Advertisement
Advertisement

Trajedilerle Dolu Bir Albüm Daha: Brockhampton - Roadrunner Albüm İncelemesi

Trajedilerle Dolu Bir Albüm Daha: Brockhampton - Roadrunner Albüm İncelemesi
  • 6
    0
    0
    0
  • Brockhampton, kurulduğu günden beri grup üyelerinin sıkıntılarıyla içsellemiş bir hale geldi. 2018'de grubun kurucu üyelerinden Ameer Vann, cinsel saldırı iddiaları nedeniyle gruptan atılmıştı. Vann gruptan atıldıktan sonra grubun önemli isimlerinden Dom Mclennon Vann'i bir arkadaşının evine soydurmaya çalışmakla suçlamıştı ve bu konuya Dearly Departed şarkısında da değiniyor. Bu olaylardan sonra GINGER albümünün hazırlanma sürecinde de JOBA, hem anneannesinin hem babaannesinin vefat ettiği haberini almıştı. JOBA için haberler daha iyi olamadı desek yeridir.

    Grubun "Roadrunner"ı yaptığı süreçte JOBA, babasının intihar ettiği haberini aldı. The Light, The Light PT. II ve Dear Lord gibi şarkılarda bunun efektini görebiliyoruz. Bunun dışında homofobi, ırkçılık, eşitlik albümün ana konuları arasında. Kevin Abstract'in annesi ve erkek arkadaşının ailesiyle yaşadığı sorunlar albümün yine spesifik konularından.

    Albüm, hemen agresif bir şarkı olan "BUZZCUT"la başlıyor. Gruba rap müziğin "OG" isimlerinden Danny Brown'un eşlik ettiği şarkı, belki de Saturation üçlemesinden sonraki en iyi Kevin Abstract verse'üne sahip. Boogie, Heat gibi şarkılarda alıştığımız Brockhampton'ın agresif beat yapımına uygun şarkıya Brown da "nature over nurture" mentalitasiyle katkı sağlıyor.

    Çoğu feature'ın albümün ilk yarısına yayıldığı albümde 2.şarkıda JPEGMAFIA'yı görüyoruz. "Yarı boom-bap" bir beate sahip şarkıyı JPEGMAFIA sahipleniyor diyebiliriz. Wu Tang Clan'in ünlü şarkısı "C.R.E.A.M"i sample'layan şarkıda Dom McLennon, JPEGMAFIA'yı enerji olarak eşlemekte eksik kalmıyor. "ON CHAIN"i başarılı yapan şey de bu.

    "COUNT ON ME"de ise grubun GINGER'da yanlış yaptığı şeyler yine biraz gün yüzüne çıkıyor gibi. Sürpriz A$AP Rocky ve SoGoneSoFlexy verse'lerinin bulunduğu şarkı belki de albümün en zayıf şarkısı. Nakarat, çoğu zaman başka bir şarkıya aitmiş gibi geliyor. Enstrümantal olarak da çok zayıf kalıyor. Yine de inanılmaz kötü ve dinlenemez derecede bir şarkı değil.

    Albümün 4.şarkısı "BANKROLL"un ilk izlerini ">2018'de görmüştük. A$AP Rocky ve A$AP Ferg'ün grubu desteklediği şarkı yarattığı hype'ı karşılıyor. Jabari Manwa'nın da ilk verse'ünü dinlediğimiz şarkıda enerji patlamaları ve "cooldown"lar bayaa iyi dengelenmiş bir durumda.

    Albümün ilk aşırı kişisel şarkısı "THE LIGHT"; direk JOBA'nın, babasının öldüğü evde bulunduğu bir ses kaydıyla başlıyor. Sanatçının bu ölümle nasıl başa çıkmaya çalıştığını gitar ağırlıklı bir enstrümantalde detaylı bir şekilde dinliyoruz. Ardından da 2.duygu yüklü verse Kevin Abstract'ten geliyor. Belirli konularda depresyon ve anksiyeteyle nasıl başa çıktığını o da kendi verse'ünde açık bir şekilde belirtiyor.

