İçeceklerin Tarih Serüveni: Bira'dan sonra, yapılışı oldukça emek isteyen şarap yapılışı kadar anlamıyla da toplumların tarihinde büyük önem arz etmekteydi. Günümüzde, reşit olan biri bütçesine uygun bir şarap alıp rahatlıkla tüketebilmektedir. Fakat eski çağlarda bu o kadar kolay bir eylem değildi. Çünkü şarap içmek bir ayrıcalık, bir statü sembolüydü.
"Öylece ölüp gidemeyiz, insanın en azından şarap ve şiire ihtiyacı var."
Antik dünyada, şarabın statü göstergesi olması çok da mantıksız deği; tahıl üretimine uygun olmayan topraklarda üretimi yoktu ve üretilen yerlerden taşınması bir hayli maaliyetliydi. Dolayısıyla sadece üst kesim bu içeceğe ulaşabiliyordu. Örneğin, MÖ 600'lü yıllarda, Asur kralı Aşurbanipal, halkının düşündüğü gibi şarabı bir prestij sebebi olarak görüyor ve elitleri için verilen devasa festivallerde uzak diyarlardan şarabın ithal edilip getirilmesini sağlıyordu. Uğruna gözardı edilemeyecek boyutta ödeme yaptığı şarapların konuklarına verdiği mesaj, kralın haşmetinin ve gücünün sonsuz olduğuydu. Asur halkının en büyük eğlencelerinden biri olan “aslan avı”nın sonunda, imparatorun ölen aslanların üzerine şarap dökerek, onları tanrılarına adak olarak adamıştır. Bu olayı tasvir eden kabartmalar günümüzde halen durmakta.
“Ben Asurbanipal, Dünyanın kralı. Asur’un Kralı, Tanrı Aşur ve Tanrıça İştar’ın üstün bir güç bahşettiği kişi, öldürdüğüm aslanların üzerine savaş leydisi tanrıça İştar’ın azılı yayını kurdum. Onlar için, üzerlerine şaraplar dökerek bir hediye sundum.”
Birayı barbarlarla ilişkilendiren Antik Yunanlılar, söz konusu şarap olduğunda ürettiklerini reklam etmekten asla çekinmezler. Daha ucuz olan bu şaraba erişmek de bir nebze daha kolaydır. Özellikle elit bilginlerin eğlence aracına dönüşen ve sempozyumlarda sınırsız tüketilen şarap, şiir ve sanatın da tamamlayıcı unsuruna dönüşür. Üzerine şiirler yazdıkları bu içecek kendine has amfora ve hoş testilerde sunulmakta. Yunanlıların birer entelektüel favorisi olarak akdenize yayıp amfora ve testilerle pazarladıkları bu içecek, aynı zamanda, onların dünyaya yayılma ve nüfuslarını genişletme politikalarına da katkı sağlamıştır.
İşler Antik Roma’ya geldiğinde değişikliğe uğrar. Burada şarabın kendisi değil türü statü temsil etmektedir. Çünkü MÖ 2 yy’da yunanlıların yerine hakimiyete geçtiklerinde üzüm asmalarını İtalya’ya ithal ederek şarap ticaretinin merkezini değiştirmiş, dolayısıyla şarabın daha ekonomik olmasını sağlamışlardı. Ekonomik olan şaraba artık köleler de ulaşabiliyordu. Fakat kalite mevzubahis oldu mu, işler değişirdi. En iyi şaraplar her şeyin en iyisinin layık olduğu – elitlere ayrılırdı. O dönemlerde, ilk kampanyada üretilmiş olan Palermio şarabının günümüzde de dünyanın en iyi şarabı olduğu düşünülmekte.
Yazımızın devamını okumak ister misin?
İçeceklerin Tarih Serüveni: Alkollü İçcecekler
Kaynak: Altı Bardakta Dünya Tarihi - Tom Standage (kitap)
Yorum Bırakın