Oysa sanılanın aksine günümüzde bile, tüm dünyada erkekler, kadınlar ve hatta çocuklar modern köleliğin kurbanı olmaya devam ediyor. Kamu piyasalarında alınıp satılıyorlar, iradeleri dışında evlenmeye ve “evlilik” kisvesi altında işgücü sağlamaya zorlanıyorlar, amaç dışı fabrikalarda çok düşük ücretler karşılığında ve şiddet görme tehlikesi altında çalışıyorlar. Bu noktada unutmamamız gereken ise kuvvet, baskı veya tehditler yoluyla çıkarılan bu emek; yediğimiz yiyecekleri, giydiğimiz giysileri ve sahip olduğumuz cep telefonlarını üreten emektir.
Çocuk İşçiliği ve Moda
Fabrikaların ucuz ve hızlı moda üretmek için “dibe doğru bir yarış” içinde olduğu küreselleşmiş dünyada çocuklar, genellikle tedarik zinciri içinde yer alıyor ve ne yazık ki ucuz, itaatkar ve kolay sömürülen iş gücünü oluşturuyor.
Birleşmiş Milletler Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından yayınlanan son rakamlara göre, transatlantik köle ticaretinin kurban sayısının üç katından fazla -modern kölelik biçiminde yaşayan tahmini 40,3 milyon insan var. Çocuklarsa bu toplamın% 25'ini oluşturuyor ve dünyadaki tüm kölelerin 10 milyonunu oluşturuyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO)'ne göre, dünya genelinde yaklaşık 260 milyon çocuk çalışıyor. ILO, bunlardan 170 milyonun BM tarafından “çocuğun çok genç olduğu iş - gerekli asgari yaşın altında yapılan iş ya da zararlı doğası veya koşulları nedeniyle yapılan iş” olarak tanımlanan çocuk işçiliğiyle meşgul olduğunu ve 6 milyon çocuğun zorla çalıştırıldığını tahmin ediyor.
Global Kölelik Endeksi'ne göre, moda endüstrisi dünyadaki modern köleliğin en büyük destekçilerinden biri. Giyim, sömürü emekle üretilme riski taşıyan en yüksek ikinci sektör. Çocuklar, Benin'de pamuk tohumu üretiminden, Özbekistan'da hasata, Hindistan'da iplik eğirmeden, Bangladeş'teki fabrikalarda kıyafetleri bir araya getirmenin farklı aşamalarına kadar moda endüstrisindeki tedarik zincirinin tüm aşamalarında çalışıyorlar. Güney Hindistan’daki pamuk fabrikalarında ise kız çocukları, menstruasyon döneminde kadınların daha az üretken olduğu düşünüldüğü için, kölelik koşullarında çalışmayı kabul etmeye zorlanıyor. Hatta bu fabrikalarda yöneticiler menstrüasyonlarını durdurmak için çocukların yiyeceklerine hormon koyuyor.