İki Kişinin Monoloğu

İki Kişinin Monoloğu
  • 3
    0
    0
    0
  • Yol uzun gözüküyor. Bekle Diyar, henüz yolu hesaplamak için çok erken.

    Yolu hesaplayamazsın, sadece uzun, benimle kal, kendini kaybetme. En azından hala yoldayız. Kaybolma.


    Sonunu hatırlayamazsın, kendine kızma. Sonu daha görmedik. İlla arkana bakacaksan, ilk adımını hatırla.


    İlk adım zordu Diyar, hatırla. Yürüdüğünü unutman lazım. Unutunca koşacağız. Koşunca hatırlayacağız.


    Son adımını düşünme, o adımın son olduğunu asla bilemeyeceğiz. Son olduğunu atınca öğreneceğiz. Sabret


    Engeller dizlerinden kuvvetli değil Diyar. Güçlüyüz! Ne zaman pes ettik ki? Anlaşmaya başlıyoruz. Dinle


    Arkadaşın var mı Diyar? 
    peki ya sevgilin?
    dostun?
    ya
    da 
    sevgilin aynı zamanda dostun olabilir mi Diyar?
    daha önce olabildiler mi?
    öyleyse neden daha önce dedim?
    düşün Diyar, bazı cevaplara ihtiyacımız var


    Seni aşağıya çeken insanlarla aranı ne zaman keseceksin Diyar?
    kaçma
    kendini kontrol et
    kalbinin beynine hükmettiği
    zulmettiği
    kahrettiği zamanlar artık bitti
    buna izin vermeyeceğim
    vermeyeceğiz.
    Kalbinin krallığının surlarını sen değil,onlar yok etti.


    İlk gediği kim açtı Diyar
    peki ya kim onarmaya çalıştı?
    onarırken kim malzemeden çaldı?
    bu kaçıncı aldanışındı?
    söyle Diyar!
    kendine itiraf et
    parmakların kalplerini azad etsin artık
    senin de onların da buna ihtiyacı var.
    var!


    Seni yukarı çıkaran dostların oldu mu?
    amaçları neydi sorgula Diyar
    daha sert çakılmanı mı istediler
    yoksa
    her şey yanlışlıkla mı oldu?
    sen mi kendini attın da kırıldı kaburgaların?
    nefes alamıyoruz
    bu kırılan ikinci kaburga kemiğin miydi?
    sen metaforları seversin


    Onu arıyor musun?
    bakman lazım
    belki de görmüyorsun
    kime bakıyorsun?
    can çekişen ruhlarla işin yok artık
    satılık ruhlarla işimiz yok artık
    kiralık mı?
    olabilir,belki de öyle
    ama aynı kapıya çıkar Diyar
    bugün kiralanan satılık çıkar yarına
    sen takılma
    biz kendi ruhumuzun ev sahibiyiz.
    bahçemiz bile var Diyar hatırlasana
    bir tohum ektik
    ismini bile koyduk
    sen koydun
    ben onayladım
    sen suladın
    ben budadım
    sen ağladın yağmur oldu
    ben güldüm güneş açtı
    su,ışık ve toprak
    bir bütün olduk
    ismini sen koydun
    ben ağladım
    bir ağacımız var artık Diyar hatırlasana
    yarın orman olacağız
    bir ağacın altında ölmeye
    o ağacın dallarında yeniden doğmaya yemin ettik
    hatırlasana


    Nasıl başlayacağını bilemediğin bir yazının sonuna yaklaşıyorsun farkında mısın ?
    hayatın da böyle olacak
    nasıl doğduğunu hatırlıyor musun?
    öldüğünü de hatırlayamayacaksın
    neye inanıyorsun?
    bir Tanrın var mı?
    bir önemi yok
    hep azap içinde olacağız
    biz diğer taraftayız Diyar
    ne yaparsa yapsın,yapamayanlardanız.
    yaranamayan,yaralanan,yalpa insanlarız.
    ama yaralamayız
    biz topraktan gelme
    toprağa gidecek olanız
    biz ölünce siyah mermerler döşeyecekler tepemize
    oysa uçmak isterdik değil mi Diyar?
    ne işimiz var karanlık toprağın altında
    hayata dönmek isterdik
    bulutlardan anlamlar çıkaran iki çocuktuk seninle
    ben hep köpeklere benzetirdim bulutları
    sen kedilere
    Tanrı zannettiğimiz zamanlar da olmuştu
    anımsadım 
    herkes çocukken Güneş'i Tanrı zannederdi
    biz buluta yorardık çocuk aklımızı
    çünkü Tanrı büyük değil
    ak olmalıydı
    biz ta oradan başlamışız sanırım kaybetmeye


    yoruldun mu ?


    dinlen

    sonra devam edeceğiz

    neydi sana hep söylediğim söz;


    ne olursa olsun


    ''ŞOV DEVAM ETMELİ''


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.