Cosmopolitan deyince ilk akla gelen hiç şüphesiz ki Sex and The City'nin ikonik karakteri Carrie Bradshaw'dur. Ama aslında Cosmopolitan'ın tarihi çok daha eskiye dayanmaktadır. İlk Cosmopolitan tarifine 1930'lardan kalma ‘Pioneers Of Mixing at Elite Bars’ isimli kitapta rastlanmıştır ancak günümüzde alışık olduğumuz Cosmopolitan'dan biraz farklıdır bu tarif. Tarifte bir jigger cin, iki damla portakal likörü, bir limonun suyu ve bir yemek kaşığı ev yapımı ahududu şurubu listelenmiştir. Bu tarife göre kokteyl önce buzla çalkalandıktan sonra karışımın bir kokteyl bardağına dökülmesi gerekir.
Cosmopolitanın asıl hikayesi ise 1985-2000 yılları arasında South Beach'te barmenlik yapmış Cheeryl Cook ile başlamıştır. "Martini Kraliçesi" olarak da anılan Cook, Cosmopolitanın nasıl ortaya çıktığını şöyle anlatıyor:
“Yaklaşık 1985 veya 1986 yıllarında martini geri dönmesini sağlamıştı. Kadınlar sırf o klasik bardakta bir içki içmek için martini sipariş ediyorlardı. Pek çok kadın gerçek bir martiniden ya da yeni nesil martini, votka martiniden hoşlanıyor gibi görünmüyordu. Beni asıl şaşırtan şey ise sadece ellerinde martini bardağıyla görünmek için martini sipariş eden insanların sayısı olmuştu. Bu klasik bardakta görsel olarak çarpıcı bir içecek yaratma fikrini veren bu farkındalıktı. Cosmo'nun dayandığı şey buydu.
İlk beş yıl boyunca Washington Bulvarı'ndaki Strand'ın Baş Barmeniydim. Southern Wine and Spirits temsilcim bana yeni bir Absolut ürünü getirdi: "Absolut Citron" ve "Cheryl bir şeyler yarat" dedi. Meydan okumayı seviyordum ve Martini bardağı için yeni bir içecek yaratmak istemiştim. Her zaman ifade ettiğim gibi malzemeler, "Absolut Citron, bir damla Triple Sec, bir damla Lime Juice Cordial ve onu çok güzel pembe hale getirecek kadar kızılcık" oldu, ve birbirlerine uydular. Temelde bu tarif akıllıca karıştırılmamış bir tarifti. Kokteyl, Absolut Citron ve biraz kızılcık suyu içeren bir kamikazeydi. Amacım aynı zamanda bir "tasarım" yaratmaktı, güzel bir bardakta görsel olarak çarpıcı bir kokteyl oluşturmak için. Aynı zamanda çok güzel ve oldukça lezzetli olan. Aslında amacım tekerleği yeniden icat etmeye çalışmak değildi, sadece onu hızlandırmaktı. "
Ancak Cheeryl Cook'un tarifi de şu an içtiğimiz Cosmopolitanın tarifiyle aynı değil. Bugünkü asıl tarifin oluşmasında borçlu olduğumuz bir kişi var o da: Manhattan'daki Passerby'nin sahibi ve sıra dışı barmen Toby Cecchini. Cecchini, 1987-1988 senelerinde The Odeon'da çalışırken, meslektaşı Melissa Huffsmith, onu Cheryl’ın eserinin tuhaf bir şekilde karıştırılmış bir versiyonuyla tanıştırdı. Toby Cosmopolitanla tanıştığında içki Miami'den San Francisco'ya ulaşmış, sonrasında da New York'ta bilinmeye başlamıştı. Toby'nin tanıtılan versiyonda koktely normal votka, Rose'un limon suyu ve nar şurubu ile yapılmıştı. Cecchini, kokteyli Absolut Citron votkası, Cointreau, taze limon suyu ve kızılcık suyu ile yaparak kokteylin San Francisco versiyonunu değiştirdi. Toby'nin taze limon suyu kullanması ve seçtiği portakal likörünün markaya özel olması dışında Cheryl’ın orijinal içkisiyle neredeyse aynıydı. Toby portakal likörü olarak Cointreau kullandı ve bugün ellerimizde tutup şerefe yaptığımız Cosmopolitan tarifini oluşturmuş oldu.
1998'de prömiyer yapan Sex and The City ile pembe içecek efsanevi hale geldi. Carrie Bradshaw’ın Manhattan yaşam tarzı için mükemmel bir kokteyl, gece dışarı çıktıklarında kendisi ve arkadaşları için sipariş vermesi gereken şeydi. Güzel, pembe, göz alıcı; tıpkı ünlü dizi gibi... Özellikle Sex and The City'den sonra popülaritesi artmasına yönelik dizinin devamı olarak çekilmiş filminde bu duruma şöyle bir gönderme bulunur: Miranda karakteri neden Cosmopolitan içmeyi bıraktıklarını sorduğunda Carrie "çünkü herkes başladı" diyerek cevap verir.
Hem göze hem damağa hitap eden bu güzel içeceğin öyküsü ise 1934'ten başlayıp devam etmektedir. Kim bilir belki bundan birkaç yıl sonra bundan bu hikayeye yeni bir tarif eklenir!
Kaynakça: The Story of Cosmopolitan, The Birth of the Cosmopolitan: A Tale of Two Bartenders ve Cosmopolitan(cocktail)
Yorum Bırakın