Yazıya başlamadan önce neden ikincilik yarışı dediğimi açıklamak istiyorum. Bu üç takımdan birisi belki LEC’de şampiyon olabilir ama G2 prestij açısından artık ligin üstünde bir takım. Hedefleri, oyuna bakışı ve rakip takımların G2’ya bakışı diğer LEC takımlarından farklı. G2’nun son üç yıldır dünyanın en iyi dört takım arasında yer almasını ve son iki yıldır uluslararası turnuvaların favorileri arasında sayılmasını daha ayrıntılı bir şekilde incelemek istiyorum. G2’nun hem oyun hem de prestij olarak bulunduğu nokta LEC’nin üstünde ve herkes G2’yu Fnatic ile bir çekişme içinde olarak gelse de G2 o noktayı çoktan aşmış durumda. Açıkça belirteyim G2’yu 2021 yılının şampiyonu ilan etmekte bir sakınca görmüyorum ama biz şimdilik Rogue, Fnatic ve Mad Lions arasındaki ikincilik yarışına odaklanalım.

 

Fnatic

Hayatımızda bir şeye çok alıştığımız zaman hiç değişmeyecekmiş gibi gelir ya, Rekkles da Fnatic’ten hiç ayrılmayacakmış ve bütün hayallerine turuncu siyahlı forma altında uzanacakmış gibi geliyordu ama Rekkles ilk kez 2012’de kapısından içeri adım attığı Fnatic’ten ayrıldı. Rekkles’ın kazanma arzusu Fnatic sevgisine oranla ağır bastı ve en azılı rakibinin yolunu tuttu. Ayrıca Nemesis ile de sözleşme uzatılmadı ve orta koridor oyuncusu da takımdan ayrıldı. İlk Nemesis’i değerlendirecek olursak Sloven oyuncu ile yolların ayrılması mantıklı bir karar çünkü Nemesis yetenekli olsa bile yetenekleri oyunun şu anki haliyle pek uyuşmuyor üstüne çok önemli maçlarda Kassadin gibi riskli seçimlerde bulunup bunları eline yüzüne bulaştırdığı da oldu. Yerine Türk asılı Nisqy ile sözleşme imzalandı. Nisqy şu anda takımın en yetenekli oyuncusu olarak görünen Selfmade için adeta biçilmiş kaftan. Sinerjileri uyuştuğu takdirde Fnatic’te geçen yıl Cloud9’da gördüğümüz taşıyıcı orta koridor ve ormancı oyunlarını bol bol görebiliriz.

 

 

Destek rolünde sözleşmesi biten Hylissang ile sözleşme uzatıldı. Worlds’te gösterdiği performans sayesinde bu sözleşme anasının ak sütü kadar helal. Hylissang’in intlemekle çok iyi savaşlar başlatmak arasında gidip gelen agresif performansı çizginin doğru tarafında kaldığı sürece her seviyede fark yaratacak bir oyuncu. Upset ise alt koridor rolünde takıma katıldı. Doldurması gereken boşluk kesinlikle çok büyük ve bu boşluk sadece oyun içinde değil. Fnatic’in ruhu olan kişinin yerini doldurmaktan bahsediyorum. Oyun içine bakacak olursak Upset ilk çıkışını yaptığında Rekkles onun hakkında “ Çok yetenekli ama hala kanıtlaması gereken çok şey var.” demişti ve hala kendisini tam olarak kanıtladığı söylenemez. Şans sürekli ayağına geliyor ama Upset golü bir türlü atamıyor. Bana soracak olursanız işler kötü gitmeye başlarsa Upset’in kariyeri tepetaklak olabilir. Son olarak Mithy Cloud9’ın yolunu tutarken koç görevine YamatoCannon getirildi ve bu benim kafamda bir miktar soru işaretleri yaratıyor. 2015 yılında Roccat ile yakaladığı çıkışı 2018 yılında Vitality’i Worlds’e götürerek zirveyi gören koç o noktadan sonra başarıdan uzak kaldı. 2018 yılında Worlds’e giden Vitality’de herkes bunun bir başlangıç olduğunu düşündü ve 2019 yılında daha da iyisini başarması beklenirken işler hiç beklenildiği gibi gitmedi ve Vitality son sıralarda süründü. İlk yenilgisini böyle alan koç bir süre kariyerini bir süre sahne arkasından sahne önüne taşıyarak yorumculuk yaptı. 2020’nin yaz mevsiminde sezon ortasında Kore’nin yolunu tutan YamatoCannon Sandbox Gaming’i playoff’a da taşımayı başarmadı ve bu macera da böylece kısa sürmüş oldu. Evet YamatoCannon başlı başına bir marka ama iş başarıya geldiği zaman Fnatic’i ileriye taşıyabilir mi ? Ben buna pek olumlu bakmıyorum.

