Erkek Ayağından Kadın Ayağına: Topuklu Ayakkabı'nın Evrimi

Erkek Ayağından Kadın Ayağına: Topuklu Ayakkabı'nın Evrimi
  • 5
    0
    0
    2
  •   Günümüzde kombinlerimizin en önemli parçalarından biri olan topuklu ayakkabılar, feminenliğin ve seksiliğin sembollerinden biri. Ayrıca şıklığın ve bir çok kadın üniformasının da bir parçası olarak moda dünyasında resmi bir yere sahip olan topuklular, sanılanın aksine tarih boyunca daima kadın ayağında görülmemişti. Çoğu kez seksilikten oldukça uzak bir anlam taşıyarak bu güne kadar gelen bu ayakkabıların tarih içindeki serüvenine ve günümüzdeki şekline evriliş yolculuğuna bu yazımızda eşlik ediyoruz.

    1. Antik Çağların Topukluları

    Antik Mısır'ın Topuklu Ayakkabıları

      Arkeologlar ve tarihçiler tarafından kayıtlara geçmiş en eski topuklu ayakkabılar M.Ö. 3500 yıllarında günümüzdeki Mısır topraklarında bulundu. Antik Mısır'ın soylu kesimi tarafından kendilerini çıplak ayakla gezen alt sınıftan ayırmak için giyilmiş olan bu ayakkabılar, alçak ve hafif topukluydular. Ayrıca yine Antik Mısır'ın kasapları tarafından kullanılmış olan topukluların bir diğer amacı ise kesilen hayvanların kanlarının ve çeşitli pisliklerinin ayaklarına bulaşmasını engellemesiydi.

     

    Antik Roma'nın topukluları

      Daha sonra M.Ö. 200 yıllarında karşımıza çıkan topuklular ise günümüz Yunanistan topraklarında bulundu. Antik Romalı tiyatrocular tarafından sahne alırken giyilen ayakkabılar, tiyatrocuların canlandırdıkları karakterin statüsünü göstermekteydi. Bir süre sonra Antik Roma'nın genelevlerinde yerini alan topuklular, seks işçileri tarafından giyilmeye başlandı. Kendilerini bu topuklular ile halktan ayırarak yeni müşterilerini de kolayca bulabilmekteydiler. Bu sebeple Antik Roma toplumunda bir dönem topuklu ayakkabılar fuhuşun simgesi olarak görülmüştü.

     

    2.Asya'dan Avrupa'ya Topukluların Yolculuğu

    Persli Süvarilerin Topukluları

      Günümüzdeki topuklular ne kadar Fransız soylularından yayılarak şu anki halini almış olsa da topukluların asıl yolculuğu İran topraklarından, Persli Süvarilerin ayaklarından geliyor. 9.yüzyıl civarında at binmeyi kolaylaştırmak için üretilmiş olan bu topuklular, Ortaçağ'da İran'da araştırma yapan bir Fransız gezgin tarafından Avrupa'ya kadar götürülmüştü. Persli askerlerin ayaklarında gördüğü bu ayakkabılara hayran kalan gezgin, bu ayakkabılar ile erkekliğin ve maskülenliğin daha çok ortaya çıktığını savunmuştu. 

    Avrupa'nın İlk Topukluları

      Gezginin topuklu ayakkabıları Avrupa'ya getirmesi ile kısa sürede hemen hemen her soylu erkeğin ayaklarında topuklular görülmeye başlandı.  Bu sırada Venedikli kadınlar da erkeklerden geri kalmayarak topuğu 53 cm'e kadar çıkabilen Chopine isimli platform topukluları giymekteydiler. 

    Platform Chopine'ler

     Yanlarında hizmetlileri veya bastonları olmadan yürüyemeyen kadınlar bu ayakkabılar içinde oldukça zor hareket etmekteydiler. Yine de bir statü simgesi olarak görünen bu topukluların topuk boyunun uzunluğuna göre kişinin statüsünün büyüklüğü de anlaşılıyordu. Bundan dolayı bir çok soylu kadın bu ayakkabılardan vazgeçmekte zorlanmıştı.  Buna rağmen bir süre sonra dönemin feministlerince tartışma konusu olarak görülmeye başlamış olan bu ayakkabılar, kadın özgürlüğünü kısıtlayan bir sembol olarak görüldü.  İlerleyen zamanda Venedik Hükümeti'nin belli bir cm'den daha uzun topuklu ayakkabı giyilmesini yasaklamasıyla da Chopine'ler yavaş yavaş unutulmaya başladı ve topuklular bir süreliğine kadın modasından çekildi.  

