Tarlabaşı.. İstanbul'un Üvey Evladı

Tarlabaşı.. İstanbul'un Üvey Evladı
  • 0
    0
    0
    0
  •  Ankara'da Çinçin, İzmir'de Kadifekale ve İstanbul'da Tarlabaşı... Bizce ''ghetto'', bağzılarınca ''gayrimeşru Türkiye''. Siz ne düşünürsünüz bilmem ama boşa giden ve harcanan bir tarih ve bir grup insan var orada. Orada yaşayanların ortak paydası ise dışlanmışlık, kabullenmişlik ve hayatta kalabilme gayesi. Orada yaşayan çocukların ise bir tükenmişlik hikayesi var bence. 

    İstanbulluyum. İstanbul'da gidilmesi gerektiği söylenen çoğu yere gittim ve gördüm. Bu gezip görme konusunda, özellikle İstanbul'da ne nerededir, nereye nasıl gidilir gibi konularda babam bilgisi ile benim için büyük bir ilhamdır.  Çocukluğumdan beri bir yere gidilecekse veya bir yeri merak ettiğimde ilk sorum babama '' Sen hiç oraya gittin mi?'' şeklinde olur. Mesela '' Çinçin'e hiç gittin mi?'', '' Evet, gittim.'' , ''Ohaaa, ee ne yaptın ki orada, korkmadın mı?'', ''Yok kızz, ne korkacağım yav!''  vb. sohbetler olur aramızda.  Genelde sorduğum yerlere gitmiştir. Veya gitmese bile bir fikri vardır. En kötü nerede olduğunu az çok bilir.

    Peki Tarlabaşı ne alaka kızım derseniz eğer, şöyle söyleyebilirim ki, dezavantajlı insanlara yardım edebileceğim, gündelik yüzeysel ve rahat yaşantımdan biraz uzaklaşıp, deneyim edinebileceğim bir iş/staj bulma hayaliyle arayışa başladım. Daha önce dezavantajlı çocuklar ile ilgili deneyimim olmuştu. Ama bu spektrumu genişletmek istedim. Özellikle son 2-3 yıldır çokça ilgilendiğim mülteci krizine, cinsiyet eşitliği ve LGBTİ çalışmalarına eğilmek istedim. Bu noktada göçmenler, seks işçileri ve trans bireylerle çalışmak istediğime karar verdim. İstanbul'da yaşayan biri olarak, hepsini bol bol bulabileceğiniz yer Tarlabaşı. Ve orada, bir STK'da iş buldum. Mutluyum bu konuda. Ama bu atılımın gelişmesi kolay olmadı.

    İstanbul konusunda aşırı güvendiğim babama gittim ve konuşmaya başladık:

    - Ben staj buldum, bir STK'da istediğim gibi bir şey, mutluyum bu konuda.

    - Eee süper, nerede peki?

    -Ben de seninle onu konuşacaktım, Tarlabaşı'nda burası. Çukur sokağa kadar inmem falan gerekiyormuş. Sen gitmişsindir şimdi, en kolay nasıl giderim?

    - Tarlabaşı ne akala ya?!? Başka yerde bul iş, başka mekan mı kalmadı?

    Vs. diye uzadı bu konuşma. Kazanan ben oldum. Ama babam Tarlabaşı'na gitmemişti. Sadece bulvardan geçmişti bir kaç kere.

    Her neyse, gittim Tarlabaşı'na. OdaKule'den çıktım, Tarlabaşı Bulvarı'na yürüdüm. Artık Tarlabaşı'ndaydım. Otobüs durağında sabahın 10.00'da müşteri bekleyen seks işçileri vardı. Zaten siz kendinizi hemen belli ediyorsunuz. Siz yabancısınız. Ve gözler üzerinizde. Bana yavaştan gerilme sonrada korku geldi :D Ama daha Tarlabaşı'nın içine girmemiştim bile. Hala bulvardaydım. Navigasyonu  beni en kısa yoldan hedefe ulaştırması ümidiyle açtım. Ve kafam karıştı. Navigasyonun yön belirtmeleri bir sağı, bir solu gösteriyordu. Aşırı dikkat çekiyordum. Esnaf  çocuklar ve gençler bana güldü. Kalakaldım. Sonra ne mi oldu, köşede duran bir emlakçı amca nereye gitmek istediğimi sordu. Söyledim ama bilmiyordu. Yüzüme baktı önce:

    - Senin zaten burada ne işin var ki?

    -İş görüşmesine geldim.

    -Burası sana göre değil bacı, bence yol yakınken geri dön ama sen bilirsin.

    Düşünsenize o an ne kadar gerildiğimi :D Sakin olmaya çalışarak yürüdüm. Hedefe ulaşmam 20 dk sürdü :D Sıkıntı şuydu, bulunduğum yer daha da fenaydı. Aşırı dikkat çekmiştim ve herkes bana bakıyordu. Ve işe bakın ki gittiğim yerin kapısı demir ve kilitliydi. Kapıda zil yoktu. Aahaaa kaldım burada diye düşündüm. Tam artık aşırı gergin ve düşünürken '' Aşağı ya koşsam Dolapdere, e orası da fena, e biraz daha koşsam , e Kasımpaşa , Hacıhüsrev tarafları , e daha da fena..'' pideciden bir abla bana baktı '' Yukarı mı çıkcan sen gıı'' dedi. Onayladım. Kızzz kapıya sert vur, duyup da gelip açsınlar dedi. Ve dediğini yapınca kapı açıldı. 

    Öğrendim ki, navigasyon yolu baya uzatmış :D ve buralılar bana alışırsa, yüzüme aşina olurlarsa bir süre sonra sıkıntı olmazmış. Çıkışta hali hazırda yapılan bir Süryani ayinine katılmak  istedim, kabul edilmedim :( Sonra İstiklal , Karaköy, Galata Köprüsü, Eminönü-Sirkeci rotasında yürüyerek vapurla Üsküdar'a eve geçtim.

    Eve geçtiğimde babam dedi ki ''Orada Taksim 360 projesi var, belki oradan gitseydin daha çabuk giderdin.'' Allah'ın işine bak ki iş yeri yeni Taksim 360 binalarının hemen arkasındaydı..

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.