narin ve yumuşak bir hayvan olan ıstakoz, sert ve genişlemeyen bir kabuğun içinde yaşıyor.
tabii ıstakoz büyüdükçe bu sert kabuk da onu sıkıştırmaya başlıyor.
bu sert kabuk, ıstakozun kendini fazlasıyla baskı altında ve rahatsız hissetmesine neden oluyor.
ıstakoz kendini avcı balıklardan korumak için bir kaya oluşumunun altına gizleniyor.
gizlendiği kayanın altında kabuğunu çıkarıp atan ıstakoz, kendine yeni bir kabuk üretmeye başlıyor.
ıstakoz bir süreliğine kabuğun baskısından kurtulsa da, zamanla büyüdükçe bu kabuk da ıstakozu sıkmaya başlıyor.
tekrar kayanın altına giden ıstakoz, bu kez kendine daha büyük bir kabuk üretiyor.
bu döngüyü devam ettiren ıstakoz, birçok kere kendine kabuk üreterek büyümeye devam ediyor.
abraham j. twerski, "ıstakozun büyümesine imkan sağlayan tetikleyicinin onun rahatsızlık duyması olduğunu" söylüyor.
"eğer ıstakozların doktorları olsaydı hiçbir zaman büyüyemezlerdi. çünkü ıstakoz rahatsız hisseder hissetmez doktora giderdi ve doktor ona antidepresan verirdi, ıstakoz iyi hissederdi. ancak kabuğunu hiçbir zaman çıkarıp atamazdı."
ayrıca "stresli zamanların büyümenin bir işareti olan zamanlar olduğunu" da vurguluyor abraham j. twerski.
Yorum Bırakın