1908 yılında Kanadalı yazar Lucy Maud Montgomery tarafından kaleme alınan eser klasik bir çocuk romanı olarak yer alır. Yazar hikayeyi bir seri olarak devam ettirmiştir. Hikaye zaman içerisinde birçok kez dizi veya film olarak sahnelere taşınmıştır. Son olarak ise bir Netflix yapımı olarak 'Anne with an "E"' isimli 3 sezonluk bir dizi ile izleyici karşısına çıkan senaryo çok büyük bir ilgi gördü.

Değinilen birçok konu ile yüreğimize dokunan dizide bizleri öncelikle yakalayan şey Green Gables'ın atmosferi oluyor. Gerçekte böyle bir yer olmayıp, kurgu bir mekan olmasına rağmen çiftlik hayatı o kadar başarılı aktarılıyor ki diziyi izlerken baharın kokusunu alabiliyorsunuz. Karakteri gereği Anne bitkilerle, hayvanlarla samimi bir ilişkiye sahip. Yansıtılmaya çalışılan bu görüntüyle kendinizi bir anda orada buluyorsunuz sanki. Dört mevsime de şahitlik ediyorsunuz Green Gables da. Özellikle kış ayı tüm çiftlik harika bir kar manzarasına bürünüyor. Doğa aşıklarını gönlünü çelen dizi yanı sıra dönem dizisi severlerinin de gözüne girmiş durumda. 1800'lü yılların sonunu anlatan dizi izleyiciye bir görsel şölen sunuyor. Dönemin kıyafetleri ve sahip olunan kibar tavırlar insanı bir an o dönemde yaşamaya teşvik ediyor.

Asıl bizleri ekrana bağlayan ise tabiki hikayenin kendisi oluyor. Birbirlerinden başka kimseleri kalmamış olan iki kardeş Matthew ve Marilla, çiftliklerinde kendi işlerini döndürerek sade bir hayat yaşayan karakterlerdir. Yaşları gereği artık çiftlikte bir yardımcıya ihtiyaç duymaları ile beraber yetimhaneden bir oğlan çocuğu evlat edinmek isterler. Ancak bir karışıklık sebebi ile çiftliğe oğlan çocuğu değil baş karakterimiz Anne gönderilir. Evlatlık edinilmenin sevinciyle dolup taşan Anne olan karışıklığı fark edince geri gönderilmemesi için elinden geleni yapar. Koca bir yalnızlığı paylaşan ve sevgiye mesafeli yaklaşan bu iki kardeşe Anne çok iyi gelecektir. Böylece üç  kişilik kocaman bir aile olurlar ve üç sezon boyunca çılgın maceralara atılırlar. Anne'i bu kadar sevilesi kılan şey ise onun yaşıtlarından epeyce farklı olan karakteridir. Hayalgücü inanılmaz geniş olan, kitap okumayı, seyahat edip yeni maceralar yaşamayı çok seven ve hayatının daha öncek zamanlarında yaşadığı tüm kötü günlere rağmen içindeki yaşama umudunu ve güzellikleri her daim görme yetisini kaybetmeyen bir çocuk.

Hikaye temel anlamda Anne, Matthew ve Marilla'nın aile olması üzerinde gelişse de bölümler içerisinde değinilen sosyal konularla da ilgi çekici hale geliyor. Dönemin getirdiği sosyal problemlere sıkça değiniliyor. Dizide görüyoruz ki zenci bir insanın, beyaz bir insanla selamlaşması dahi mümkün değil o dönemde. Ancak karakterlerin sahip olduğu yüce gönüller sayesinde zenci biri olan Bash ve beyaz Gilbert muhteşem bir dostluk kurarak birlikte bir ev paylaşmaya başlıyorlar. Bunun yanı sıra görüyoruz ki o dönemlerde feminizm hareketleri yeni yeni baş göstermeye başlıyor. Kadınların değerli olmadığı ancak eşlerine doğru ve düzgün bir şekilde hizmet ettiklerinde bir değere sahip olabilecekleri düşüncesi yansıtılıyor. Ancak zamanla karakterler bunun doğru olmadığını, kadının tek başına değerli olduğunu ve kız çocuklarının da üniversite okuması gerekti düşüncesine ulaşıyorlar. Ve bu yönde ilerici hareketlenmeler başlıyor.

Anne with an "E" senaryosu, başarılı oyuncuları ve göz doyuran görüntülüleri ile başarılı bir üç sezonu geride bıraktı. Hikaye devam etmesine rağmen dizi üçüncü sezonu ile izleyicisine veda etti. Maceranın geri kalanını izleme şansımız olmasa da kitap serisinin ilk üçü çevrildi. Serinin geri kalan kitapları ise çeviri aşamasında, yakın zamanda sevenleriyle buluşmak üzere hazırlanıyor. Akıllarda yarım kalan hikayeyi okuyarak hayalgücümüz ile canlandırmak görevi düşüyor bizlere.