Bir Küçük Dostluk: Au Revoir Les Enfants

Bir Küçük Dostluk: Au Revoir Les Enfants
  • 8
    0
    2
    2
  •    AU REVOIR LES ENFANTS 

    Spoiler içerir.*

        Louis Malle tarafından 1987 yılında yazılıp yönetilen Au Revoir les Enfants, kelime anlamı bakımından Fransızca'da görüşmek üzere çocuklar anlamına gelir. Ülkemizde yayın tarihinden bir yıl sonra 1988 yılında 7. Uluslararası İstanbul Sinema Günleri'nde Hoşçakalın Çocuklar adıyla yayımlanmıştır. Daha sonraları ise Ocak 2007 yılında tekrar gösterime girmiş ve Türk sinemasında kalıcı olarak Elveda Çocuklar adını almıştır. Filmin adından da anlayabileceğimiz üzere başrolleri çocuk oyuncular; Gaspard Manesse ve Raphael Fejto paylaşmaktadır. Bu iki çocuk etrafında oluşturulan senaryo, izleyiciye zaman zaman Ölü Ozanlar Derneği filmini hatırlatır. Öyledir ki Ölü Ozanlar Derneği'nden iki yıl önce çıkması da güzel bir detay olarak nitelendirilir. 

      Elveda Çocuklar, konusunu II. Dünya Savaşı'ndan alır. 1944 yılında Almanya- Fransa arasındaki bir bölgede rahipler tarafından yönetilen yatılı bir okula üç Musevi çocuğun isimlerinin değiştirilerek sokulmasıyla başlar. Filmin iki başrolünden ilki olan Yahudi Jean Bonnet, Alman askerler tarafından tutuklanan babası üzerine hayatı uğruna bu yatılı okula sığınmıştır. Okulun mevcut öğrencilerinden biri olan Fransız Julien Quintin de ikinci başrol olarak karşımıza çıkar. Bu iki çocuk, kötü bir başlangıç yaparak birbiriyleriyle tartışmaya, dalga geçmeye ve hatta kavga etmeye başlar. Hem Bonnet'in hem Quintin'in hayatına ufak ufak değinecek olan Malle, sıkı bir dostluğun nasıl ortaya çıktığını izleyiciye iyi aktarabilmek amacıyla böyle bir başlangıç yapmayı uygun gördüğünü söyler.

    Birçok mesajın duygusal yolla anlatıldığı bu filmde anlaşıldığı üzere asıl konu Yahudi Soykırımıdır. O dönemde ardı arkası kesilmeyen Yahudi Soykırımı konulu filmlere nazaran daha yoğun, içten ve samimi bir anlatım vardır. Bunun en büyük etkisi elbette bir çocuğun perspektifinden izliyor olmaktır. Hayata dair henüz hiçbir bilgi birikimi olmayan dönem çocuklarının savaştan, savaş ortamından, sokaklarda askerlerin gezip sıkı bir yönetim altında bulunmaktan nasıl etkilendiğini gözler önüne seren Malle, filmin asıl damga vuran özelliğini de bizlere bu ipuçlarını vererek anlatmaktadır: Elveda Çocuklar, Malle'in otobiyografik bir eseridir. Filmin Fransız karakteri Quintin, Malle'in çocukluğunun bir yansımasıdır.

    QUINTIN

     Quintin, dönemin diğer ailelerine göre zengin bir ailenin çocuğudur. Annesi, onu ve abisini iyi eğitim almalarını sağlamak amacıyla bu Katolik yatılı okuluna vermiştir. Abisinin okuldaki varlığı ve aile geçmişi sebebi ile okulda sözü geçen bu küçük Quintin, hem derslerinde birinci olması sebebiyle rahiplerin göz bebeğidir hem de çakallık yaparak diğer çocuklara üstünlük kurmayı başarmıştır. Kendinden büyük çocuklara bile zaman zaman sözü geçen Quintin, elindeki malzemeleri mutfakta çalışan bir genç (Joseph) ile takas ederek kazanç elde etmeyi bile öğrenmiştir. Tam da bu noktada okula yeni gelen bir öğrenci, Quintin gibi birinin elbette ilgisini çekmektedir. Bu ilgi zamanla büyük bir merakla birleşerek Bonnet ve Quintin ikilisinin ilişkilerini güçlendirecektir.

    BONNET

      Okula gizlice sokulması ile pederin Jean Bonnet adını verdiği bu çocuk, diğer öğrencilere göre fazlasıyla olgun bir karaktere sahiptir. Babasının yakalanması ve annesinin ona aylarca mektup dahi yazmaması onu içine kapanık biri haline getirmiştir. Ders işlenirken askeri baskınların yapılması, Bonnet'in rahipler tarafından sürekli saklanması ve Katolik ayin günlerine katılmaması onun içedönük karakterini daha da olumsuz etkilemektedir. Bu sebeple kendisini derslere ve okuldaki başarısına yoğunlaştıran Bonnet, ilk başlarda rahipler dahil herkese göre Quintin'in rakibi olarak görülmektedir; ancak bu böyle kalmayacaktır elbette. 