    Catherine De Medici'nin Ayakkabıları

      Kadın ayaklarında uzun bir süre görülmemiş olan topuklular 1533 yılında ileride Fransa Kraliçesi olacak Catherine De Medici sayesinde yeniden kadın modasına dahil oldu. Ufak tefek bir kadın olan Catherine, henüz 14 yaşındayken ileride Fransa Kralı olacak Orelans Dükü ile evlenmişti. Eşinin en gözde metresi olan Diane De Poitiers'in uzun boylu bir kadın olması Catherine'in özgüvenini zedelemiş ve kıskançlığa sebep vermişti. Bu sebeple genç Düşes günümüzdeki topuklulara en çok benzeyen ve daha çok kadın ayağına uygun olan ilk topukluları tasarlattı. Bu tasarım sayesinde özgüvenini kazanan Medici, aynı zamanda daha zarif hareket edip yürüyerek çevredeki insanların ilgisini de çekmeye başlamıştı.

    Medici'nin Topukluları

      Medici'nin bu ayakkabı devrimi ilk önce kendi sarayının çevresine, daha sonra başta Avrupa olmak üzere tüm dünyaya yayılmaya başladı ve bu sayede topuklular yeniden kadın modasındaki yerini almış oldu.

     

    3. Topukluların Tamamen Erkek Modasını Terkedip Kadın Modasında Yer Alışı

    1700'ler Topuklu Ayakkabı Modası

      Tarihler 1673'ü gösterdiğinde topuklular erkek modasında hala oldukça popüler bir parçaydı. Bu tarihlerde Fransa Kralı Louise XIV, kırmızı topuklularını saray çevresine tanıtarak Kraliyet Ailesinin renkli ayakkabılar giymesi geleneğini başlatmış oldu. İlk önce Fransa'da başlayan bu gelenek daha sonra Avrupa'daki diğer Kraliyetlerde de bir gelenek olarak sürdürüldü. 

      1700'lere gelindiğinde topuklular hala erkeklerin ayaklarında yerini korumaktaydı. Bu dönemde kadın ve erkek topuklularındaki en belirleyici fark erkek topuğunun daha kalın, kadınlarınkinin ise daha ince olarak tasarlanmış olmasıydı. Bu durum 1790 yılına kadar sürdü. Daha sonra topuklu ayakkabılar erkek modasındaki yerini düz tabana bırakarak sadece kadın modasında yaşamaya devam ettiler.

    4. Seksiliğin ve Feminenliğin Bir Sembolü Olarak Topuklular

      Artık 1900'lere geldiğimizde topuklular yerini tamamen kadın modasına bırakmış ve kadınlıkla özdeştirilmeye başlanmıştı. Topukluların seksi bir parça olarak görülmeye başlandığı tarihler ise ikinci dünya savaşına tekabül etmektedir. Bunu 1940'lı yıllarda hemen hemen her erkeğin odasının duvarlarını süsleyen Pin-Up Girl posterinden anlayabiliyoruz.

    Pine-Up Girl Posteri

      Günümüzde de varlığını sürdüren ilk stilettolar ise 1950'lerde moda dünyasına giriş yaptı. Stilettolar, dönem dönem popülerliğini kaybetse de halen varlığını sürdürerek hayatlarımızda yer almaktadır.

    1950'lerin Stilettosu

     

      2000'lere geldiğimizde ise bazı erkekler toplumsal normlara bir başkaldırı olarak topuklu ayakkabı giyse de topuklular halen kadın feminenliğinin büyük bir parçası olarak görülmektedir. Seksiliğin de bir parçası olan topukluların gelecekte var olup olmayacağını, yeniden erkek modasında yer alıp almayacağını henüz bilmiyoruz. Ama değişimlere uğrayarak moda dünyasında varlığını çok daha uzun süreler boyunca devam ettireceğinden eminiz. 

     

    Kaynaklar: 1 ,2 ,3 ,4

     

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.