Şamanlık tarihinde en çok iz bırakan kültürlerden biri de Toltekler’dir. Toltekler, binlerce yıllık geçmişinde hayatlarını “Yaşam Sanatı” dedikleri öğretileri geliştirmeye adamış, dünyanın ilk hümanist topluluğu olarak tarihe geçmişlerdir. Yaşam sanatı olarak bahsedilen rolde hayatı daha güzel ve mental açıdan daha sağlıklı yaşamak için birçok yöntem bulmuş, bunları kendi aralarında nesilden nesle aktarmışlardır. Günümüzde az da olsa hala kültürlerinden kopmamış ve öğretilerini devam ettirmeye çalışan Toltekler vardır. Bunlardan biri de, Ruh Sağlığımız İçin Kendimizle Yapabileceğimiz 4 Anlaşma yazımda bahsettiğim Don Miguel Ruiz’dir. Ayrıca oğlu Don Miguel Ruiz Jr.’da kendisi gibi bir yazardır ve aynı yaşam sanatı üzerine çalışmaktadırlar.
Günümüzde kişisel gelişim kitaplarının çoğu temelinde aynı yere varsa da, Toltek kitaplarının bunlardan daha farklı bir yanı vardır: Pozitif enerji saçmayı ve daima yüksek kalmayı öğütleyen kitapların aksine Toltek kitapları pratik ve basit uygulamalar konusunda bize yol gösterir. Aynı zamanda günümüzde çokça yapılan bir hatayı da reddederek hayatın akışında odaklanmamız gereken şeylerin dışarıda değil, kendi içimizde olduğunu anlatır. Çok eski çağlarda ortaya çıkan öğretilerden oluşmalarına rağmen birçok Toltek kitabı modern çağda kendini kaybolan ruhlara yol göstermektedir.
Bu kültüre ait olan ve günümüzde kendi hayatımıza uygulayabileceğimiz bazı kitapları paylaşmak gerekirse;
1-Dört Anlaşma
Daha önceki yazımda da bahsettiğim gibi, kitapta kendimizle yapabileceğimiz dört anlaşma ve bunların pratiğe dökülmesi sürecinden bahsediliyor.
-Kullandığımız sözcükleri özenle seçmek,
-Hiçbir şeyi kişisel algılamamak,
-Varsayımda bulunmamak,
-Daima yapabileceğimizin en iyisini yapmak olmak üzere dört çeşit kuraldan ve bunların üzerimizdeki etkisinden bahsedilir.
Görsel: Ufuk Önen
2- Toltek İç Özgürlük Rehberi
Don Miguel Ruiz Jr. tarafından yazılmış olan İç Özgürlük Rehberi, modern dünyanın ne kadar yorucu ve baskıcı olduğunu düşünenlerin kesinlikle okuması gereken bir kitap. İçerisindeki konu başlıkları tamamen kişinin dışarıdan gelen etkilerle kendi üzerinde oluşturduğu baskıyı yok etmeye ve kendi kontrolünü sağlamaya dayalıdır.
-Nasıl uyanabiliriz?
-İllüzyona dayalı sahte inançlardan nasıl özgürleşebiliriz?
-Sadece tek başınayken ya da meditasyon yaparken değil, tıkanan trafikte, kalabalık markette, zorlandığımız her durumda ve yerde gerçek benliğimizle nasıl yaşayabiliriz?
Yukarıda yer alan bu soruların cevabı, kitap içerisinde başlıklara bölünmüş halde yer almaktadır. Sorulardan bağımsız olarak kitabın ana fikrini konuşmak gerekirse, Don Miguel Ruiz Jr. kendi kontrolümüzü içerisinde bulunduğumuz stresin değil, bizim sağladığımızı anladığımızda hayatı farklı bir açıdan görebileceğimizi söyler.
3-Bağlanmanın Beş Seviyesi
Dört Anlaşma’nın bittiği yerden başlayan bu kitap, yukarıdaki gibi Don Miguel Ruiz Jr. tarafından yazılmıştır. Çocukluğumuzdan yaşlılığımıza kadar olan süreçte birçok fikre körü körüne bağlanmamızın nedenleri ve bunlardan nasıl kurtulabileceğimiz anlatılıyor fakat üzerinde durulan nokta ise bağlanmanın nasıl bir süreçte geliştiği ve hangi yollardan geçtiği. Öz benlik, tercih, özdeşleşme, içselleştirme ve fanatizm seviyesinde olan 5 çeşit bağlılık; kitapta bazı örnekler ile açıklanıyor.
5 derece ile belirtilen bu bağlanma seviyelerinin hayatımıza nasıl etkilerde bulunduğunu anlatan yazar, aynı zamanda günlük hayatın içinden örnekler vererek kendi durumumuzu analiz etmemizi sağlıyor.
Aynı zamanda bu bağlanmaların inançlarla ve aileyle nasıl bir alakası olduğu da kitapta çok açıklayıcı bir şekilde anlatılmıştır. “Bilgi mi seni yönetiyor, sen mi bilgiyi?” mottosuyla ilerleyen kitap, en sonunda Duygularımızı Onurlandırmak bölümüyle aslında modern dünyada birçok bağlılık yaşamamızın ne kadar zor anlaşıldığını ve üstesinden gelmenin dışarıdan göründüğü kadar kolay olmadığını da açıklıyor.
4-Ustaca Sevmek
Ustaca Sevmek, hayata birçok noktada müdahale eden bir duygu olan sevgiyi analiz ediyor. Kitabın geneline bakıldığında, tıpkı diğer Toltek kitaplarında olduğu gibi iç benlik ve doğa temaları üzerinden sevgi duyusu açıklanıyor. Ayrıca sanılanın aksine ikili ilişkilerde mevcut olan sevgiden daha çok insanın kendisine, doğaya ve var oluşlara duyması gereken sevgiden bahsediyor.
Sevginin rahatsızlık vermemesi gereken bir duygu olduğunu kitabı okuduğumuzda daha kolay anlıyoruz. Don Miguel Ruiz, bir yandan kendi atalarından yaptığı çeşitli alıntılarla bu duygunun hangi koşullarda olursa olsun insanı iyileştirdiğini ve yücelttiğini, sevgiden korkmamamız gerektiğini anlatırken; diğer yandan da öz sevgi konusundaki farkındalığı her sayfada artırıyor.
“Yaşamımızdaki en mutlu anlar tıpkı çocuklar gibi yalnızca eğlenmek için oyun oynadığımız, şarkı söyleyip dans ettiğimiz, keşfedip yarattığımız anlardır. Bir çocuk gibi davranmak harikuladedir, çünkü budur insan zihninin olağan durumu, insanın olağan eğilimi. Çocukken masumuz, sevgiyi ifade etmek bizim için doğal. Ama sonra ne oluyor bize? Bütün dünyaya?”
Satırlarından da anlaşıldığı gibi, zamanın da bu duygu üzerindeki analizleri kitabı daha akıcı bir hale getiriyor.
Yorum Bırakın