All Mega İle Kısayolu Keşfet: Can Evrenol İle Sınırların Dışında Bir Röportaj

All Mega; dans, müzik, eğlence ve parti kültürüne olan perspektifine kattığı yeniliklerle capcanlı ve yepyeni bir dünyayla karşımızda! Eğlenceye ulaşımı kolaylaştıran All Mega, Meksika kültüründen öğelerin de bulunduğu dünyalar arasındaki geçişle verdiği çok yönlülükte bize yalnızca kısayolu keşfetmeyi bırakıyor. “Çıplak”, “Baskın” ve “Peri: Ağzı Olmayan Kız” gibi yapımlarıyla tanınan ve sevilen yönetmen Can Evrenol ise bu yeni dünyaya açılan kapıyı aralarken bize yol gösteriyor. Gelin, hem yapım sürecini hem de All Mega’nın yepyeni dünyasını Can Evrenol’un kendisinden dinleyelim!

1-Öncelikle All Mega’ya gelmeden önce biraz sizden bahsetmek istiyorum, bilmeyenler ya da tekrar dinlemek isteyenler için yönetmenliğe başlangıç serüveninizden bahsedebilir misiniz?

Sinema ve Sanat Tarihi okuduktan sonra hobi olarak çok küçük bütçeli kısa filmler çekmeye başladım. 2010’da Reha Erdem’le tanışıp Atlantik Film’de reklam yönetmenliği yapmaya başladım. Daha sonra 2015 yılında ilk uzun metrajımı çektim. Baskın, Toronto Film Festivali’nde galasını yaptı, Amerika’da sinemalarda gösterildi, 20’den fazla ülkede DVD’si çıktı ve olaylar gelişti. Commercial olarak çok şanslı bir kariyerim oldu. Hakan Muhafız ile Türkiye’nin ilk Netflix Originals kurucu yönetmeni seçilmek gurur vericiydi. Ama günün sonunda kendi yazdığım ve kurgusunda özgür olabildiğim projelerin peşindeyim.

2- Genel olarak korku türüyle biliniyor ve seviliyorsunuz, bu noktada biraz Lovecraft hayranı olduğunuzu da seziyoruz, esinlendiğiniz yazarlardan söz edebilir misiniz?

Harika bir soru. Ömer Seyfettin, Muzaffer İzgü, Oscar Wilde, HG Wells, K. Dick, Asimov, Edgar Allan Poe, King, Sulhi Dölek, Sait Faik, Arthur Miller, Salinger, Peyami Safa, Aziz Nesin, Ercan Kesal, Perihan Mağden gibi roman yazarları aklıma geliyor çok sevdiklerimden. Ayrıca Küçük Vampir, Pıtırcık gibi çocuk kitaplarının yeri bende her zaman başkadır. Hala bazen alıp birkaç sayfa okurum.

Red Kit, Asterix, TenTen, Hulk ve Conan gibi çizgi romanlarla büyüdüm. Conan’ın yazarı Robert E. Howard’ın, HP Lovecraft’ın mektup arkadaşı olduğunu yıllar sonra öğrendiğimde çok mutlu olmuştum. Daha sonra 2000’lerde, 20’li yaşlarımda Garth Ennis, Alan Moore, Frank Miller, Jeff Lemire gibi graphic novel yazarlarıyla tanıştım ve bu sinema hissiyatımı da çok etkiledi.

Ne zaman sağlam bir kitap veya çizgi romana sarsam, hemen akabinde bir şeyler yazarken buluyorum.

3- Biraz da All Mega’dan bahsedelim; All Mega dünyasını düşündüğünüzde kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Bu dünyayla kendi dünyanız arasındaki ilişkiden bahsedebilir misiniz?

Hepimiz bir kısayol ve macera peşindeyiz diyebilirim:) Daha yeni tanıştık. Uzun süredir en sevdiğim reklam işim bu iş olduğu için mutluyum.

4- Partycrasherlar ile çalışmak sizin açınızdan nasıldı?

Çok keyifliydi. Genç yaşlarında kariyer odaklı, akıllı, başarılı insanlarla çalışmak eğlenceliydi.

5- Bulunduğunuz tüm işlerde kendinize has dokunuşlarla birer iz bıraktığınız yadsınamaz bir gerçek. Bu noktada All Mega projesini bir Can Evrenol işi yapan nedir?

Bunu şimdilik bir tanışma, bir giriş olarak düşünelim. All Mega’yı kendi dünyama çekmek için heyecanla takipteyim.

6- Fragmanda 5 farklı figür görüyoruz, bu karakterlerden biraz bahsedebilir misiniz?

Proje önüme ilk geldiğinde, 5 farklı renk dünyasında 5 farklı tema kurduk. Evde, gece hayatında, outdoor ve rave ortamlarında All Mega’nın renkli dünyasını yansıtan 5 karakter görüyoruz.

7- Filmin, izlerken olduğu kadar çekiminin de keyifli olduğunu tahmin ediyoruz. Çekerken en keyif aldığınız sahne hangisiydi?

Hepsi güzeldi. Ama galiba en çok finaldeki dj sahnesinde coştuk.

8- Sizin Meksika kültürü ile aranızdaki bağ ve kişisel anılarınız neler?

Morbido Film Festivali diye müthiş bir korku filmi festivali var Meksika’da. Baskın ve Housewife ile 2 kere oraya misafir olup harika zamanlar geçirdim. Lucha Libre güreş gösterileri, Day of Dead festival yürüyüşlerine katıldık. Hatta Baskın ile en iyi yönetmen ödülü ile döndük. Muhteşemdi.

9- Röportajımızın sonuna gelirken son olarak takipçilerimizle son dönemde başarılı bulduğunuz 3 filmi paylaşır mısınız?

Netflix’teki BBC yapımı Dracula’nın ilk bölümü harika bir sinema filmi tecrübesiydi. Onun dışında Alman orta çağ cadı filmi “Hagazussa”, ve geçen yılın en iyi iki filmi olarak “Uncut Gems” ve “1917”yi tavsiye ederim.