      Saf ve duru anlatımın hakim olduğu Elveda Çocuklar, Katolik inanca da ince bir gönderme yapar. Kilise ve manastırların Musevileri şikayet etmesi bilinen bir gerçekken bu manastırın başındaki Peder, üç Yahudi çocuğu sahiplenmiştir. Bu noktada anlatılmak istenen mesaj kuşkusuz savaşın masum insanlar üzerindeki etkisidir. İnancı ne olursa olsun karşısındakinin bir çocuk olduğu gerçeğini görmezden gelmemişlerdir. İzleyiciyi ekrana bağlamak, ağlatmak veyahut etkilemek gibi bir amacı yokmuşçasına anlatılan bu filmin en büyük artısı da bu ince mesajlar olmuştur. Filmin beğenilen bir diğer konusu da müziktir. Dünyaca ünlü Fransız oyuncu Irene Jacob'ın piyano öğretmeni olarak karşımıza çıktığı bu ufak rol de hem kendi film geçmişindeki müzik olgusuna hem de müziğin evrenselliğine dikkat çekmektedir. Quintin'in piyanoyu iyi çalamaması ama annesinin ısrarı üzerine derslere devam etmesi üzerine Bonnet, harika bir öğrencidir. İlk başlarda Quintin tarafından kıskanılsa da ilerleyen zamanlarda Bonnet'in Quintin'e piyano çalmayı öğretmesi akıllardan silinmeyecek bir sahnedir. İki farklı ülkeden, iki farklı inanca sahip iki farklı çocuğun tek bir noktada 'müzik'te birleşmesi sanatın üstünlüğünün de bir kanıtıdır. 

       JOSEPH 

     Yatılı okulun genellikle mutfak bölümünde çalışan aynı zamanda okulun temizliği gibi konulardan da sorumlu olan Joseph, okula giriş çıkışları bakımından rahat olması sebebiyle öğrencilerin isteklerini takas yöntemiyle yerine getiren birisidir. Üst sınıflara sigara ve içki getirirken alt sınıflara da okulda okunması yasak olan kitapları getirmektedir. Joseph, öğrenciler tarafından sürekli dayak yer ve hor görülür. Bunun en büyük sebebi elbette kendisidir; çünkü onları kendi içinde zengin veletler olarak nitelendirmektedir. Bir gün dışarıdan malzeme getirdiği rahipler tarafından tespit edilir ve Joseph okuldan kovulur. Joseph'in dışardaki hayatında bir ailesi ve evi yoktur. Kovulmanın verdiği üzüntü ve intikam duygusu ile Alman askerlerine okulda Yahudi çocukların saklandığına dair ihbarda bulunacaktır. 

     

       Joseph'in ihbarı üzerine baskına gelen Alman askerler, çocuklar matematik dersindeyken Bonnet'in gerçek adını seslenerek ortaya çıkmasını söylerler. Ancak sınıftan hiçbir ses çıkmaz ve rahip, sınıfta o isimde birinin olmadığını belirtir. Çocuklar çok korkmuştur; özellikle Quintin. En yakın arkadaşının yakalanacağından ve hatta gözlerinin önünde oracıkta öldürüleceğinden. Bu korku onda Bonnet'e dönüp bakma içgüdüsü uyandırmaktadır. Alman komutan Quintin'in Bonnet'e bakışı üzerine Bonnet'in yanına gider ve onun üzerinde baskı uygular. Artık her şeyin sonunun geldiğinden korkan Quintin, arkadaşını kendisinin ele verdiğinin gerçekliğiyle de yüzleşmek zorunda kalacaktır. Yaşadığı olaylar bakımından olgunlaşan Bonnet, yavaş ve sessiz bir şekilde eşyalarını toplayarak paltosuna uzanır. Paltosuna uzandığı sırada yan masada oturan arkadaşlarının elini sıkarak artık vedalaşmaya başlamıştır. Quintin'den önce üç kişiyle tokalaşan Bonnet, sıra Quintin'e geldiğinde komutan tarafından zorla çekilir ve o ufak ellerin birbirinden ayrılma sahnesi izleyicinin içini parçalamayı başarmıştır. Bonnet ile birlikte diğer iki Yahudi çocuk ve Peder, Alman askerler tarafından götürülecektir. 

     İşte tam bu sahnede bütün çocuklar tek bir ağızdan 'Au revoir Père' (Hoşçakalın Peder) diye bağırır. Filmin adını aldığı o replik de Peder'in ağzından şöyle yükselir:

    Au Revoir les Enfants!

     

     Fragman: 

     

     Kaynak: 1, 2, 3


    Yorumlar (2)
    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.