyuncunun karşısına çıkıyor. Sıkıyorsa vuruş hissi kötü olsun, piyasadan silinip gider valla!
4. Oynanış Süreleri İnanılmaz Uzun
Çok sık oyun satın alamayan, alım gücü kısıtlı bizler için oynanış süresi gibi bir elementin çok kritik olduğunu düşünüyorum. Örneğin sadece tek kişilik oyunları oynamayı seven bir insanın bir türlü doğru düzgün indirme girmeyen Call of Duty: Modern Warfrare'i almasının çok da akıl kârı bir yanı yok çünkü yaklaşık 5-6 saatlik bir oynanıştan sonra oyunu rafa geri kaldıracak ve belki de asla bir daha yüzüne bakmayacak.
Fakat looter shooter'lar bu konuda da iyi. Uzunca oynanış süresiyle birlikte -eğer verdiyseniz- verdiğiniz paraya çoğu zaman değebiliyor. Ki artık ücretsiz looter shooter'lar da var. Yine Destiny örneği olacak ama 150-200 lira bandında bir ücret ile karşılaştığımda "150 saat oynasam bile saati bir liraya gelir, inanılmaz değer" dediğimi hatırlıyorum. Fakat atladığım şöyle bir nokta vardı. Ben bu oyunu 150 saat değil 1500 saatten de fazla oynayacaktım...
5. Çabuk Tüketilebiliyorlar
Yani aslında tüm maddeler içerisindeki en büyük ve geçerli neden. Şimdi uzun uzun ve sıkıcı sıkıcı "Biz tüketim toplumu olduk azizim" gibi "anelizler" yapmaya hiç gerek yok. Sıradan bir tek kişilik oyunda; mekanikleri öğrenmek, hikayeyi takip edebilmek, oynanışa hakim olmak çok emek ve zaman isteyebiliyor. Fakat looter shooter'lar o konuda nispeten daha kolaylar.
Saat 8'deki derse yetişebilmek için saat 6'da uyandığınız yetmiyormuş gibi tüm programınız dolu. Akşamüstü saat 6'da dersiniz bitti fakat eğer şanslı biriyseniz saat 7, 7 buçuk gibi anca eve vardınız. Yorgunluktan ölüyorsunuz artık cıvkınız çıkmış durumda, bu durumda ne yaparsınız ki?
A) Zaten öğrenmesi ve oynaması bile emek isteyen bir oyun oynarım
B) Oynaması oldukça hızlı, birkaç el atıp çıkabileceğim konforlu bir oyun oynarım
Böylesi bir durumda açıkçası ben hep B şıkkını seçtim ve B şıkkını seçmeye de devam ediyorum. Tabii ki de sindirmesi daha uzun süren tek kişilik hikaye odaklı oyunlara da ihtiyacımız bol bol var. Ama sorun bunları oynamak yerine daha gündelik tarza oyun oynayan insanları elinin tersiyle itip "Yok aga ya bunlar gerçek gamer değil" dendiği yerde başlıyor.
Çok güzel yazı🤙🏻