The Voice, bizde bilinen adıyla O Ses dünya çapında milyonlar tarafından izlenen bir ses yarışması. Hemen hemen her ülkede ikon olmuş isimlerin jüri koltuğunda oturduğu yarışmada bazen öyle yarışmacılar görüyoruz ki. Ben bazen yarışmacı olduklarından da şüphe ediyorum. 

Bu yazıda The Voice Global Youtube kanalının seçtiği en iyi 10 kadın- erkek eşleşmesini yazacağım. Bu arada The Voice Global kanalı 5 eşleşme halinde 2 video yapmış. Yarışmacıların sıralaması ise tamamen benim beğenimle alakalı. Jürilere çok üzüldüm bu arada ben asla bu ikili performanslarda bir yarışmacıyı seçemezdim.

 

Albina & Filip sing 'Lovely' (The Voice Croatia):

 

Aydan Calafiore vs. Madi Krstevski sing ‘Uptown Funk’ (The Voice Australia):

Aydan Calafiore’nin girişteki hareketi, kendine olan güveni inanılmaz. Bazen 30-40 yaşında ve sahne alanların bile sahip olmadığı tarzda bir rahatlık. Müthiş. Madi Krstevski zaten inanılmaz renkli, inanılmaz dinamik. İkisinin de he genç hem dinamik olması zaten hareketli olan şarkıya enfes bir hava katmış.

 

Allegra Miles & Michael Williams sing 'How Will I Know' (The Voice US):

 

Zion & Vivienne Isebor sing 'My Love Is Your Love' (The Voice UK):

Irkçılık yapmışım gibi olmasın ama “zenci gırtlağı” dediğimiz şey gerçekten de muazzam bir lütuf. O sesin tınısı, gücü bambaşka bir lezzet. İşin içine bu ses türü girdiği anda muazzam bir şey çıkması kaçınılmaz oluyor. Ses kendiliğinden ekoluymuş, bambaşka bir diyardan geliyormuş gibi… 

 

Erdenebayar.CH & Oyu.B sing 'Shallow' (The Voice of Mongolia):

Her şey bir tarafa çok daha tiz bir vokalin seslendirdiği bir şarkıyı bu kadar pesten okuyup, buna rağmen muazzam okumak çok büyük başarı bence. Erkek vokalin şarkıda hiç sırıtmaması beni çok şaşırttı. Ben adapte olamazlar diye düşünmüştüm.

 

D.R. King vs. Jackie Foster sing 'Sign of the Times' (The Voice US):

 

Ingeborg Walther vs. Elias Grimstad Salbu sing 'Like I'm Gonna Lose You' (The Voice Norway):

Müzik tekniklerine çok hâkim olduğum söylenemez ama şarkıları oturarak söylemenin daha zor olduğu anımsıyorum. Ingeborg ve Elias -özellikle İngeborg- inanılmaz bir iş çıkartmışlar. Jüri de baya etkilenmiş ama keşke Norveççe bilseydim…

 

Niya vs. Raphael sing 'Dancing on My Own' (The Voice Bulgaria):

Bunlar nasıl sesler, kadın vokal ne yapıyor, neler oluyor ya gerçekten. Yıllarca sahne alsa bazen bu harmonide olamayan sanatçılar var, bu nasıl birbirini yakalamak? Muazzam.

 

Stefany vs. Alen sing 'Lay Me Down' (The Voice Croatia):

Sam Smith’e ait çok romantik bir şarkı bu. Alen ve Stefany sanki sadece Voice yarışmacısı değil 2 müzisyenmiş ve yıllardır birlikte sahne alıyormuş gibi bir performans sergilemişler.

 

Eugene Anishko & Indira Edilbaeva sing 'House of the Rising Sun' (The Voice):

Ebru Gündeş’in çok sevdiğim bir lafı var. “Şarkı söylemiyor, bildiğin sahne yapıyor”, Eugene ve Indira için biçilmiş bir kaftan bu söz. Şarkıyı okumaları, dansları, özgüvenleri, şarkı seçimi, salonun hareketleri. İzlerken hangi birine odaklanacağını asla kestiremiyorsun.

 

Kaynakça: " target="_blank" rel="noopener">1, " target="_blank" rel="noopener">2, 3.