Şarkılarıyla Hüznü Yeniden Tanımlayan Biri: Jasper Steverlinck ile Keyifli Bir Röportaj

Şarkılarıyla Hüznü Yeniden Tanımlayan Biri: Jasper Steverlinck ile Keyifli Bir Röportaj
  • 0
    0
    0
    0
  • İyi müzik deyince akla Belçika'nın geldiği bir gerçek. Son dönemde Türkiye'de oldukça büyük bir üne kavuşan Tamino başta olmak üzere, Girls in Hawaii, Faces on TV, Warhouse, Baltazar gibi sanatçılar bu müzikle dolu muhteşem ülkenin eserlerinden yalnızca bir kısmı.
    Bugün aslında çok da yeni olmayan bir sanatçıyı tanıtacağım: Jasper Steverlinck. 90'ların ortasında grubu Arid ile oldukça büyük bir ün yakalamış, hatta zamanında Suede ile tura bile bile çıkmışlardı. En bilinen şarkıları "You Are" olsa bile, grubun her şarkısı sizi bir gece ansızın alıp bilinmez diyarlara sürükleyebilir.
    https://youtu.be/DSKiqGuwfDM
    Konu sürüklemek olunca, grubun vokalisti ve bugün konuşacağımız Jasper Steverlinck bunu daha da ilerletmiş diyebiliz. 2004 yılında çıkardığı "Songs of Innocence" albümüyle solo kariyerine en belirgin adımını atıyor. Bu albümde oldukça başarılı coverları öne çıkıyor. David Bowie, Jeff Buckley, Elton John gibi inanılmaz isimlerden şarkıları kendi yorumuyla bu albümde duyabiliyoruz. Sık sık sesinin karşılaştırıldığı isim Jeff Buckley'nin eşsiz eseri "Forget Her" şarkısında onu duymak ise inanılmaz bir deneyim yaşatıyor dinleyicilerine. Yine bu albümde yer alan David Bowie coverı "Life on Mars" ilk çıktığı zamanlarda 7 hafta boyunca Belçika listelerinde zirvedeydi.
    Sanatçımız daha sonra solo kariyerine küçük bir ara verip 2011 ve 2013 yıllarında The Voice Belçika'da ses koçluğu yaptı. Koçluk yaptığı 2 senede de yarışmacılarını birinciliğe götürerek aynı zamanda burada da başarısını gösterdi.
    Asıl solo üne kavuşması ve tanınması 2018 yılında çıkardığı "Night Prayer" albümü ile başlıyor. Jasper bu albümünde kalpten, hüzün dolu, duygusal şarkıları ile karşımıza çıkıyor. "That's Not How Dreams Are Made", "Broken", "Things I Should Have Done" gibi albümden şarkıları dinlerken kalbinizin neredeyse kırıldığını hissedebilirsiniz. Benim önerim ise, bir gece uyku tutmadığında bu albümü fonda açıp yalnızca düşüncelerinizle uzun bir yolculuğa çıkmanız.
    Böylesine duygu yüklü şarkılarla tanıdığımız Jasper her ne kadar kişiliği depresif sanılsa da aslında tanıdığımızda oldukça hayat dolu ve eğlenceli biri olduğunu görüyoruz. O, hüznünü kucaklamayı bilen ve ilham verici şarkıları ile duyguları hayatımızın en güzel yerine koyabilecek biri.
    Bu muhteşem sesli ve yetenekli sanatçı ile röportaj yapma fırsatı yakalayıp, kendisine ulaştığımızda ise Türkiye'ye gelmek için oldukça istekli biriyle karşılaştık. Röportajında da ne kadar alçak gönüllü ve müziğe tutkuyla bağlanan biri olduğunu kanıtlıyor bize.
    Solo kariyerin ile sorulara başlamadan önce biraz Arid'den başlayalım. Zamanında Suede ile tura bile çıktınız, inanılmaz bir başarı. Son zamanlarda yine bir araya gelip çalmaya başladığınızı görüyoruz. Neredeyse 9 yıldır albüm çıkarmıyordunuz, bir albüm için mi bir araya geliyorsunuz? Eğer öyleyse biraz bahsedebilir misin? Nasıl bir çalışma bizi bekliyor?
    Başka bir albüm gibi bir planımız henüz yok. Yeniden bir araya gelme fikri Belçika'daki AB (Ancienne Belgique) adlı ünlü bir mekandan geldi. Şimdi 2020'deki ikinci solo albümüme odaklanıyorum. Ancak Arid'den dostlarımla takılmak 9 yıl sonra harika.
    Cover şarkılar konusunda çok başarılı olduğun bir gerçek, bu şarkıları ses özelliklerine göre mi yoksa sana hissettirdiklerine göre mi seçiyorsun?