 

 

Rogue

Rogue son iki yıllık çıkışını bu yıl Worlds’e giderek taçlandırdı. Özellikle Larssen ve Inspired’ın yıldızlaşmasıyla 2020 yılı Rogue için rüya gibi geçti ve bana kalırsa 2021 yılının da geçen yıldan aşağı kalır yanı olmayacak. Üst koridorda Finn ile yolları ayıran takım Odoamne ile anlaştı. Finn geçen yıl Rogue sürekli yükselişteyken takımın zayıf halkası oldu ve takımın zaman zaman başını ağrıttı. Destek pozisyonunda ise takımın abisi sayılabilecek Vander ile yollar ayrıldı. Vander evet oyun dışında takım için önemli bir ağabey rolüne sahipti ama oyun tarzı biraz demode ve yaşı oldukça ilerledi. Yerine ise Trymbi alındı. Trymbi Vander’a göre daha agresif ve oyun yapma özelliğine sahip ama oyun içinde karar mekanizması olabilir mi orası henüz bir soru işareti. Odoamne ise hem Finn’e göre daha güvenilir hem de tecrübesiyle oyun dışında takımın abisi rolünü üstlenebilir ama burada sıkıntılı bir nokta var. İşler kötü gittiği zaman Odo negatif bir karaktere sahip. Alınacak bazı yenilgiler sonrası etekleri tutuşan ilk isim olabilir ama Hans Sama’nın agresif desteklerle daha iyi uyum sağlaması ve Odoamne’nin Finn’e göre daha sağlam bir üst koridor olması tam tersine bir işaret. Ayrıca Inspired’ın geniş şampiyon havuzu ve taşıyıcı oyun karakteri metaya son derece uygun hatta geçen seneye göre oyun içinde bir miktar daha önemli hale gelecek. LEC’de Jankos’un ardından Selfmade ile ikinci sırayı paylaştığını düşündüğüm rolünde bu yıl sıralamayı değiştiren baş aktör olabilir. Larssen ise şampiyon havuzunu biraz daha genişletir ve büyücü dışı şampiyonlara da ağırlık verirse ki oynadığı birkaç maçta etkili olduğunu da gördük, kısa bir süre içinde Caps seviyesine gelebilecek yetenekte.

 

 

Mad Lions

Worlds’te hayal kırıklığına uğrayan takım üst koridor ve ormanda değişikliğe gitti ama siz şimdi bunları boşverin de biraz Armut konuşalım. Ligimizden bir oyuncuyu LEC’de iddialı bir takıma göndermeyi başardık. Daha önce BB ve Closer’ı LCS’e göndermiştik ama LEC seviyesine ilk kez hem de iddialı bir takıma oyuncu gönderiyoruz. Peki Armut niye Orome’nin yerine tercih edildi ? Sadece Worlds’te gösterdiği performans buna sebep olamaz. Zira buraya çok girmeyeceğim çünkü Armut’un Orome’ye neler yaptığı hala aklımızda. Orome’nin kazanması gereken eşleşmeleri kazanamadığı durumlar az değil. Üstün eşleşmeleri oynarken koridor aşamasında işler istediği gitmezse oyuna tekrar geri dönemeyebiliyor ve aldığı taşıyıcı şampiyonlardan verim sağlayamadığı zaman Mad Lions’ın oyunu kaybetmesinde önemli bir rol oynayabiliyordu. Kaybeden eşleşmeyi aldığında ise oyunu yavaş ve kaybetmemeye oynamak konusunda da pek başarılı olamıyordu ki Renekton, Gangplank ve Camille gibi şampiyonları da bolca oynadığını söylemek gerek. 

 

 

Şimdi de Armut’un neden Orome’nin yerine tercih edildiğine gelelim. Güçlü olduğu eşleşmeleri bire birde kazanıp rakibini daha koridor aşamasında oyundan düşürebiliyor. Eşit eşleşmelerde genel olarak geri düşmüyor ve haritanın zayıf tarafında oynamasını da biliyor. Yani kısaca oyun zekası Orome’nin önünde. Kaybeden eşleşmelerde ise oyunu yavaş oynayabiliyor pozisyon bulursa koridorda rakibinin koridor üstünlüğünü oyunun geneline yaymasına izin vermiyor ya da koridordaki gelişimini sıkıntılı hale getirebiliyor. Armut Mad Lions’ın ona verdiği her role uyum sağlayabilir ve bu konuda elini çok rahatlatacak. Takımın bir diğer transferi ise orman rolüne Elyoya oldu. Shad0w çok iyi bir sezonun sonunda adeta takımın elinde patladı. Yeteneği onu LEC’nin en iyi ormancısı yaptı ama en önemli noktalarda takımı hayal kırıklığına uğrattı. Buna bir numaralı sebep olarak şampiyon havuzunu gösterebiliriz. Kendi konfor alanından ayrılmayı pek sevmiyor ve çıktığı zaman performansını aynı noktada tutamıyor ki bunu Worlds’te gördük ama oyunun kimseye kıyak geçtiği yok, metaya uymayanı yeteneği hayal kırıklığına uğratır. Elyoya ise Shad0w’un aksine daha esnek ve destekleyici rolü de oynayabilen bir ormancı. Mad Lions’ı gelecek sezon bol bol Hummanoid’un etrafında kompozisyonlar kurarken görebilirz zira alt koridor Carzzy de buna uyumlu. Destekleyici nişancı rolüne bürünebiliyor ek olarak da bu sezon kısıtlı senaryolar harici aksi zor. Mad Lions’ın istediği oyunu oynayabilmesi için Kaiser’in de biraz daha aktif olmasına ihtiyacı var. Böylece Mad Lions da ikinciliğe oynayan üç takımdan birisi olabilir.

 

 

Son olarak Schalke 04 ligi bu takımlardan birisinin üstünde bitirebilir. Tabi geçen yıl sonunda yakaladığı serideki seviyesini düzenli oyunu haline getirebilirse ama konu ikincilik olunca ben şans vermiyorum. Bundan sonra yurtdışındaki Türk oyuncular hakkında yazacağım beklemede kalın.