Bilim insanlarına göre, mavi ışık, telefon, bilgisayar, tablet gibi teknolojik aletlerden yayılan bir ışık çeşididir. Mavi ışık, uykumuzun kalitesinden ruh halimize kadar yaşamsal faaliyetlerimizi, hatta cildimizi bile olumsuz yönde etkilemektedir. Teknolojiden bağımsız yaşayamayacağımız bir dönemde olduğumuz için, bize düşen görev, teknolojinin sağlığımıza zararlarını en aza indirgemek için çaba göstermektir.

Eğer gerekli önlemler alınmazsa, mavi ışık olarak bildiğimiz yüksek enerjili görünür ışıklar, cildimizin en derin hücrelerindeki kolajen ve elastine zarar vererek, cildimizde kırışıklıklara, sarkmalara neden olmaktadır. Mavi ışığın cildimize verdiği zararın boyutu ise, ışığa maruz kaldığımız süre ile doğru orantılıdır. Peki biz cildimizi, bu ışığın zararlarından bir nebze olsun korumak için neler yapabiliriz, gelin hep beraber inceleyelim.

 

 

1) Mavi Işık Primerları

Hepimizin de bildiği gibi her ışığın bir frekans boyutu vardır ve bu frekansların kedine göre farklı etkileri bulunmaktadır. Laptop, telefon, tablet gibi cihazların da yaydığı ışık mavi ışık olmakla birlikte, 420-480 nanometre boyunda dalga boylarına sahiptir. Peki nasıl olur da dalgalar şeklinde yayılan ışık, cildimize olumsuz etkiler bırakabilir? Bu sorunun cevabı hormonlarımızda yatmaktadı. Kortizol gibi bazı hormonlarımızın görevi, vücut ritmini ayarlayarak bizleri gündüzleri enerjik tutmak, geceleri ise uyku moduna geçirmek olarak sıralanabilir. Mavi ışık ise doğal biyoritmimizin tam tersine çevrilmesine sebebiyet vermektedir.

Mavi ışık, aynı zamanda hiperpigmentasyona neden olarak cilt lekelerinin oluşmasına yol açar. Mavi ışık primerları, yukarıda bahsi geçen zararların aza indirgenilmesine yardımcı olur.

 

 

2) Özel Tasarım Gözlükler

Bazı bilimsel çalışmalar göstermektedir ki, bu ışık, gözümüzde bulunan retinal isimli molekül ile kimyasal etkileşime girerek toksik, yani zehir etkisi yaratmaktadır. Dijital detoks bir çoğumuz için bir seçenek olmadığı için dış etkenlerden korunmanın yolu yine dış etkenlere sığınmaktan geçmektedir.

Avusturalya'da geliştirilen BLUblox gözlükleri, yüksek enerjili görünür ışıkların zararlı etkilerine karşı gözlerimiz için koruma sağlamaktadır.

 

 

3) Krem ve Serumlar

Mavi ışık, UVA ve UVB ışınları gibi davranarak, cildimizin en derin hücrelerine kadar nüfuz etmektedir. Bu şekilde yukarıda da bahsettiğimiz gibi, cildimizde leke oluşumlarına ve sarkmalara neden olmaktadır. Neyseki mavi ışık, cilt hücrelerimizi mutasyona uğratmaz ve bu nedenle cilt kanserine sebep olamaz. Yine de cildimizi, bu 420-480 nanometre boyundaki dalgaların olumsuz etkilerinden kormamız gerekmektedir. İşte tam bu sebeple, dermatologların da önermiş olduğu, mavi ışıktan koruyan güneş kremlerini her sabah kalktıktan sonra uygulamamız önem taşımaktadır.

Mavi ışıktan korunmak için üretilen güneş kremlerine alternatif ise, yine aynı amaçla üretilen serumlardır.

 

 

4) Mavi Işık Önleyici Aplikasyonlar

Cildimizi ve sağlığımızı korumanın bir diğer yolu ise, teknolojik aletlerimize indireceğimiz çeşitli aplikasyonlardır. Twilight, Blue Light Filter, Night, Eye Protector gibi çeşitli uygulamar, teknolojik aletlerden yayılan mavi ışıklara filtre uygulayarak, bu ışıkların olumsuz etkilerini önlemektedir.

 

 

5) Doğal Güneş Işığı

Yediğimiz yemeğin sindiriminden, uykuya dalış süremize kadar her türlü yaşamsal faaliyetimiz, maruz kaldığımız ışığın dalga boylarına bağlıdır. Bu nedenle maruz kaldığımız ışık türünü, kendi sağlığımız için iyi seçmemiz gerekmektedir.

İster primerlar, ister özel gözlükler kullanalım, hiçbir yöntem doğal güneş ışığı kadar etkili değildir. Bu nedenle her gün en az 30 dakika dışarıda doğal gün ışığını vücudumuza depolamak büyük önem taşımaktadır.

 

 

Kaynak: Vogue UK