Uyanılan saatlerin neler anlattığı adına kurulan düşüncelerin yansıması varoluşsal sancıların eşiğidir. Bir sabahın erken saatleri biraz dünyevidir mesela. Bir akşamın puslu saatlerinde açılan gözler manevi bunalımın verdiği bir ızdırap gibi çöker üstümüze. Öğlenleri uyananlar genelde erken bir buluşmanın hazırlığı telaşındadır ve en önemlisi uyanıcak bir saati olmayanlar. Varoluşsal sancıların eşiğini yaşayanlar ve bu eşikte kıvrılıp uyuyanlar..