İngiliz Kraliyet Ailesi'nin Skandallarla Dolu Geçmişi

İngiliz Kraliyet Ailesi'nin Skandallarla Dolu Geçmişi
  • 3
    0
    0
    0
  • İngiliz Kraliyet Ailesi denilince akla gelen göz alıcı dünyanın arkasında yatan gerçekler, aslında yaşadığımız dünyada imaj dediğimiz şeyin tamamen bir illüzyon olduğunu tekrar kanıtlar durumda. Haklarında her gün sayısız haber çıkan dünyanın en prestijli ailesini gelin bir de başka bir açıdan inceleyelim. 

    1. Mark Phillips'in gayrimeşru çocuğu

    Kraliçe II. Elizabeth’in tek kız çocuğu olan Prenses Anne ve Teğmen Mark Phillips, 1973 yılında gerçekleşen düğünlerinden kısa bir süre sonra evlilik içi problemlerle boğuşmaya başladı. Bu süreçte Heather Tonkin isimli bir öğretmen ile yasak ilişki yaşamaya başlayan Phillips'in, 1985 yılında Tonkin'den bir de evlilik dışı çocuğu dünyaya geldi. Prenses Anne ve Mark Phillips, bu olay üzerine hemen boşanmak yerine 7 yıl daha evliliklerini sürdürdüler. Prenses Anne, 1992 yılında gerçekleşen boşanmadan çok kısa bir süre sonra yeniden evlendi. O dönemin şartları ve kraliyet kuralları göze alınırsa, bu olay, Kraliyet Ailesi'nin büyük skandallarından biri olarak tarihe geçti.


    2. Prens Andrew'in yakın çevresi

    2011 yılında ortaya çıkan skandala göre Kraliçe II. Elizabeth‘in oğlu Prens Andrew, pedofili ve cinsel istismar suçları ile tutuklu yargılanan ve sonrasında intihar ederek hayatına son veren milyoner Jeffrey Eppstein ile yakın arkadaştı. Prens Andrew, skandal ortaya çıktıktan sonra yaptığı basın açıklamasında, Eppstein ile bağlarını kopardığını ve herkesten özür dilediğini duyurdu. 
    Prens Andrew, Jeffrey Eppstein'ın dışında ayrıca silah kaçakçısı Tarek Kaituni ile de arkadaştı.


    3. Prenses Margaret’ın uzun soluklu aşkı

    The Crown dizisini izleyenlerinizin yakından tanık olduğu bu aşk hikayesi yürekleri burkuyor. Kraliçe II. Elizabeth‘in kardeşi Prenses Margaret henüz 14 yaşındayken tanıştığı Kaptan Peter Townsend ile birbirlerine tam 8 yıl sonra aşık oldular. Peter Townsend eşinden boşanmış 2 çocuklu bir adamdı. O dönemlerde saray mensuplarının boşanmış biri ile evlenmesi asla kabul edilebilir bir durum değildi. Boşanmış biri ile evlenmek isteyen saray mensuplarının önlerine iki seçenek sunulmaktaydı: Ya saray ile ilişkini kesip kraliyet ünvanlarından vazgeçmek; ya da sevdikleri insandan vazgeçmek.

    Prenses Margaret ve Townsend’ın ilişkisi, dönemin şartlarına rağmen Birleşik Krallık halkı ve basın tarafından oldukça büyük destek gördü. Bunun üzerine Kraliçe II. Elizabeth‘de Prenses’e, Kaptan Townsend ile olan ilişkisini onayladığını ve evlenebilmeleri için elinden gelen desteği göstereceğininin sözünü verdi. Ancak tüm bu desteklere rağmen, kilise ve kabineden destek göremeyen aşıkların hikayesi hazin bir ayrılık ile sonlandı. Peter Townsend, İngiltere Büyükelçiliği‘ne atanarak çeşitli ülkelerde görevlere gönderildi, Margaret ise fotoğraf sanatçısı Antony Armstrong-Jones ile evlenerek iki çocuk dünyaya getirdi. İkili 18 yıl sonra boşandı. 


    4.  Prens Harry’nin ırkçı tutumları

    Prens Harry, 2005 yılında davetli olduğu bir partiye Nazi kostümü ile katıldı. Kraliyet Ailesi’nin herhangi bir politik açıklamada bulunması halihazırda kabul edilebilir bir tutum değilken; bir prensin Nazi kostümü ile boy göstermesi, büyük bir skandal olarak Kraliyet Ailesi’nin geçimişinde yerini aldı. 
    Nazi kostümü giymek Prens Harry’nin tek ırkçı göstergesi de değildi. 2009 yılında basına sızdırılan bir videoda Harry’nin ırkçı kelimeler kullandığı da açıkça görülüyordu. 
    Bu iki olay için de Buckingham Sarayı’ndan özür yazıları yayınlandı. 


