Mağarada Yaşam
Mağara resimlerini yapan bu insanlar, avcılık ve toplayıcılık ile hayatlarını sürdürüyorlardı. İlkel bir yaşam hakimdi, yeryüzüne yabancılardı. Hayatta kalmak ve yabani hayvanlardan korunmak için ise mağaralara sığınıyorlardı.
Muhtemelen bize sıradan gelen doğa olayları dahi onlar için bir gizem oluşturuyordu. Hastalıklar, şimşek, zehirli bitkiler, güneş, ay... Kısaca her şey onlar için çok gizemli ve yeniydi.
Peki bu insanlar neden mağaralara resim yapıyorlardı? Hayatlarını tehlikeye atan bu kadar unsur varken, neden resim yapıyorlardı?
Bu bir ritüel miydi? Varsa eğer, dinlerinin bir parçası mıydı? İnsanın varolduğundan beri hep sahip olduğu 'kalıcı olma isteğinden mi kaynaklıydı? Yoksa tahmin dahi edemediğimiz manevi bir nedeni mi vardı? Bunların hiçbirini bilemiyoruz. İlkel insanlarla ilgili hikayelerimizin çok büyük kısmı sadece varsayımlardan ibaret.
Bu yüzden çoğu sanat tarihçisi ve çoğu felsefeci, dilin ortaya çıkışı gibi sanatın doğuşunun da belirsizlikler deryası olduğunu düşünüyor.
Chauvet Mağarası
18 Aralık 1994'te Fransa'nın Güneyinde tesadüfen bulundu. Günümüzde bilinen en eski mağara resimleri burada bulunuyor. Tahminlere göre günümüzden 32 bin yıl öncesinde yapılmış. Düşünebiliyor musunuz, 32 bin yıl!
Bu mağara bulunduğu dönem çok ses getirdi, tüm sanatçıları kendine hayran bırakırken tarihçileri ise dumura uğrattı. Çünkü bu mağara, sanatın gelişiminin çok da sandığımız gibi gelişmediğini kanıtlar nitelikteydi.
Mağaranın önüne taşlar yığıldığı için resimler günümüze izole kalarak gelebilmişti. Burada pek çok hayvan, insan, bitki ve sırrını çözemediğimiz semboller bulunuyordu.
Peki, bu insanlar neden mağaralara bu figürleri çiziyordu?
bu konuda çok fazla görüş var. Dini inançları olduğunu öne sürenler, sanat için sanat yaptığını insanın varolduğu ilk andan beri sanat doyumuna ulaşmak için uğraştığını düşünenler, büyü ve doğaüstü nedenlere bağlayanlar...
açıkçası, ben son gruptayım. O dönem resimleri yapan insanların aynı zamanda çok çok iyi avcı olduklarını biliyoruz. Avlamak istedikleri hayvanları mağaralara çizerek onları daha kolay avlayacaklarına dair bir çeşit inanç geliştirmiş olabilirler. Çok iyi gözlemci oldukları çizilen resimlerden belli, o gün önemsedikleri bir anıyı resmetmiş de olabilirler. Sanırım bunun gerçek nedenini asla öğrenemeyeceğiz.
Cueva de las Manos : Arjantin Eller Mağarası
Yapılan karbon testlerine göre bu mağara M.Ö 11.000 ve M.Ö 7.300'lere dayanıyor. Mağarada hayvan figürleri de ilgi çekerken, asıl merak uyandıran el figürleri olduğu için mağaraya '' Eller Mağarası'' denmiş. Aynı izlere Endonezya'da başka bir mağarada da rastlanmış.
El işaretleri, bitkilerden elde edilen boyalarla yapılmış. Bu renkler kırmızı, sarı ve siyah. Farklı renklerde farklı el izlerinin ne anlama geldiği hala bilinmiyor.
İşin ilginç yanı bu mağaradaki el işaretlerinin ilk kez farklı bir boyama tekniği ile yapılmış olması. O dönemde yaşayan ilkel insanlar, boyayı püskürterek bu izleri oluşturmuşlar.
Bu izler o dönem yaşayan eski insanların '' biz buradayız'' deme şekli miydi? Mağara sanatçılarının bir çeşit imzası mıydı? Bilmiyoruz.
Sanat tarihçilerinin bir teorisi var: O dönem mağara resimlerini yapan insanlar, muhtemelen öğrenci yetiştiriyorlardı.
Bunu düşünmelerinin nedeni harikulade resimlerin ve çok iyi gözlemler sonucu çizilen figürlerin yanında çok daha amatör kalan başka çizimlerinin de olmasıydı.
Bu durum ise akıllarda dönemin mağara ressamlarının -her ne için çiziyor olurlarsa olsun- yeni öğrenciler yetiştirdiği fikrini pekiştiriyor.
Lascoux Mağarası
Fransa'da Dordogne ilinin bir köyünde keşfedildi. 17.000 yıl öncesinden kalma olduğu düşünülüyor. Mağara 250 metre uzunluğa sahip ve boğalar mağaranın güneyinde yer alarak yaklaşık 20 metre yer kaplıyor. Lascoux, Bu dönemin en sanatsal çalışmaları kabul edilmekte.
Bu mağaranın gizemi ise, yapılan sığır resimlerinin uzunluğu 5 metreden fazladır ve bu resimler iskele kurulmadan yapılamayacak boyutlarındadır. Bu da o dönemki insanların resim konusunda ne kadar ustalaştığını ve bunu ne kadar çok önemsediklerini gösteriyor.
Dünya'da mağara resimleri
Avusturalya, Afrika, Amerika, Avrupa ve Asya'da çokça görebiliyoruz. ülkemizde Balıkesir'de Baltalıin Mağarasında da bu resimlerle karşılaşabiliyoruz.
Yorum Bırakın