Türkiye de politik olmayan hiç bir şey yoktur.

69 yılda 14 kere kural değişirken, 2005'ten 2014'e 8 kural değişikliği gördük. 2007 yılında ise yabancı sınırlama uygulaması 3 kez değişmişti. evet bir yıl boyunca, yöneticiler ve teknik ekip yeni kurallar hakkında planlar yapmaya çalışırken, sezon devam ederken 3 kere kural değiştirecek kadar sığ insanların yönettiği bir futbolu izlemiştik 2007 yılında.

Türkiye futboluna hiçbir katkısı olmayan bu kuralı bugün; 1915 Çanakkale Köprüsünden, Mısır'a , Gürcistan'a kadar ihaleler alan, hiçbir kulüp başkanı ya da Türkiye futboluna büyük katkılar vermiş teknik direktörlerin fikrini almayan ''isimler geçici kulüpler kalıcı'' diye savunan, oğlu ve gelini 15 Temmuz sözde darbe girişiminden ötürü gözaltına alınan, şike olayları ile söyledikleri Fenerbahçe taraftarlarını sinirlenmiş olsa bile göreve geldiği günden beri yabancı sınırı ile ilgili düşünceleri, vasat bir kurumun iyice vasat bir şekilde yönetilmesi, VAR uygulamasına rağmen rezalet hakem performansları gibi bir çok sebepten Nihat Özdemir'i kimse sevmedi.

Geçmiş İBB yönetiminin İBB adına LOCA aldığı takım olan Trabzonspor eski teknik direktörü Ünal Karaman istifa ettiğinde bakanlığından çok damat sıfatıyla anılan Berat Albayrak ile yaşadığı sorun, abisinin lobisi sayesinde olduğu iddaa edildi. Kimse Trabzonspor başkanı ile ne oldu? şampiyonluk ile yanyana gelmeyen takımı şampiyonluğa oynatan hocayla sorun ne olabilir? diye sormadı hatta yalan haberler bile çıkmazken İç İşleri Bakanı görevi gereğince Trabzonsporun menfaatlerini müdaafa etmek için tesislere gitti(?)

İhale prensimizin ''2010-2011'den bu yana şike olmadı'' skandalı ardındanAK Parti milletvekillerinin, trollerin Fenerbahçe aleyhine ve zamanında Albayrak'ın ''2010-2011 şampiyonu Trabzondur'' ima ettiği videolar bolca twitterda dolaşırken uzun adam (eli değil boyu) bakanlarına ve milletvekillerine halka açık bir konuşmada nötr olmaya davet etti.

Alamanya'nın bizi kıskandığı fakat bebek mamalarına alarm taktığımız bu günlerde, Avrupada vasat bir meslek sahibi hatta öğrencilik yıllarında tam zamanlı vasıf gerektirmeyen bir işte çalışan birey; Covid-19 virüsünden ölen doktorumdan, adalet için koştuğum savcıdan kat be kat maddi manevi huzurlu bir şekilde hayatına devam ediyor.

Gençler iş beğenmediği ve AK Parti, AK Partili tanıdıkları olanlar hariç herkesin FETOcu olmasından dolayı ekonomimizin beli bükmüştür, hükümetin uçana kaçana vergi getirmesi zorunluluk hale getirmiştir. Bu konuda verilecek en komik örneklerden biri TFF'nin izin verdiği 14 yabancı için 6 milyon TL ödenecek olmasıdır.2020 yılında kulüpler sahip olduğu yabancı oyuncu başına para ödeyecek! VAY BABASINI! Halkına nereden haraç keseceğini şaşıran hükümet, ''paraları gavurlar kazanıyor buradan ev, araba almayıp yurtdışına paralar gidiyor'' düşüncesi çıldırtmış olmalı ki eğer Ganalı, İtalyan ya da Brezilyalı uyruğu ne olursa olsun Türkiyede belirli sene kalıp ve belirli bir fiyat üstü değerine ev satın alırsa yerli statüsünde oynamasına izin verecek olması, Türk futbolcularının ''yav müzeymiş, dünyayı gezmekmiş, yatırımmış  (inşaat sektörüde bittiğine göre) gibi görüşleri olmadığı için alırım 20 tane ev kirasıyla geçinirim'' Türk futbolcular alınmasın, futbol oyuncuları dünyanın her yerinde varoş kesimden gelir, düşüncelerinin böyle olması son derece normal olmakla birlikte tanzim kuyrukları oluşturan hükümet parayı Türkiye sınırları içerisinde tutmak, yabancı sınırlamasının saha içini güzelleştirmek adına değil hükümetin gün geçtikce batan ekonomiyi bir yerden gelir yaratalım çabasının olduğu açıkca gözükmektedir.

Neden gündemle ilgili bu kadar konuşuyorsun? Ne gerek var? Ne değiştiriyor, etkiliyorsun? Oyunu ver geç gibi anlamsız cümleler 2020 Türkiyesinde örnek verdiğim gibi geçerli değil. Bugün kadına veya hayvana şiddet uygulayanları savcılık serbest bırakırken twitter gibi güçlü bir alanda duyarlı insanlar ciddi mesai harcayarak gözaltına alınmasına sağlıyor, demokrasiye sahip çıkıyorlar! Bugün bu duyara, ilgiye daha çok muhtaçız.

Hakemi konuşmadığımız spor programlarında, bağımsız bir Türkiyede görüşmek üzere.