Kefernahum Filmi Genel Bakış
Kefernahum, 2018 yılında izleyiciyle buluşmuş, Lübnan yapımlı bir film. Kefernahum drama severlerin çok beğeneceği bir film. Filmin yönetmeni Lübnanlı Nadine Labaki. Ayrıca Jihad Hojeily, Michelle Keserwany, Georges Khabbaz ve Khaled Mouzanar ile birlikte filmin senaristi. Kendisi hem oyuncu hem senarist hem de yönetmen olan çok başarılı bir kadın. Film için şunları söylüyor: “Kefernahum, kendisine dayatılan hayata karşı isyan eden bir çocuğun hikâyesi. Filmi altı ayda çektik ve bir buçuk yıl da montajla uğraştık. Filmde rol alan çocukların hiçbiri profesyonel oyuncu değildi. Ne yaptıklarını gerçekten anlamaları için zamana ihtiyacım vardı. Film için çok araştırma yaptım. Sistemin bu çocukları, nasıl başarısız hale getirdiğini anlamaya çalışıyordum. Bunu gerçek hikâyelere, gerçek olaylara ve gerçek deneyimlere dayandırmak benim için çok önemliydi.”
Film hikâyesiyle ve oyunculuklarıyla çok gerçekçi, tam belgesel tadında. Filmin başrolünü filmde canlandırdığı karakterle aynı isme sahip Zain Al Rafeea üstlenmiş. Zain’in ilk oyunculuk denemesi bu filme olmuş. Filmden önce Suriye’deki iç savaştan kaçıp Beyrut’ta mülteci olarak yaşayan bir çocuk aslında Zain. Hatta okuma yazma bile bilmiyormuş. Filmden sonra Norveç’e sığınmacı olarak kabul edilmiş ve oraya yerleşmiş. Oyunculuk zor mu sorularına, “Çok kolay. Üzgün ol dediler üzgün oldum; mutlu ol dediler mutlu oldum.” yanıtını vermiş. Belki de rolünü bu kadar gerçekçi oynamasının sebebi Zain’in yaşanmışlıklarıdır. Zain’i keşfeden de yine Nadine Hanım olmuş. Filmin diğer oyuncuları şöyle: Yordanos Shiferaw (Rahil), Boluwatife Treasure Bankole (Yonas), Haita Izaam (Sahar, kız kardeşi), Nadine Labaki (Nadine).
Kefernahum Filmi İmdb: 8.4
Kefernahum Filmi Konusu
Kefernahum filmi Zain adında bir çocuğun yaşam mücadelesini anlatıyor. Film göçmenlik, insan kaçakçılığı, aile planlaması, çocuk gelinler gibi birçok sorunu işlemiş. Çok uzak olmadığımız Ortadoğu’nun adeta fotoğrafı çekilmiş. Çok samimi, çok gerçekçi bir hikâyesi var. Filmde dökülen gözyaşının on katını izlerken dökeceğinize eminim. Filmin dramatikliği 2,5 saat boyunca, gerçekçi ve abartısız olarak veriyor. Filmin sonunda tokat yemişe dönüyorsunuz.
Zain çok çocuklu bir ailede, kimlik dahi çıkarılmayan 12 yaşında bir çocuk. Ailenin diğer kardeşleriyle sokaklarda çalışıp evi geçindirmeye çalışıyor. Aile çocuklarına ilgisiz, kızlarını ergenliğe girer girmez evlendirecek kadar acımasız. Zain’in ise kendinden büyük bir kalbi var. Kız kardeşini yaşça büyük adamla evlendirilmemesi için mücadele ediyor. Hatta evden bile kaçırmayı deniyor. Ama ne fayda Sahra gidiyor. Zain de evden kaçıyor, şimdiki hayatından çok da iyi olmayan şekilde kendini bebek bakıcısı olarak buluyor. 12 yaşında hapse düşüyor. Hapisteyken bir programa katılıp sesini duyuruyor. Zain ailesinden kendisini bu dünyaya getirdikleri için davacı oluyor. Zain ne mi istiyor?
“Yetişkinlerden beni dinlemelerini istiyorum. Çocuk yetiştiremeyen yetişkinlerin çocuk yapmasını istemiyorum. Ne mi hatırlayacağım? Şiddet, aşağılama, dayak, zincirle, demirle, kemerle dövülme. Duyduğum en tatlı sözler ‘Defol o***pu çocuğu! Toz ol p*şt!’ Hayat bir bok çukuru.”
Kaynak: https://www.hukukidurum.com/
Yorum Bırakın