Son Dönemin Popüler İsimlerinden Yaşlı Amca İle Röportaj

2012 yılından beri hayatımızda olan Yaşlı Amca grubu, vokalde ve ritim gitarda Artun Özoğlu, lead gitar ve geri vokalde Sarper Sonbay, bas gitarda Hüseyin Tosun ve davulda ise Barış Kutlu'nun bulunduğu bir Türk rock grubudur. 'Giderdi Hoşuma' ve 'Yakamoz Güzeli' gibi şarkılarla hepimizin listelerinde yer alan ve başarılı bir grup olan Yaşlı Amca ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdim. Keyifli okumalar.

Merhaba öncelikle. Yaşlı Amca nasıl kuruldu? Nasıl müzik yapmaya karar verdiniz? Grup üyelerinden, kendinizden bahsedebilir misiniz?

İlkokul arkadaşlarıyız. O zamanlar eğlencesine stüdyoya gider takılırdık ki lisede bu aynen devam etti. Zaman geçtikçe şarkılar yazıp stüdyoda çalıyorduk derken şarkı çıkardık konser verdik ve böyle devam etti.

Bir süredir devam eden bir salgın sürecindeyiz. Birçok konuda olduğu gibi müzik piyasası da bundan olumsuz etkilendi. Bu süreç sizin için nasıldı? Yeni şeyler üzerinde çalışma fırsatınız oldu mu?

Bu sürede bireysel olarak güzel bir üretim sürecinden geçtik. Maalesef pek buluşamadık ama birbirimizden de kopmadık. Ve evet yeni şarkılar var.

Son albümünüz yakın zamanda çıktı. Tepkilerden memnun musunuz? Yapım sürecinden bahseder misiniz?

Son albümün yapım süreci normalden çok daha uzun sürmüştü. Yayarak, acele etmeden yapmak istemiştik. Öyle de oldu. Çok şarkı vardı azalttık ve kaydettik. Bir tane de bizim bestemiz olmayan ama konserlerde çalıp söylediğimiz bir parçayı eklemek istedik. O süreçte nelerin olduğu çıkan işi epey etkiliyor ve bizim için de farklı bir tecrübeydi. Şu ana kadar gelen tepkilerden de memnunuz.

Şarkılarınızı yazdığınız bakış açısının gerçekten sizi yansıttığını düşünüyor musunuz? Örneğin gerçekten şarkılarınızdaki gibi sevginizi belli etmekte zorlanır mısınız?

Şarkıların sözleri, melodisi ya da bir bütün olarak müzik bazen bazı şeyleri yansıtıyor olabilir ama bunlar keskin çizgiler değil. O an hissedilen durum, hikaye, anı ya da hissedilmesi istenen şeyler gibi bakınca daha kolay bir bağ kurulabiliyor ama hala keskin bir çizgi gibi gelmeye de bilir. Bu durumlarda en güzel şey bizim dinleyenlerimize nasıl hissettirdiğimiz. Eğer başka insanlar aynı şarkılardan farklı şeyler hissedebiliyorsa bu bizim için çok daha iyi.

Son zamanlarda internetin de etkisiyle insanlar yaptıkları müzikleri çok hızlı bir şekilde büyük kitlelere duyurabilir hale geldi. Bu sebeple de şarkılar, albümler çok hızlı tüketiliyor. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz?

Aslında çok eski bir grup olsaydık muhtemelen daha çok etkilenir ve ayak uydurmakta zorlanabilirdik. Müzik konusunda eskiye göre her şey çok farklı ama biz zaten aşağı yukarı bu dönemlerde girdik. Tüketim hızı kesinlikle çok hızlı ama oraları düşünmesinden çok üretim kısmı bize hala daha çok keyif veriyor.

Her şarkınızın sizin için farklı bir hikayesi olduğuna eminim fakat bütün şarkılarınızın içinde sizde özel bir anısı olan şarkı var mı? Eğer varsa neden diğer şarkılarınızdan ayrı olduğunu düşünüyorsunuz?

Şarkıların elbette bizde anıları var, anısı ya da bizim için anlamsız olanı yok da diyebiliriz. O anıların da değerleri biraz o gün nasıl hissediliyorsa ona göre değerleniyor diyebiliriz.

Şarkıları yaparken hiç anlaşmazlık yaşıyor musunuz? Yaşıyorsanız son kararı nasıl alıyorsunuz?

Grup müziği içinde herkes her an üretirken anlaşsaydı gibi bir durum biraz ütopik. Hatta belki de o zaman tekdüze bir şeye dönüşebilirdi. Bunun bir formülü olmadığı için anlaşmazlıklar genellikle iyidir. Biraz bekleriz, tekrar bakarız, çalarız dinleriz. Zaten bi yerden sonra anlaşırız.

Şarkı sözlerinizi hayatınızdaki birine ithaf ederek mi yazıyorsunuz yoksa o an ki duygularınız mı etkili oluyor? Örnek aldığınız ya da ‘ilham periniz’ olarak gördüğünüz biri var mı?

İlham aldığımız şeylerin değişiyor olması bizi de müziğimizi de değiştiriyor. Aynı düşünce yapısıyla ilerlemek de bir seçim ama biz bunu genellikle tercih etmiyoruz. Her şarkının hikayesi, yazılış biçimi, pişme biçimi farklı.