Ayrton Senna:limitin Ötesine Geçmek

Ayrton Senna:limitin Ötesine Geçmek
  • 1
    0
    1
    0
  • Son Safkan Yarışçı

     


    Bazen bazı şeylerin sadece öyle yazıldığı için yaşanması gerekiyordur.Kabullenmek zor gelse de yaşanan hayatın gerçeğidir ve aslolan hayattır.

     


    Ayrton Senna da Silva Formula 1’in gördüğü en iyi pilottu.Onu büyük yapan sadece kazandığı yarışlar muhteşem sürüş yeteneği değildi.Kişiliği,duruşu ve hayata verdiği her şeydi aslında.Henüz 34 yaşındayken Tamburello virajında hayata gözlerini yumdu.

     


    Ayrton Senna da Silva 1 Mart 1960 yılında Sao Paulo’da dünyaya geldi.Henüz 4 yaşındayken karting yapmaya başladı.11 yaşında ilk yarışına katıldı.F1’e katılana kadar kazanmadığı yarış kalmamıştı bu alanda.Aile şirketinin başına geçmek için aldığı işletme eğitimini yarım bırakarak kendisini bu spora resmen adadı ve İngiltere’nin yolunu tuttu.

     


    1984 yılında Toleman-Hart adlı takımla F1’e ilk adımını attı.Özellikle yağmurlu havalarda ıslak zemindeki yol tutuş kabiliyeti ve acımasızlığıyla ona “Rain Man” lakabı verildi.

     


    1988 yılına gelindiğinde ise profesör lakaplı bir diğer safkan yarış pilotu Fransız Alain Prost’un takım arkadaşı olarak McLaren takımına katıldı.Başlarda iyi anlaşsalar da sonrasında ikisinin de alfa diyebileceğimiz karakterlere sahip olmalarından dolayı zamanla sürtüşmeler yaşandı.88 sezonunda ilk şampiyonluğunu kazandı.

     


                      “İkinci olan sadece ilk kaybedendir."

     


    1989 yılında Japonya GP’de durum öyle bir hal almıştı ki ikisinin de şampiyon olmak için 1. olması veya içlerinden biri yarış dışı kalırsa diğerinin yarışı tamamlaması gerekiyordu.Yarış başladıktan 3-4 tur sonra yarışın bu iki McLaren pilotu arasında geçeceği anlaşılmıştı.Çok çekişmeli bir rekabet halindelerken iki araç temas yaşadı ve Alain Prost yarış dışı kaldı.Senna yarışa bir süre sonra itilerek emniyet yolundan devam etti.Prost kafasını sallayarak Senna’nın diskalifiye olacağından emin şekilde bir bakış attı.Senna yarışı 2. olarak tamamlarken kendini dünya şampiyonu sarhoşluğuna bırakmıştı.Fakat F1 biraz da politika demekti.O zamanın FIA başkanı da bir Fransız'dı.Senna diskalifiye oldu ve dünya şampiyonu bir şekilde Alain Prost olmuştu.1989 yılına gelindiğinde ise Prost Senna ile çalışmanın artık imkansız olduğunu söyleyerek Ferrari’nin yolunu tuttu.Sezon sonuna gelindiğinde şampiyonu belirleyecek yarış yine Japonya’daydı ancak bu sefer avantajlı gelen kişi Ayrton Senna'ydı.Şampiyon olmak için Prost’un yarış dışı kalması kafiydi.Bu çok uzun bir süredir beklediği fırsattı ve bunu ona Tanrı’nın bir lütfu olarak görüyordu.Yarış başlar başlamaz 89 yılında elinden alınan şampiyonluğunun kiniyle Prost’a çarptı ve ikiside yarış dışı kaldı.Dünya şampiyonu Senna’ydı.Prost bir süre ara verdi.

     


    1991’de tekrar şampiyon olarak 1988-1990-1991 yıllarında elde ettiği üç şampiyonlukla Senna, o döneme kadar bunu başarabilen en genç pilot ünvanının sahibi oldu. 

     

     

     

    Senna ve McLaren ikilisinin bir kez daha teknoloji ile savaştığı bir sezondu 1993. Ancak bu sefer rakip Formula 1'e bir yıl ara veren eski dost/düşman Alain Prost'du. Aktif süspansiyona sahip Alain Prost, sene sonunda dördüncü şampiyonluğuna ulaşırken, şampiyonayı ikinci sırada tamamlayan Ayrton Senna 1992'ye benzer bir şekilde bazı yarışlarda resital sunuyordu.