    5. Kraliyet Ailesi’nin Naziler ile ilişkisi

    Wallis Simpson ile yaşadığı aşk yüzünden tahttan feragat eden Kraliçe II. Elizabeth‘in amcası VIII. Edward, Adolf Hitler ile arkadaştı. Tahtta olduğu süre boyunca Naziler ile gizli anlaşmalar yapan ve halkını büyük tehlikelere sürükleyen VIII. Edward’ın, Hitler ile arkadaşlığı uzun yıllar gizlendi. Birleşik Krallık’a bağlı görevliler, Wallis Simpson’ın ayrıca Hitler ve yüksek kademelerde görevleri bulunan Nazi’ler ile de devlet sırlarını paylaşmış olabileceğine inanmaktadırlar. 


    6. Diana‘nın hamileyken kendini merdivenlerden aşağı atması

    Prens Charles ile evliliği süresince major depresyon ve yeme bozuklukları ile uğraşan Diana, evliliğinde yaşadıklarını, zaman zaman kendi sesiyle bir kasede aktarıyordu. Sonralarda ortaya çıkan bir kasette, Diana, Prens William’a 4 aylık hamile olduğu zamanların birinde Prens Charles ile yaşadığı bir tartışmada Prens’e ne kadar çaresiz ve mutsuz olduğunu anlattığını; ancak Prens’in bu sözleri dinlemeyip, Diana’ya „adeta bir kurt gibi uluduğunu“ söylediğini ve bunun üzerine Charles’ın dikkatini çekebilmek adına kendini merdivenlerden aşağı attığını dile getiriyor. 


    7. Kraliyet Ailesi aslında soylu olmayabilir!

    III. Richard’ın ölümünden neredeyse 500 yıl sonra, 2012 yılında Leicester’da bulunan bir park alanında III. Richard’a ait eşyalar bulundu. Bu eşyalardan alınan DNA örneklerinin, şimdiki Kraliyet Ailesi mensuplarının DNA’ları ile hiçbir şekilde benzerlik göstermediği ortaya çıktı. 500 yıl içerisinde Kraliyet Ailesi tarafından süreklilik arz eden evlilik dışı ilişkilerin, bir yerde soyda karışıklık yarattığı düşünülmekte.


    8. Prens Harry, Prens Charles’ın oğlu olmayabilir

    Prens Charles ve Prenses Diana’nın mutsuz geçen evlilikleri boyunca, evlilik dışı ilişkilerinin olduğu herkes tarafından bilinmekte. Prens Charles’ın Camilla Parker-Bowles ile olan ilişkisi bir yana, Prenses Diana, Süvari ve kraliyet at eğitmeni James Hewitt ile beş yıllık bir beraberlik yaşadı. Prens Harry’nin James Hewitt ile benzerliğinin sebep olduğu „Harry’nin gerçek babası James Hewitt“ iddiları, günümüzde birçok kişi tarafından tartışılmaktadır. Hewitt ise iddiaları reddetmektedir.


    9. Halktan gizlenen çocuk

    Kral V. Georg ve Kraliçe Mary’nin Prens John isminde, halktan gizlenen epilepsi hastası bir oğulları vardı. Hastalığı olan bir çocuğun, Kraliyet Ailesi’nin ‚mükemmel‘ genlerinin halk tarafından sorgulanmasına sebep olacağı düşüncesi ile, Prens John’un varlığı halktan gizlenmişti. Prens'e, kraliyet aile fotoğrafları ve biyografilerinde bile yer verilmemişti. Kaynaklarda, ergen yaşlarda sirozdan ölen Prens John için, kardeşinin, „hastalıklı hayvan sonunda öldü“ gibi acımasız ifadeler kullandığı yazmaktadır.

     

    10. Prens George’un cinsel yönelimleri ve uyuşturucu kullanımı

    Prens George’un özel hayatında yaşananlar, saray tarafından halktan gizlenmeye çalışıldıysa da, kulaktan kulağa yayılan dedikoduların önüne geçilemedi. Söylentilere göre, Prens Georg’un kadın ve erkeklerden oluşan sayısız sevgilisi vardı. Sürekli çeşitli partiler organize eden ve partilere katılan Prens Georg’un bu partiler esnasında yoğun miktarda kokain ve eroin kullandığı da söylentiler arasında. 
    Prens Georg’un ölümü de, yaşamı kadar çok konuşulmakta. 1942 yılında uçağının düşmesi ile hayatını kaybeden Prens Georg’un, yaşam tarzının Kraliyet Ailesi’ne verdiği zararlardan ötürü kendi ailesi tarafından planlanmış bir kaza ile öldürüldüğü konuşulmakta.


    11. Kraliyet soyunda akraba evliliği

    Prens Charles ve Prenses Diana 16. dereceden kuzenlerdi. Kimine göre 16. derece kuzenler, akraba sayılmasa da, Prens Albert ve Kraliçe Victoria, 1. dereceden kuzenlerdi. Kraliçe Victoria tam dokuz çocuk dünyaya getirdi.
    Kraliyet Ailesi, şu an akraba evliliğine asla izin vermeyeceklerini söylemiş olsalar dahi, bu, şimdiki hükümdar Kraliçe II. Elizabeth’in, Prens Philip ile 2. dereceden kuzen oldukları gerçeğini değiştirmemekte…

    Kaynak:

    Cheat Sheet-You Won’t Believe This Dark Secret About the British Royal Family


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.