''En son umutlar ölür''

1981 yılında Ali Şen'in başarılı kaynak yaratma hamlesi, 2006 yılında Ülkerspor ile birleşme ve iki doğru hamle sonrası mutlu sonları getirecek en iyi tercih  olan koç Željko Obradović ile yola çıkıldı.

Fenerbahçe Spor Kulübü, Ülkerspor ile birleşiminden sonra sonu mutlu biten başarılar elde etmiş olsa bile, dönemin (1980-2000) ekollerine (Efes Pilsen, Ülkerspor, Tofaş SAS ve Türk Telekom,Eczacıbaşı) istikrarlı bir şekilde rekabet etmeyi başarmış, Avrupada belirli başarılar kazanmış ve bugünlere gelmiştir.

Željko Obradović Fenerbahçe başantrenörü olmadan önce 2006-2007'de Aydın Örs, 2007-2010 Bogdan Tanyeviç, 2010-2012 arası Neven Spahija, 2012-2013 sezonunda Simone Pianigiani ile Euroleaguede son 16 turuna kalma (sadece 2 sezon son 32'de elenmiştir) başarısı göstermiş ve bir çok oyuncusunu NBA yollamıştır.

Şimdiye kadar değindiğim ve  değinmediğim bir çok başarıdan anlaşılacağı gibi Fenerbahçe daima basketbol branşında varlık göstermeye çalışmış ve Türkiye basketboluna ciddi katkılarda bulunmuştur.

Željko Obradović ile ikinci yılında kulüp tarihinde ilk defa Final Four oynama başarısı gösteren Fenerbahçe, 6 sezon fire vermeden final-four oynayarak kazandığı şampiyonluktan çok daha büyük bir başarı elde etmiştir. 

Başarı Nedir?

Galatasaray'ın UEFA Kupasını kazanması bir başarı mıdır?

Galatasaray, kulüpler bazında ülkemizin en başarılı futbol takımı, 2000 yılında UEFA ve UEFA Süper Kupasını kazandığında tarihi bir başarıya imza attı fakat(!) 2001 yılında Galatasaray neredeydi? 2002 ya da 2003 yılında? Grup aşaması sonrası elemelerinde her takımın süpriz şekilde elenmesi iddaa şirketlerini memnun etsede büyük takım taraftarlarının bir hayli üzdüğüne şahit olduk. 2014-2015 yılında Ukrayna takımı Dnipro UEFA finali oynadıktan bir sonraki sene Ukrayna 1.Liginden küme düştü ve Ukrayna ligi takipçileri hariç tarihe gömüldü. Bu yüzden Başarı, Vakıfbank Voleybol takımının CEV Kadınlar Şampiyonlar Ligi ve FIVB Kadınlar Dünya Kulüpler Şampiyonasında daima şampiyonluk adayı olarak sahaya çıkmasıdır.

Fenerbahçe'nin bir önemli başarısı, voleybol ve futbol branşlarında olmayan bir üst klasman lig olan NBA ile mücadele içinde olmasıdır. Her basketbol oyuncusunun hayali bir dakika bile olsa herhangi bir NBA takımından kontrat almaktır.Bir çok oyuncu bugün NBA takımlarından Avrupaya transfer olur ve tekrar NBA kontratını almak için Avrupa basketbolunu bir basamak olarak görür.

Fenerbahçe Avrupa standartlarının üstünde, devlet desteği almadan yaptığı salonunda rakiplerini eli boş gönderirken, her sezon başı kadrosunda büyük yeniliklere gitmek zorunda kaldı. Başarılı bir takımın kadrosunu koruyup, takviyeler yapması, herhangi bir spor takımının işini çok kolaylaştırırken Zeljko ve ekibi başarılı her yeni sezonun ardından takıma yeni oyuncular katmak zorunda kaldı. Fenerbahçe bugün Anadolu Efes'in her gün uyum seviyesini üste çekerek oynadığı ve bütün ana oyuncularının sözleşmelerinin uzatabildiği bir senaryo bulamadı. 

 

Fenerbahçe başarıdan başarıya koşarken, her gün daha rezil hale dönüşen ülkenin spor medyası; ''kadrosunda Türk ve genç oyuncusunun olmadığını, Türkiye için  bu başarının hiç bir anlamı olmadığını, büyük paralar harcanarak ulaşılabilir bir hedef olduğunu, kulübe ekonomik olarak sadece zarar verdiğini, futboldaki başarısızlığı örtmek için basketbola yatırım yapıldığını'' söyleyerek bu başarıyı gölgelemeye çalıştılar.  Bu vasat altı sorulara son 2 sezonun en formda takımı Anadolu Efes, Şampiyonlar Liginde esen Beşiktaş'a ya da Vakıfbank takımına yöneltilmemesi umut verici fakat aynı zamanda ne kadar trajıkomik.

 

''oyuncunun pasaportu, yaşı yoktur. Yaptıkları ve yapamadıkları vardır''  -Zeljko Obradovic