Geçmişten Biri: Fahrelnissa Zeid

Geçmişten Biri: Fahrelnissa Zeid
  • 6
    0
    0
    2
  •      FAHRELNİSSA ZEİD 

        Doğduğu ilk günden beri aile bağları sebebiyle dönemin yüksek zümre kesiminde yer alan Fahrelnissa Zeid, Kabaağaçlızade Mehmed Şakir Paşa'nın kızı, II.Abdülhamit dönem sadrazamlarından Cevat Paşa'nın yeğeni ve Halikarnas Balıkçısı olarak bilinen yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın kız kardeşidir. Aile bağlarının bununla sınırlı olmadığı bilinen Zeid aynı zamanda gravür sanatçısı Aliye Berger'in kardeşi; seramik sanatçısı Füreya Koral'ın teyzesi; ressam Nejat Devrim ve tiyatrocu Şirin Devrim'in annesidir. 1901 Eylül ayında İstanbul'da ailesinin köşkünde dünyaya gelen Fahrelnissa, asıl tutkusu olan resim ile henüz 14 yaşındayken tanıştı. Bu tutkusu onu; 1882 yılında güzel sanatlar dalında eğitim vermek için kurulan Sanay-i Nefise Mektebi'ne sürükledi. İşgal döneminin ortasında zorluklarla kurulmuş bu mektebin ilk kadın öğrencilerinden biri oldu. Mektep yıllarında yazar İzzet Melih Devrim ile tanıştı. Kısa bir süre sonra ilk evliliğini gerçekleştirdi. İkili, birçok Avrupa ülkesini birlikte gezip görme, dünya edebiyatı için önemli yazar, şair ve dönemin entelektüel sayılan aileleri ile tanışma fırsatı elde etti. Melih Bey ile evliliği Fahrelnissa'ya Nejat ve Şirin adını verdiği iki çocuk kazandırdı. Resim öğrenimini Paris Ranson Akademisi Stalbach Atölyesi ve Türkiye Güzel Sanatlar Akademisi Namık İsmail atölyelerinde sürdürdü. Fransa'da yaşadığı yıllar modern resmin önemli bir ismi haline geldi ve orada kadının gururu, onuru ve ihtişamı anlamına gelen 'Fahrelnissa' adını aldı. 1934 yılında Irak'ın Ankara temsilcisi ve Irak Kralı I. Faysal'ın kardeşi Emir Zeid ile ikinci evliliğini yaptı. Emir Zeid'in diplomat olması sebebiyle Türkiye'den ayrıldı ve Avrupa'nın birçok kentinde resim kariyerine devam etti. 10 yıllık süren bu Avrupa yaşantısı sonucunda 1944 yılında İstanbul'a dönmesiyle ilk kişisel resim sergisini açtı. Bu sergiyi II. Dünya Savaşı sonrası Paris, Londra, New York, Brüksel sergileri takip etti. Emir Zeid ile evliliğinden dünyaya gelen oğlu Raad'ın Amman'da yaşaması ve Emir Zeid'in vefatı üzerine 1976 yılında oğlunun yanına Amman'a taşındı. Amman'da da ara vermeden resim hayatına devam etti ve kendi adıyla anılan bir sanat enstitüsü kurdu. 

      Günümüzde halen Necmi Sönmez'in Zeid hakkında 'Fahrelnissa Zeid’i, hakkında yazılan kitaplara, açılan sergilerine ve isminin sık sık gündeme gelmesine rağmen modern Türk resminin “büyük bilinmeyenlerinden biri” olarak tanımlamak gerekir' sözünü haklı çıkartmak mümkündür. Çünkü insanlar Zeid'i resimleriyle değil; aile bağlarıyla, evlilikleriyle ve renkli hayatı ile ele almaktadır. Tabii ki bir ressamın eserlerini yaşantısından bağımsız tutarak incelemek mümkün değildir; ama unutmamak gerekir ki resim, ressamın atölyesini terk ettiğinde kendi belleğine kavuşur ve kendi garip yaşamını kurar. Eserlerinde paşa kızı olmasını, Avrupa modern sanat anlayışını, prens ile evliliğinin getirdiği prenses ünvanının etkisini de görürüz elbette. Elinde bulunan bu aile bağlarının imkanlarını da başarısının üzerine ekleyen Zeid, 1948-55 yıllarında Paris ve Londra’daki atölyelerinde boyadığı Cehennemim, Geçicilik, Su, Güneş Arenası gibi eserlerinde karşılaşılan olağanüstü ritim, renklerin belli bir kompozisyon güdüsü olmaksızın vardığı “büyüleyici etki” ile baş döndürücü bir hızla ürettiğinin bir kanıtı niteliğindedir. Bu dönemdeki yapıtlarıyla da uluslararası bir söylem gücüne ulaşmıştır. 

    (Cehennemim, 1951)

    (Güneş Arenası, 1954, Görsel: 14. İstanbul Bienali)

    (Triton Ahtapotu, 1953, Görsel: 14. İstanbul Bienali) 

    (Atom Patlaması ve Bitkisel Hayat, 1962)

     Fahrelnissa, soyut resmin kapılarını farklı bir şekilde açmıştır. Onun eserlerinde kullandığı renkler adeta kendi imzası haline gelerek bambaşka bir seyir zevki sunmaktadır. İlk bakıldığında birçok insanın kargaşa gördüğü eserler; uzun bir düşünüşün ardından kendini belli eder ve anlatmak istediği mesajı ortaya çıkarır. Bunun yanında portreleri ve otoportresi ile büyük ses uyandırarak sergilerde bu alan çalışmalarının da yer almasını sağlamıştır. 

      (Geçmişten Biri, Otoportre, 1980-Raad Zeid Al-Hussein Koleksiyonu)

      ( Antik Portre, 1940)

      (Portrait for Iris Clert, 1965) 

    (Endless Thoughts, 1979)

     Renkli kişiliği, ışıltılı ve gözler önündeki hayatı ve en önemlisi eserleri ile hem yaşadığı dönemin hem de kendinden sonraki nesillerin ilgisini çekmeyi başaran ve genç ressamların örnek aldığı Fahrelnissa Zeid, Cengiz Özkarabekir imzalı Gökkuşağında İki Kuşak adlı belgesel filmin de konusu olmuştur. Belgeselde röportajının da yer aldığı Zeid hayatının bir kısmını, sanatın ve resmin kendisi için ne denli önemli olduğunu, neler hissettirdiği detaylıca anlatmaktadır. İzlemek isterseniz: 

    Belgeselin yanında Fahrelnissa Zeid'in bilinmeyen veyahut az bilinen eserlerinin toplandığı oğlu Raad Bin Zeid ve Hazer Özil tarafından yazılan Fahrelnissa Zeid: Hep Arayan Hep Savaşan ve Adila Laïdi-Hanieh'ın yazdığı Fahrelnissa Zeid: İç Dünyaların Ressamı isimli iki kitap da basılmıştır. 

    Fahrelnissa Zeid, Emir Zeid çocukları Şirin ve Raad ile birlikte.

    Ara Güler'in kadrajından Fahrelnissa.

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.