12 Angry Men' Den 12 Öfkeli' Ye Bir Duruşmanın Sanatı

12 Angry Men' Den 12 Öfkeli' Ye Bir Duruşmanın Sanatı
  • 2
    0
    0
    0
  •     12 Angry Men' den 12 Öfkeli' ye bir duruşmanın sanatı... Amerikan yapımı, 1957 tarihli, siyah-beyaz film 12 Angry Men; babasını öldürmekle suçlanan bir çocuğa ilişkin ceza yargılamasını konu edinmektedir. Reginald Rose' un aynı adlı oyunundan uyarlanan filmde ve 2019' da Devlet Tiyatroları, Ankara İrfan Şahinbaş Sahnesinde izlediğim oyunda bizlere resmi çizilen 12  jüri üyesinin 11' i de görünüşte oldukça kızgın ve adeta duyguları alınmış bireylerdir. Ancak bir jüri üyesinin verdiği mücadele ile tartışmalar ilerledikçe görülür ki bireysel duyguları, yaşanmışlıkları ve değer yargılarını kenara bıraktığımızda somut gerçeklere ulaşılabilecektir. Film ve tiyatro oyunu 1950' li yılların Amerikan jüri sisteminin ve dönemin ''masumiyet karinesini'' göz ardı eden katı yargılamasının eleştirisidir aslında. Peki nedir sahi bu masumiyet karinesi? Anayasanın 38. maddesinin 4. fıkrasında ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinin 2. fıkrasında belirtildiği üzere; suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. Yani masumiyet karinesi; bireyin suçsuzluğunun da ihtimal dahilinde olduğunu ve bu durumun ön planda tutulması gerektiğini belirtmektedir. Masumiyet karinesinin gözetilmesi, oyunda ve filmde olduğu gibi bir bireyin yargılama sırasında baştan ''suçlu'' kabul edilmesinin önüne geçmek açısından son derece önemlidir. İşte diğer 11 üyeyi mantıklı nedenler öne sürerek sanık çocuğun masumiyetine inandıran o 1 kararlı üyenin vurgulamaya çalıştığı da tam olarak budur. Bu noktada ceza muhakemesi ilkelerinden ''şüpheden sanık yararlanır'' ilkesine de değinmek önemlidir. Filmde ve oyunda adeta ''yüzde yüz güvenemeyeceğimiz tanık ifadesine dayanıyoruz ve elimizde bir bıçaktan başka bir şey yok, peki ya çocuk masumsa?'' diyen o meşhur jüri üyesi masumiyet karinesinin yanı sıra ''şüpheden sanık yararlanır'' ilkesine de vurgu yapmaktadır. ''Masumiyet karinesi'' ile sıkı ilişki içerisinde bulunan bu ilkeye göre; ceza yargılamasında fiilin sanık tarafından işlendiği konusunda en ufak bir şüphe bile varsa kişi hakkında mahkumiyet kararı verilmemesi gerekir.

        Toparlamak gerekirse; bu ilkeler Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile de koruma altına alındığından ötürü evrenseldir ve 12 Öfkeli' de sanatla iç içe geçmiş bir şekilde olduğundan vurgulamak istedim. Eklemek isterim ki 2019' da Devlet Tiyaroları Ankara İrfan Şahinbaş Sahnesinde izlediğim oyun bir harikaydı. Kullanılan müzikler ve oyuncuların tavırları ile adeta 1950' lerin değil 2000' li yılların yaşayışında sürükleniyor gibiydiniz. Tekrar turne yaparlarsa mutlaka izleyin, ben oyundan çok keyif almıştım. Sanat dolu günler dilerim.

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.