Geçtiğimiz günlerde yeni albümü “Wonder”ı yayınlayan Shawn Mendes, dördüncü albümü ile de rekora imza atmayı hedefliyor.

22 yaşındaki şarkıcının Netflix belgeseli Shawn Mendes: In Wonder’da da belirttiği gibi; yazdığı her şarkı kız arkadaşı Camila Cabello hakkında.

Tüm şarkı sözü yazarları gibi Mendes de duygularını ifade edemeyecek kadar güçlü bulduğunu söylüyor. 

Dördüncü albümü ile rekora koşan Mendes, bu albümde her notayı ve sözü aşk ile kaydettiğini vurguluyor. Camila ile çok genç yaşta çıkmaya başladıklarını belirten Mendes; “Teach Me How to Love”da da belirttiği gibi sevmeyi birlikte öğrendiklerini söylüyor.

Belki de fazla klişe söz kullanmış olabilir ancak yaşadığı aşkın heyecanını anlatacak daha ilhamlı söz de yok gibi.

 

Wonder, Mendes’in müzikal açıdan en macera dolu albümü olmuş. Albümde; hip-hop ve r&b tınıları, Beach Boys esintileri ve ara sıra Tame Impala’nın synth tarzını duyabilmeniz mümkün.

Ancak her şarkıda aynı sorun var: Lirikleri daha güçlü hale getirmek için zorlama bir dram yaratılması. Bu ne kadar rahatsızlık veriyor tartışılır. Albümün bütünlüğünün sağlanması için belki de gerekliydi.

Şarkıların isimleri çok özgün değil ancak söz tekrarlamaları şarkıyı güçlü kılabiliyor. Bir de tabii bu tekrarlamalar sırasında arka planda Mendes’in sesini destekleyen muazzam bir çalışma var.

“Senin tarafından sevilmenin nasıl bir şey olduğunu merak ediyorum!” sözü her tekrarladığında, tıpkı bir yıldırım çarpması gibi, kulaklarınızda yoğunluk hissedebiliyorsunuz. Bu yansımanın derinliklerini sağlamlaştırmak için, muazzam davullar ve yükselen vokaller eşlik ediyor. Kesinlikle albümü kaliteli bir kulaklıkla dinlemelisiniz.

“Call My Friends” in başlangıcı, anlık bir rahatlama sağlıyor: melankolik bir piyano melodileri eşliğinde Mendes, kaçırdığı güzel anları anlatıyor ve hayatı bir an için duraklatmak istiyor.

Mendes’in sesinin ne kadar başarılı olduğunu biliyoruz ancak bazı noktalarda müziğin yoğunluğu o kadar fazla oluyor ki yüksek çıkışlarda sesinin yutulmasına neden oluyor. Mesela; Call My Friends’teki “I should call my friends and go get hi-i-i-gh.” kısmında bunu hissedebiliyorsunuz.

Wonder’ın en büyük sürprizi kuşkusuz, bad boy birinden karısına aşık evli bir adama dönüşen Bieber ile “Monster” düeti oluyor. Mendes’in çocukluk döneminden ilham alan şarkıda, iki Kanadalı şarkıcı; şöhretin, kaidelerin söylenmesinin, sahte güvenin ve “günahın” tamamen anlamsız olmasından bahsediyor.

 
Wonder, aşk dışında daha da derin duyguları da anlatan bir albüm olmuş – depresyona, yalnızlığa ve reddedilmeye dair sözler de içeriyor. Her şey size gümüş bir tepside sunulmaz, bazen sadece perspektif geliştirmek için bile olsa, bu ağır duyguları yaşamak gerekiyor. Wonder’ın sonlarına doğru Mendes, “tüm yaraların ve güvensizliklerin altında kalmış bir çocuktan” bahsediyor.