    "WINDOWS", albümün en uzun şarkısı olma önemini taşıyor. Romil Hemnani ve Kevin Abstract'in yeni plak şirketi VIDEOSTORE'un sanatçılarından SoGoneSoFlexy'yi burada bir daha dinliyoruz. McLennon, albümün en iyi verse'lerinden birini veriyor bu şarkıda. Albümün en ortalama şarkısı diyebiliriz.

    Charlie Wilson'ın konuk olduğu "I'LL TAKE YOU ON" ise daha pop yönelimli bir şarkı. Matt Champion'ı harmoni yaparken duyduğumuz, bearface ve JOBA'nın birbirini nakaratta tamamladığı şarkı yılın en iyi pop şarkılarından. JOBA ve bearface vokal ikilisi genellikle şaşırtmıyor.

    Gruba öbür şarkıların prodüksiyonunda da yardımcı olan Baird'in bulunduğu "OLD NEWS" yine güçlü şarkılardan biri. Bu şarkının nakaratında yine Jabari'yi dinliyoruz. Hafif gitar eklemeleriyle çok iyi bir R&B havasına sahip şarkıda JOBA bir daha vokal "range"iyle parlıyor.

    Albümün 9.şarkısı "WHAT'S THE OCCASION". JOBA'nın yine vokal sorumluluğu çoğunlukla aldığı şarkıda Matt Champion, Friday Night Lights referanslarıyla birlikte kendi en iyi verse'ünü veriyor. Yine gitar yoğunluklu prodüksiyonda gitar solosu, kulağa çok hoş geliyor.

    Prodüksiyon koltuğunda Chad Hugo'nun bulunduğu "WHEN I BALL"da Brockhampton, çocukluk anı ve travmalarına dönüyor. Daha "old school" bir prodüksiyonla birlikte Dom McLennon ve Matt Champion çok iyi çalışıyor. JOBA bir daha nakaratta kendini göstermeden geçmiyor tabii ki. Tam bir şov yapıyor diyebiliriz.

    "DON'T SHOOT UP THE PARTY"de Kevin Abstract; ırkçılık, homofobi, uyuşturucu kullanımı, okul katliamları gibi ABD'nin büyük sorunlarına değiniyor. Devamında Matt Champion'dan "Kiss my ass, treat my balls like it's mistletoe" line'ı geliyor ki albümün belki de en garip sözü. Muhtemelen daha iyi bir şarkı olabilirdi. Yine de "vibe" olarak kafa sallanabilecek derecede.

    Son iki şarkı albümün yine en duygu yüklü şarkılarından. Bearface, "DEAR LORD"u bir koroyla söylüyor. Şarkı JOBA'nın babasının ölümüne ithafen yazılmış ve albümdeki en kısa şarkı. Devamında yine JOBA merkezli "THE LIGHT PT.II"da albüm hüzünlü bir noktada bitiyor. JOBA'nın yine babasının intiharıyla alakalı yazdığı verse'e Kevin Abstract de çocukluk trajedileriyle destek oluyor.

    "ROADRUNNER"da Brockhampton yine hayatlarının en zor kısımlarını alıp, bir bütünlük yaratmayı başarıyor. Ayrıca IRIDESCENCE ve öncesi hip-hop yoğunluğuyla GINGER dönemi deneyselliğini bir dengeye oturtabilmişler gibi. SATURATION üçlemesinde ve IRIDESCENCE'da çok agresif şarkılarıyla dikkat çekiyorlardı. Zaman zaman bearface ve JOBA'yı daha slow şarkılarda görüyorduk. Bu şarkıların sayısı artarken Brockhampton hala hip-hop köklerine tutunmaya devam ediyor. JOBA'nın şarkıları yönlendirebilme yeteneği bu grubun şu an için en büyük silahı ve Brockhampton bunu kullanmaktan çekinmiyor.

    9/10

    BROCKHAMPTON - ROADRUNNER




    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.