Saatin Kendisi Mekân, Yürüyüşü Zaman, Ayarı İnsandır

Saatin Kendisi Mekân, Yürüyüşü Zaman, Ayarı İnsandır
  • 1
    0
    0
    0
  • “İki âlem arasında salınıp duran bir halkın boşluğu.”

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü için bir dönem kitabı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ancak hangi dönem diye sorulacak olursa cevabını tam olarak veremeyebiliriz. Şöyleki Tanpınar bu romanında, Türk toplumunun yaklaşık iki yüz yıllık uzun bir dönemini ele almaktadır. Dört bölümden oluşan eserin birinci bölümü Tanzimat öncesini, ikinci bölüm Tanzimat Dönemi'ni, üçüncü ve dördüncü bölüm ise Cumhuriyet döneminin başlarını ve devamını ele almaktadır. Eserin bölümleri farklı dönemleri temsil ettiği gibi karakterleri de farklı dönem, kültür ve yaşam tarzlarını temsil etmektedir.

    Eserde yer verilen Halit Ayarcı karakteri önemli bir yer tutmaktadır. Baş kahramanımız Hayri İrdal'ın Halit Ayarcı ile tanışması ile beraber Tanzimatla birlikte Türk toplumunda görülen anlayış değişiklikleri sembolize edilir. Halit Ayarcı'nın soyadındaki espiri aslında tam olarak burada yatmış oluyor. Yaşanan bu süreç içerisinde Hayri İrdal'da zaman zaman zihin bulanıklığına, çaresizlik ve kararsızlığa rastlanabiliyor. Sergilenen bu davranışlar ise Tanzimatla beraber gelen Batı kültürü karşısında bocalayan kimseyi temsil etmektedir. Hayri İrdal'ın zamanını bolca yanında geçirdiği ve saat tamiri hakkında bilgileri edindiği kişi ise Nuri Efendi'dir. Nuri Efendi eserde geleneksel yaşam süren ve içine kapanık olan kimseleri temsil etmektedir.

    Batı kesimini temsil eden Halit Ayarcı, eserde rahat tavırlara ve zevk düşkünlüğüne sahip bir karakterdir. Karakter hakkında okura en çok vurgu yapılan tavrı ise Ayarcı'nın inanmaya oldukça bağlı olmasıdır. Yenilik adına gereksiz denilebilecek işler peşinde koşan ve ortaya atılan her yenilik içinde mantıklı argümanları reddederek yalnızca ona inanmanın yeterli olduğunu her defasında tekrarlar.

    "Zaten saatle insanı birbirinden pek ayırmazdı"

    Eserde sıkça yer verilen hatta kitabın tüm konusunu çepeçevreleyen konu saatlerdir. Tanpınar, romanda saat imgesini insanı anlatmak için kullanmıştır. Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nün amacı tüm saatleri aynı ayarda yürütmektir. Pek de mümkün görünmeyen bu amaç Halit Ayarcı için hiç de zor değildir yalnızca inanmak yeterlidir. Enstitünün edindiği hedefe bakılırsa Tanzimattan Cumhuriyete geçirilen değişim sürecinde herkesin aynı gayeye yönelmesi amaçlanmış gibi gözüküyor. Enstitünün hedefinin sembolize ettiği durum bu gibi. Enstitünün kurucusu Halit Ayarcı'nın geri kalmış saatler için zamlı cezalar kesmesi, ileri olan saatler için ise ödüller vermesi ise kurumun ilericilik fikrine hizmet ettiğini gösterir. Ayarcı ile tanışıp enstitüye dahil olan Hayri İrdal da zamanla değişir ve hatta hiç hayatta olmamış hayali bir kimse uydurarak yalanının destekçisi olması için hayali kişi hakkında kitap çıkarır.

    "Saatler de böyledir. Sahiplerinin mizaç/arındaki ağırlığa, can tezliğe, evlilik hayatiarına ve siyasi akidelerine göre yürüyüşlerini ister istemez değiştirirler." 

    Tanpınar, eserinde tarihsel dönemler ve değişimler çerçevesinde toplumsal gerçeklikler ile kurumların işleyiş mantığını ele almıştır. Aynı zamanda doğu-batı ikileminin getirdiği değişim sürecinde bireylerin yaşadığı çatışmaya da değinmiştir. Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü isimli eserinde Türk toplumunu bireysel, kurumsal ve toplumsal boyutta kültürel ve çalışma etiği açısından ciddi bir eleştiriye tabi tutmuştur.

    "Bazen düşünüyorum, ne garip mahluklarız? Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikayet ederiz; fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız?"


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.