Advertisement

Davranışlarımızın Arkasındaki Sebep: Atıf/yükleme Kuramı

Davranışlarımızın Arkasındaki Sebep: Atıf/yükleme Kuramı
  • 5
    0
    0
    1
  • İnsanlık ilk dönemden beri çevresindeki varlıklar hakkında çıkarsamalar yapmaya çalışmıştır. İnsan, özneden başka failin de arayıcısıdır. Meydana gelen olayların sebebini öğrenmek için faili arar ve bulmak ister. Eğer olayın faili görünürde yoksa tam olarak algılayamadığımız veya hiç göremediğimiz ancak varlığı hakkında bir fikir sahibi olduğumuz ya da hissettiğimiz varlıkların olayın gerisindeki fail olduğuna inanırız.

    İnsan kontrol etmeye yatkındır ve bunu sıklıkla yapar. İnsan enerjisinin büyük bir bölümünü benliğini kontrol etmeye ayırır. Kendimizi güvende tutmak için karşımızdaki kişinin davranışlarını kontrol ederiz. Psikolog Fritz Heider bunları bilimsel kavramlarla açıklamaya çalışmıştır. Ona göre insan karşısındakinin davranışlarını açıklarken içsel veya dışsal atıflara başvurur. Heider'e göre insanlar genellikle nedenlerini içsel nedenlere dayandırarak ortaya koyarlar.  Bir kişinin davranışlarının nedenlerini o kişinin içsel özelliklerinden kaynaklandığını varsayarak açıklamaktır. Buna içsel atıf/yükleme denir. İçsel özellikler kişilik özellikleri, tutumlar, yetenekler, çabalar ve ruh hali gibi durumlardır. Kişinin tamamen kendisiyle ilgili nitelikleridir. Dışsal atıfta ise davranışların nedeni kişinin dışında gerçekleşen herhangi bir durum veya davranıştır. Kişinin içinde bulunduğu durumu açıklarken başvurduğu açıklama yöntemi olan atıf önemlidir. Seçilen atıf kişi hakkında pek çok bilgi sağlayabilir.

    Bizler atıfta bulunarak hem tutarlı ve dengeli bir dünya görüşüne sahip oluruz hem de çevremiz üzerinde kontrolümüzü sağlamaya çalışırız. Bunlar birbiriyle yakından ilişkili gereksinimlerdir. İnsan tutarlı ve dengeli bir birey olmak ister ve böyle bir dünyada kendini güvende hisseder. Kişi kendini güvende hissettiği anda ise tüm varlığını açıklığıyla ortaya koyarak eyleyecektrir. Bu sebeple insan karşısındaki kişinin dengeli ve tutarlı bir kişi olduğunu hissettiği zaman iletişim kurmaya başlar. Böylece bu kişilerin ne zaman ve nasıl davranışlar göstereceği hakkında çıkarsamalarda bulunabilir.

    Atıflar kalıcı-geçici olduğu gibi kontrol edilebilir-edilemez de olabilir. Davranışa ilişkin nedenlerin kontrol edilebilir-edilemez türden olması önemlidir. Bir işteki çabamızla olumlu bir sonuca da varabiliriz olumsuz bir sonuca da. Bu kontrol edilebilir bir durumdur. Ancak yetenek gerektiren durumlar kontrol edilemeyebilir.

    Başkalarını davranışları onların kişilik özellikleriyle uyuşup-uyuşmaması durumu çakışan/uyuşan atıflar olarak adlandırılır. Bir kişinin davranışları onun kişiliğinden kaynaklanır. Kişinin davranışlarının sebebi sosyal beğenirlik ise bu kişinin kişilik özellikleri ile ilgili değil içinde bulunduğu durum ile ilgilidir. Bu durumda kişinin davranışlarını nedeni olan atıflar çakışma durumu gösterir.

    Heider atıf/yükleme kuramı ile bizlere yapılan, ortaya konan her davranışın arkasında sebebin yattığını gösteriyor. Günlük yaşantımızda yaptığımız davranışlar içsel veya dışsal olmak üzere nedenlere dayanır. Bunun da ötesinde insanlarla kurduğumuz ilişkilerin dahi arka planında bu nedenler yer almaktadır. İnsan kendini güvende hissettiği anda beraberinde huzuru da elde eder. Heider'e göre huzura kavuşmak için ise yolumuz farkında olmadan başvurduğumuz atıflardan geçmektedir.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.