    Onları esas olarak bana nasıl hissettirdiklerini, şarkı sözlerinin ne dediğine göre seçiyorum ve sonra sadece onları söylemeye çalışıyorum. Cover şarkılarımın çoğunda düzenlemeleri ve müziği biraz değiştirerek, kendi stilimi yansıtarak söyledim.
    Ses karakteristikleri zaman zaman üstüne çalıştığım bir şey ama son zamanlarda bazı şeylerden sıyrıldım, bu yüzden kelimelerin ve ne söylemeye çalıştıklarının farkındalığını daha üstün tutuyorum.
    Kişilik olarak hayat dolu, eğlenceli olduğunu görüyoruz. Şarkılarınla bu kadar tezat olmanı nasıl açıklayabilirsin?
    Hayatımda melankolik olmaktansa daha mutlu ve daha eğlenceli olmak bilinçli bir seçim. Melankoli de büyük bir parçam, beni yıkmadığı sürece çoğu zaman onu kucaklıyorum. Ancak şarkılarım ve içerdiği duygular tabii ki gerçek.
    Geçmiş veya süre gelen tecrübelerin mi kafanda kurguladığın senaryolar mı müziğini besler?
    Geçmişimin, hissettiğim/düşündüğümün ve kafamdaki senaryoların bir karışımı: Hepimiz bu şekilde yaşamıyor muyuz?
    Önce müziği besteleyip üzerine söz yazanlar, söz yazıp ona beste yapanlar, ikisini aynı anda ilerletenler. Sen hangisisin?
    Genelde müzik ve ilerleyeceği çizgiyi belirler, şarkının adını ve bir seferde birkaç satır birden yazarım ve gerisi de çorap söküğü gibi takip eder. Sonrasında yazdıklarımın tümünü elden geçirip bir anlam ifade etmesi için çabalıyorum.
    Müzik endüstrisi bariz ve önü kesilemez bir biçimde büyüyor, samimiyetinin kaybolup ticarileştiğini düşünüyor musun? Bu hızlı tempo seni de sürekli üretmeye zorluyor mu?
    İyi soru! Sanırım daha fazla iş yapmaya ve daha hızlı yapmaya yönelik zorluyor; çünkü sektör o kadar hızlı bir şekilde tüketiyor ki, yalnızca söyleyecek bir şeyiniz olduğunda ve bu süreçte samimi olmak için gerçekten bir şey söylemeniz gerektiğine inanıyorum. zamanını almak, üzerine uğraşmak zorundasın. Ben de öyle yapıyorum. Bence samimiyet büyük oranda kayboldu, ama bir sürü güzel yaratıcı insan da görüyorum.
    Müziğini tanımlarken sık sık hüzünlü sıfatının kullanılması, bir kalıba sokulması rahatsız eder mi?
    Umarım bundan daha fazlasıdır ve bundan daha fazlası olduğunu da biliyorum. Bazı insanların bu ağır duyguları anlayamadığını anlıyorum ama bir kez zorluk çektikten veya gönül yarası geçtikten sonra insanlar müziğimi anlıyorlar.
    Hatırlayabildiğin en erken, müzikle ilgili anın nedir?
    Bu zor bir soru! Muhtemelen Elvis ve Leonard Cohen'i ailemden duymuştum. Radyoda duyduğumda müziklerinin beni üzdüğünü ama rahatlattığını hatırlıyorum.
    Bir sabah uyandığında herhangi bir yeteneğe sahip olacaksın. Hangi yeteneğe sahip olmak isterdin? Neden?
    Kendi maksimum potansiyelime ulaşmak ve diğerlerinin de kendi maksimum potansiyeline ulaşmalarına yardımcı olma gücü.
    Müzik zevkini üç sanatçıyla özetleyebilir misin?
    Jack White, Nina Simone, Kanye West. (ve Jeff Buckley ama bu tabii 4 oluyor)
    Şu an ürettiğin müzik türü hariç hangi tür müzik yapmak isterdin? Kiminle çalışmak isterdin?
    Gelecekte, elektronik müzikte daha yaratıcı bir şeyler yapıp yapamayacağımı görmek için denemeyi isterim. Şu an Billie Eilish'i çok seviyorum. Jack White, Nick Cave, Kanye West, Lianne La Havas ile çalışmayı çok isterim.
    Son olarak, bu cümleyi tamamlamanı rica edeceğiz: Keşke müziğe başlamadan önce ........... bilseydim.
    Keşke müziğe başlamadan önce daha fazla çalışıp kendimden daha az şüphe ettiğim takdirde her şeyin mümkün olabileceğini bilseydim.
    Yazan: Pelin Özbalcı

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.