Keşfedilmeyen Muhteşem Bir Klasik: Leonardo'nun Yahudası

Keşfedilmeyen Muhteşem Bir Klasik: Leonardo'nun Yahudası
  • 2
    0
    1
    0
  • Usta ressam ve büyük dahi Leonardo Da Vinci'nin Milano'daki Santa Maria delle Grazie manastırı için Son Akşam Yemeği freskini yaparken duraksamasına neden olan; İsa'nın havarilerinden O'na ihanet eden Yahuda İskaryot'un yüzünü tasvir etmek için uygun bir yüz araması ile hikayemiz başlıyor. Fresk aslında son haline gelmeye yakındır ancak Leonardo en zor kısım olan İsa'ya ihanet eden adamın yüzünü tasvir etmek için şehirde buna uygun nitelikte birini aramaya başlar. Fransız Dük'ü ona sonsuz bir şekilde güvenmekte ve bu eseri en güzel haliyle tamamlayacağından emin olsa da şehirden usta ressamın bu işin altından kalkamayacağı fısıltıları hızla yayılmaya başlar. Leonardo'ya göre ise bu durum gayet normaldir çünkü bu denli bir eserin zamanla irdelenerek en doğru şekilde yapılmasını söylese de Manastır pederi de dahil olmak üzere artık hiç kimsenin sabrı kalmamış ve eseri bir an önce görmek için sabırsızlık yaşamaktadırlar.

    Kitap olaylar tam bu noktada iken başlıyor ve eş zamanlı olarak şehre yeni gelen Bohemyalı tüccar Joheim Behaim'i okumaya başlıyoruz. Behaim şehri terk edeceği sırada meydandaki kalabalığın arasında adını bile bilmediği güzeller güzeli Niccola'ya aşık oluyor. Kızı bulmak için şehirde kalmaya bahaneler ararken bu sürede şehirde dolandırıcılığı nam salmış Bernardo Boccetta 'yı aramaya başlar çünkü Bernardo'nun ona da borcu vardır ve Behaim parasını almaya her ne olursa olsun kararlıdır.Beklenmedik bir gelişme ile Behaim; Niccola'yla ilişkişini ve ona olan aşkı ile kibri ve gururu arasında bir kırılma noktasına sürüklenecektir. Üstat Leonardo ise "Yahuda"sını muhteşem bir şekilde tasvir edecektir.

    Kitabın konusunu spoiler vermeden özet geçmeye çalıştım ancak kitap sizi öyle bir şekilde ters köşe yapıyor ki Perutz'a hayran şekilde kitabı bitirdim. Leonardo'nun bu eseri yaparken yaşadığı ruh halini sanki yakınındaymışçasına kaleme almış. Eser moda mod bunun üzerinden de ilerlemediği için asla sıkmıyor ve sayfalar su gibi akıp gidiyor. Olay örgüsü, kurgusu ve karakterlerin bağlantısı o kadar ustaca yazılmış ki okuduktan sonra eser vurucu bir etki birakıyor insan üzerinde.

    Kitapta ayrıca Leonardo'nun; kuşlara olan özel ilgisine güzel örneklemelerle yer verilmiş. Bilidiği üzere; Leonardo 1499’da şehir Fransızlar tarafından alınıncaya kadar 17 yıl boyunca Milano Dükü için çalıştı. Dük için sadece resim ve heykeller yapmak, festivaller organize etmekle uğraşmadı, aynı zamanda bina, makine ve silah tasarımları yaptı. Kitapta bunu da sanki o zamana gitmiş bir zaman yolcusu misali okuyoruz.

     


    Yorumlar (1)
    • cok guzel bir yazi olmus. Kitabi yeni saniyordum. Yazar ikinci dunya savasinda nazi bolgesinde yasamis. Yapitini okumak farkli bir deneyim olacak. Tanitim icin tesekkurler

      Yorum Bırakın

      Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.