Advertisement
Advertisement

Agatha Christie ve On Küçük Gizemli Gün

Agatha Christie ve On Küçük Gizemli Gün
  • 4
    0
    0
    0
  •   Dedektiflik romanları denilince hepimizin aklına belli başlı yazarlar gelir. Bunlardan ilki şüphesiz ki Arthur Conan Doyle’ dur. Yazdığı Sherlock Holmes karakteri polisiye türde eser vermek isteyen birçok genç yazara ilham kaynağı olmuş, Sherlock Holmes hakkında sayısız uyarlama film hatta dizi çekilmiştir. Ahmet Hakan’ın okurken bizleri hem tarih, hem de  merak dolu bir yolculuğa çıkaran Başkomiser Nevzat’ı var mesela ya da orta yaşa merdiven dayamış okuyucuların hatırlayacağı, Robin Masters’ ın yazdığı efsane karakter Thomas Magnum… Bir başka isim, fötr şapkası ve kahverengi pardösüsüyle Mike Hammer. Raymond Chandler’ in ketum karakteri Philip Merlow, son on yıla damgasını vuran kitaptan uyarlama efsanevi dizi ve kitap karakteri Başkomiser Behzat Ç. ve daha niceleri…

      Agatha Christie’nin meşhur kitap karakteri Belçikalı dedektif Hercule Poirot’ u bu listeye eklemezsek ayıp olurdu. Peki roman karakterleri hakkında bu kadar bilgiye sahipken, onları hayatımıza sokan yazarları hakkında neler biliyoruz? Seksen beş yıllak yaşamına seksen roman sığdıran Agatha Mary Clarissa Miller Christie Mollowan’dan  –namı değer Agatha Christie- bahsedelim biraz.Dislektik olmasına rağmen, polisiye öykü ve roman okuma merakı Agatha Christie’ ye yazdığı bilinen seksen eseriyle Dünya Edebiyatı’ na büyük bir miras bırakma olanağı sağladı. Ayrıca pek bilinmese de Mary Westmacott  adıyla duygusal romanlar da yazdı. Büyük yükselişiniyse  şüphesiz Hercule Poirot karakterine borçludur. Hercule Poirot, karşılaştığı onlarca gizemli olayı kusursuz tahlil yeteneğiyle açığa kavuşturmuştur. Fakat Christie’ nin yaşam öyküsünde öyle bir gizem var ki bunu Hercule Poirot bile çözemez. Üç Aralık 1926’da Christie arkasında hiçbir iz bırakmadan gizemli bir şekilde ortadan kayboldu…

     İfadelere göre Agatha ve kocası Archie Chiristie olaydan bir önceki gece şiddetli bir tartışma yaşadılar. Bu tartışmanın nedeniyse, Archie Chiristie’ nin Nancy Neele isimli metresiydi. Bu tartışmanın neticesinde Archie Christie olay günü karısı Agatha Christie’ yle birlikte yaşadığı Berkshire’deki evini terk etti. Aynı gece Agatha Christie’ de sekreterine Yorkshire’ a gideceğini söyledi. Yedi yaşındaki kızı Rosalind’e iyi geceler öpücüğü verip evden ayrıldı. Bu ayrılıktan sonra Agatha, on bir gün boyunca (bazı kaynaklar on gün olduğunu söylüyor)  ortalıkta görülmeyecekti. İlerleyen günlerde Christie’ nin arabası polis tarafından kıyafet ve ehliyetiyle birlikte Newlands Corner’ da  bulundu, aynı zamanda arabada kaza izlerine de rastlandı. Arabanın içinde yazarın birkaç parça kıyafeti ve ehliyeti bulunuyordu.

     Yazarın kayboluşu toplumda büyük yankı uyandırdı. Gazeteler manşetlerinde Christie’nin kayboluşundan söz ediyor, bulunması için polis tarafından uçaklarla kırlık bölgelerde arama çalışmaları yapılıyordu. Halkın Christie’ nin intihar ettiği ya da kaçırıldığı hakkında çeşitli spekülasyonlar üretmesine rağmen iddiaların büyük çoğunluğu, Archie Christie ve metresinin yazarı bilinçli bir şekilde öldürdüğü üzerineydi. Edebiyat dünyasından birçok isim,       Christie’ nin bulunması için seferber oldular. Hatta Sir Arthur Conan Doyle yazarın bulunması için bir medyuma bile başvurdu. Christie’nin on bir günlük kaçış macerası, North Yorkshire’daki, Old Swan Hotel’de bir orkestra çalışanı (Bob Tappin) tarafından tanınmasıyla sona erdi. Bu on bir günlük yolculuk boyunca Christie, kocasının metresinin ismini kullanmıştı. Christie’nin doktorları, olayın bir amnezi ya da fugue state vakası olduğunu düşünüyorlardı. Kocası da basına bu yönde bir açıklama yaptı. Yazarın otobiyografisinde de bu on bir günlük kaybolma olayına ya da yazarın on bir günlük süreç boyunca kocasının metresinin ismini kullanmasına  tatmin edici bir açıklık getirilmedi. Bay ve Bayan Christie, olaydan iki yıl sonra anlaşmalı bir şekilde ayrıldılar ve Bay Christie, metresi Nancy Neele ile evlendi.

      Yazar Andrew Norman’a göre, Christie intihara meyilli ve depresif bir ruh hali taşıyordu. Özellikle annesinin ölümünden sonra bu içe kapanma hali daha tehlikeli bir hal almıştı. Norman’ın teorisine göre, o gece Christie arabasıyla birlikte intihar etmek istedi fakat taşıdığı güçlü Hristiyanlık inancı, bu düşüncesinden utanmasına sebep oldu. Bu kendinden utanma hali, Christie’de amnezi hali oluşturdu. 

      Olaydan iki yıl sonra, Christie The Daily Mail’e verdiği demeçte “Taş ocağı yakınlarında olduğunu düşündüğüm yolda bir noktaya vardığımda arabayı, tepeden aşağı doğru yolun kenarına çevirdim. Direksiyonu bıraktım. Araba sarsıntı ile bir yere vurdu ve başım bir şeylere çarptı. Bu ana kadar Bayan Christie'ydim.” İfadelerini kullanmıştır. Yazarın açıklamasına rağmen, bunun kaza süsü verilmiş bir senaryo olduğu yönündeki dedikodular yıllar boyunca hiç bitmedi. Kimilerine göreyse yazar, kocasından intikam aldı. 

       Olayın Günümüzdeki Yansımaları

       Kırk üç yıl sonra bu olayı anlatan bir film yapıldı. Vanessa Redgrave’nin Bayan Christie, Timothy Dalton’nunsa Bay Christie rolunu canlandırdığı bu film, yazarın eşi ve metresinden intikam almak için cinayet süsü verilmiş başarısız bir intihar girişiminde bulunmasını konu alıyor. Aynı zamanda 2011 yılında Jared Cade, yazarın yaşayan tanıdıkları ve olaya dolaylı olarak tanıklık etmiş insanlarla yaptığı ropörtajlarını içeren bir kitap ( Agatha Christie and the Eleven Missing Days) yayınladı. 

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.