Dün katıldığım Mimarlar Odasının çalışması olan ve pandeminin belki bir yandan yararı diyebileceğimiz e-seminerine katıldım. Bu seminer açıklandığı ilk günden beri sabırsızlıkla bekliyordum zira Kriz Yönetimi mesleğim açısından önemlidir. Fakat bu yazıda mimarlık üzerinden ele almayıp genel bir yaklaşım ile bu kavramın ve insanın yaşamış olduğu buhranı, edindiğim bilgi çerçevesinde anlatmaya çalışacağım.

Sayın Prof. Dr. Hüsnü Murat Günayındın’ın tecrübeleri, yaşanmışlıkları ve üzerine çalışılmışlığından yola çıktığı bu seminer, insanın hayatını değiştirebilecek bir nokta aslında. Dikkatle dinlenildiğinde hayatın sırlarını da bize verebilmekte.

Peki ya krize girmek nedir? En basit anlatabileceğim şekilde, hiç depresyona girdiniz mi? Cevap evet ise devam edelim…

Her insan hayatının birçok bölümünde boşluğa düşer. Bu boşluk bir şey yapmak istersin fakat yapmak istemezsin gibi iki duyguyu aynı anda yaşadığımız anlara tekabül edebilir.  Bu noktada aslında insan kendini krize sokmuş ve bunun üstesinden gelmek için hiçbir şey yapmaması veya farkında olup ertelemeler ile kendini kandırmasıyla bir buhran dönemine girmiş oluyor. Tabii ki bununla birlikte hayata karşı bir isyan süreci, ‘’başkası yapıyor ben neden yapamıyorum, kimse beni sevmiyor, herkesle kavga ediyorum vs.’’ süreçlerinde buluyor kendisini. Bunlar başlayınca ve buhran sürecinde çıkış noktası bulamadığında insan kendini depresyona sokuyor haliyle. Peki bu kriz aşaması için ne yapılmalı? Ne yapmalıyız?

Katıldığım seminerde bu krizden çıkmak için 5 yol tanımlandı. Bende haliyle kulak kesildim. Sadeleştirip kendi mantık süzgecimden geçirerek 5 maddeyi düzenledim. Bunlar:

1-      Rehavete kapılmadan durmadan önceliklerimize odaklanmalıyız.

2-      Girdiğiniz kriz şartlarına (duygusal,iş vb.) hızlı bir şekilde adapte olup krizin sizi yutmasına izin vermeyin, siz krizi yönetin!

3-      Enerjinizi, moralinizi, zamanınızı doğru işlere veya kişilere yatırın, siz en büyük yatırımın kendisisiniz!

4-      Krizi fırsata çevirin, olmaz olanı yapmaya üstüne gitmeye çalışın.

5-      Disiplin her şeydir. Disiplinli olup kendini eğitmeye başlamalı ve başkasını izlemeyi hemen bırakmalısın.

Bu maddelerden anlayabileceğiniz gibi krizi yönetmek aslında bir uyanış ve kendinizin farkına varma süreci. Ne yaparsanız kendinize yapacağınızı ve bir başkası için bir anlam ifade etmeyeceğini unutmayın. Mevki, para, birisine kendini beğendirme gibi konular için çaba sarf edeceğinize kendi donanımınız için bir şeyler yapın. Bir noktaya gelmek için çabaladığınız yolun aslında size zevk verdiğini, geldiğin son noktanın, başarının 2 günlük mutluluktan ibaret olduğunu unutmayın.

Ya sonra?

Yazımı noktalarken bir örnek vermek istiyorum. Bu örnek Sayın Prof. Dr. Hüsnü Murat Günaydın’ın seminerde kullandığı örnektir. Anlamlı olduğu için paylaşmak istiyorum. Kaptan olduğunuzu hayal edin, bir fırtınaya geminizle girdiğinizde fırtınanın geçmesini mi beklersiniz yoksa fırtına anında fırtına ile mücadele edip fırtınadan en sağlam şekilde çıkmanız mı gerekir? Cevabınız ne olursa olsun bu yazıdan sonra düşünmeniz gereken tek şey şudur:

Fırtına bir kriz ve bu krizi yönetmek benim elimde.