    5 kez zafere ulaşan Ayrton Senna, Donington Park'da yağmur altında elde ettiği insan üstü bir zaferle uzun yıllar unutulmayacak bir performansı tarihe altın harflerle yazdırmıştı.

    Yağmurlu yarışa dördüncü sıradan başlayan Senna, ilk viraja gelirken beşinci sıraya geriledi. Ancak Brezilyalı pilot ilk turun sonunda önündeki tüm rakipleri geçerek liderliğe yükselmiş ve yarışı ikinci Damon Hill'in 1 dakika 23 saniye önünde kazanmayı başarmıştı. Ayrton Senna'nın Donington Park'ta attığı ilk tur, Formula 1 tarihinin en iyi turu olarak gösterilmektedir.

    Ancak Ayrton Senna 3 şampiyonluğunun yanına yenilerini eklemek istiyordu ve bunu artık McLaren'de alamayacağını biliyordu. Brezilyalı pilot bu yüzden sene sonunda McLaren'den ayrılıp dönemin en güçlü takımı Williams'a geçmeye karar verdi.

                          

                                  “Kazanan bir pilotun neler hissettiğini asla anlayamazsınız çünkü kask anlaşılmaz duyguları içinde saklar."

     

    94 yılına gelindiğinde Senna bir kez daha politika ve FIA kurbanı olmuştu.Teknolojik araçlar hızı artırıyordu fakat reytingleri de aynı oranda düşürüyordu.O sene aktif süspansiyon yasaklandı fakat Senna’nın aracı aktif süspansiyona göre üretilmiş bir araçtı.Bunu çıkarmak aracın dengesini tamamen bozacaktı ve öyle de oldu.Hız yönünden eskisi gibi hızlıydı fakat çok hırçın bir arabaydı.Senna gibi bir profesyonel bile kullanmakta güçlük çekiyordu.Araba olarak eskisi kadar yetkin değildi fakat işin içine bolca yürek katıyordu.O sene sonradan popüler olacak Michael Schumacher de F1’de yarışmaya başlamıştı.Lotus takımıyla yarışan bu genç pilot farkını hemen hissettirmişti.Teknik ekipler böyle bir şeyin varlığını reddetse de Senna Schumacher’in aracında süspansiyon olduğuna inanıyordu.İnandığı şeyler çoğu kesimlerce günümüzde doğru kabul edilmekte çünkü FIA bunu hiçbir zaman yalanlamadı.F1’e uzun yıllar tıbbı destek vermiş olan doktor Sid Watkins ona arkadaşı olarak bırakması konusunda ısrar etti fakat o bırakamayacağını ve devam etmek zorunda olduğunu söyledi.Yakın çevresine geçilmesi imkansız olan bir araca karşı yarıştığını ve onu geçmek için limitin ötesine geçmesi gerektiğini söylüyordu.Öyle de oldu. 1 Mayıs 1994 günü lider başlayıp lider olarak götürdüğü yarışın 7. turunda Tamburello virajına 307 km/s'lik bir hızla giren Ayrton Senna, yaşadığı sorun nedeniyle Tamburello virajının dışında yer alan duvara 233 km/s'lik bir hızla çarparak hayata gözlerini yumdu. Sao Paulo'daki cenaze törenine Formula 1'in önde gelen pilotları ve isimlerinin yanısıra, Brezilya ve bazı devlet başkanları ve dünyanın dört bir yanından gelen yaklaşık 3 milyon hayranı katıldı ve cenaze töreni 102 ülkeden naklen yayınlandı.Arkasında mükemmel bir şöhret ve kimsesiz çocuklar için bir vakıf bıraktı.Bu vakfın eş başkanlığını Alain Prost yapmakta.

     


    “Belirli bir günde, belirli koşullar altında bir limitinizin olduğunu düşünürsünüz. Sonra bu limite ulaşmak için çalışmaya başlarsınız ve ulaşırsınız da. Ve dersiniz ki 'işte limit bu'. İşte bu limite ulaştığınız zaman bir şey olur ve limitleri biraz daha aşabilirsiniz. Düşünce gücünüzle, kararlılığınızla, iç güdülerinizle yaparsınız bunu. Mükemmel bir deneyimdir ve çok yükseklere uçarsınız."

     


    Alain Prost

    "Ona karşı yarışabildiğim için kendimle gurur duyuyorum. Profesyonel olarak saygı duyduğum tek pilottur. Senna'nın onuruna bir daha asla Formula 1 aracı koltuğuna oturmayacağım."

     

     

     

    Film önerisi:Senna,2010 

     

     

     

     

     

     

     

     

     


    Yorumlar (1)
    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.