Deveyi pire yapmıyoruz; bira dünyayı değiştirdi!
"İçeceklerin Tarihi Serüveni"mizin elebaşı bira, milattan önce on bin yıllarına dayanan köklü bir tarihe sahip. Günümüz sınırlarına göre, Orta Doğu ve Mısır topraklarının "Bereketli Hilal Bölgesi"nde insanlar, henüz yerleşik hayata tam olarak geçmemişken, tahıl üretmeye başlar. Mısırlılar, tahılın su çekince, nişastasının malta dönüştüğünü fark ederler. Bu maltı değerlendirmek için içine su katıp bulamaç haline getirir ve bir süre bekletirler. Birkaç gün geçtikten sonra, kenara bırakılan maltlı bulamaç sarhoş edici, tadı güzel bir içeceğe dönüşür. Fermantasyon olayıyla, elde edilen her derde deva(!) içecek aslında bir icat değil, bir keşif.
İnsanoğlunun zevkine düşkün bir yaratık olduğu aşikar. Bira, ekmek gibi yiyecek ve içecekten daha fazla üretmek arzusuyla yanıp tutuşan atalarımızın önlerindeki en büyük engel, hala göçebe yaşıyor olmalarıydı. İnsanlar avcılık ve toplayıcılık gibi geleneksel bir alışkanlıktan kolay kolay vazgeçemiyor, tabii. Tahıl yapmak için gerekli olan zaman, emek ve ürünlerin muhafaza, taşınma sorunu insanların "buraya kadar!" deyip bulundukları ilk yere oba kurmalarına etken olmuştur.
Yerleşik hayata geçen atalarımız, belirli alanı uzun süre kullanmaya başladıkça, daha fazla hasat elde ediyor. Dolayısıyla, üretilen ürün miktarı oldukça artırıyor. Elde edilen fazla ürünün ikamet ettikleri yerlerde depolanabiliyor olması, yerleşik hayata geçme kararının ne kadar doğru olduğunu kanıtlarken, bulundukları toprakların ne kadar isabetli olduğunu düşünmeye de iter. Üretilen tahıl depolanabiliyorsa, tahıl rezervlerinn yanında yaşamak daha mantıklı olacaktır. Bu karar doğrultusunda yer değişkliği yapanların işleri kolaylaşır. Böylece insanlar tahıl üretimiyle, sözümüzün canı- tarımla daha fazla uğraşır ve tarımı geliştirmeye yönelik çalışmalar yürütürler.
Bira, ortaya çıktığı andan itibaren neden olduğu ilk yerleşim yerlerinin büyük medeniyetlere dönüşümünü adeta, sahnelenen oyunun senaristi gibi izlemekteydi. Böyle bir atılıma vesile olan ürüne insanların da saygısı büyüktü; o bir medeniyetin bir sembolüydü. Medeni bir hayata sahip kişi için birayı paylaşmak, konukseverlik özelliğine işaretti. Hatta kimi dini ritüellerde ve devlet törenlerinde kullanıldı. Mezopotamya'da yazılan ve insanların ilk edebi eseri kabul edilen Gılgamış Destanı'nda medeni insan içeceğinin bira olduğu ilan edilmiştir.
Yazımızın devamını okumak ister misin?
İçeceklerin Tarih Serüveni: Şarap
Kaynak: Altı Bardakta Dünya Tarihi - Tom Standage (kitap)
Yorum Bırakın