15.yüzyıldan sonra Coğrafi Keşifler ile sömürge ve kolonicilik de başlamış, sömürgeleştirilmiş toplumların köleleştirilmesi ile birlikte toplumlar ve ırklar arasındaki sınıf farklılıkları da başlamış oldu. Avrupalı devletlerin kendilerini bu sömürdükleri milletlere karşı üstün göstermeleri ise yeni bir güzellik anlayışını doğurdu. Bu güzellik anlayışına göre, beyaz tene sahip olmak güzelliğin başlıca yolu olmasının yanında kişinin ait olduğu sınıfın da göstergesiydi.
Günümüzde bir çok sömürge devleti bağımsızlığını kazanmış olsa da bu ülkelerdeki ten rengine bağlı güzellik ve sınıfsal farklılık anlayışı değişmedi. Günümüzde Afrikalı kadınların %80'i, Asyalı ülkelerindeki kadın ve erkeklerin %40'ı ciltlerini beyazlatmak için çeşitli yöntemler kullanmakta. Özellikle Hindistanda bir yılda 258 ton cilt beyazlatma ürünü satılmaktadır. Hindistanın bir yılda bu sektörden kazandığı para ortalama iki yüz milyon dolar olmakla birlikte Hindistanda satılan kozmetik ürünlerinin yarısını sadece cilt beyazlatma ürünleri kapsıyor. Peki bu ürünlerin insan sağlığına maliyeti nedir?
Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere cilt beyazlatma ürünlerinin bir çoğu çeşitli ülkelerde yasaklanmış durumda. Bunun başlıca sebebi bu ürünlerin içinde yer alan kimyasalların insan bedenine verdiği zararların görmezden gelinemeyecek kadar fazla olması. Cilt rengini açmak için derideki melanin oranını azaltabilen bu kimyasallar, sadece cilt rengini açmakla kalmıyor vitiligo gibi ciddi deri hastalıklarından böbrek sorunlarına kadar bir çok rahatsızlığa da sebep oluyorlar. Bunların yanında içinde cıva bulunan cilt beyazlatma ürünleri ise zatüre, gastrit gibi yan etkiler yapmakta, uzun süre kullanıldığında ise nörolojik sorunlara sebep olmakta, hamilelik sürecinde kullanıldığında ise bebeğe ciddi zararlar vermektedir. Bu yan etkileri doğuran hidrokinoin, tritinoin, cıva gibi kimyasalları içinde barındıran her türlü kozmetik ürünü, bir çok ülkede yasaklanmış olsa da yasadışı olarak satışı devam ediyor. Zararları hemen hemen herkesçe bilinen ve kullanımı yasadışı olan bu ürünler neden hala bir çok insanın evinde varlığını sürdürüyor? Cevabı aslında çok basit, popüler kültürün gündelik hayata etkisi.
Başta televizyon ve sinema sektörü olmak üzere popüler kültürde güzel veya yakışıklı insanların beyaz tenli olanlar olarak lanse edilmesi bu durumun başlıca sebeplerinden biri. Bu konuda en meşhur sinema sektörlerinden biri olan Bollywood, belli bir renkten daha koyu tene sahip olan insanları film seçmelerine bile almıyor ve seçtikleri oyuncuları makyajla daha açık tenli gibi gösteriyorlar. Bu sebepten dolayı hemen hemen her bollywood yıldızı bu ürünlere başvuruyor ve hatta bu ürünlerin kullanımını da teşvik ediyor.
Hollywood sektöründe durumlar bu kadar kötü olmasa da benzer senaryolarla karşılaşılıyoruz. Siyahilerin köle olarak çalıştırıldığı dönemlerden kalan bir önyargı olarak daha beyaz tene sahip siyahilerin daha koyu tenli olanlara göre daha zeki ve daha kuvvetli olduğu önyargısı, günümüzde de varlığını sürdürüyor. Bu yüzden Amerika'daki siyahi vatandaşlar arasında cilt beyazlatma ürünlerinin kullanımı da oldukça yaygın. Dünyaca ünlü starların da bu ürünleri kullanması bu durumu oldukça etkiliyor tabi ki.
Beyaz tene sahip olmak sadece toplumda güzel kabul görmenize avantaj sağlamıyor, aynı zamanda iş ve partner bulmanızı da kolaylaştırıyor. Yapılan araştırmalar koyu tenli toplumlarda beyaz tene sahip insanların daha kolay iş ve eş bulabildiğini gösteriyor. Bu sebepten dolayı da toplumda daha çok yer edinmek isteyen her birey cilt beyazlatma ürünlerine başvuruyor. Üstelik bu ürünlere ırkçılığın veya toplumsal dışlanmanın ne olduğuna dair fikir sahibi olamayacak kadar küçük yaşlarda, ebeveynlerinin onayı ile başlıyorlar.
Irkçılık ve toplumlar arası dışlanmanın oldukça eleştirildiği ve bir çok eyleme sebep olduğu şu günlerde, bu ürünlerin kullanımının hem toplum içindeki düzene karşı hem de sağlık açısından tehlikesinin farkında olmalı, her tenin her ırkın her rengin olduğu gibi güzel olduğunu kabul etmeliyiz.
Yorum Bırakın