Hesaplaşmanın Filmi Ayna

Hesaplaşmanın Filmi Ayna
  • 2
    0
    0
    0
  • Hesaplaşmanın veya minnetin filmi olarak adlandırabileceğimiz bir başyapıt, şiirsel sinemanın zirvesi Zerkalo/Ayna. Tarkovsky üslubunun fazlasıyla hakim olduğu film, bir hesaplaşmanın ürünüdür tam da bu anlamda fazlasıyla içe dönük bir eserdir. Ayna, düşüncenin,düşünmenin yani iç dünyanın bir yansımasıdır. Hayatın genel akışının yarattığı hayal kırıklığını, sistem üzerinden ele alır bu noktada hem çok güçlü bir iç dünya yansıması hem de döneminin "Aynasıdır". Filmi anlama noktasında önemli olan en temel şey aslında Tarkovsky'nin kendisini anlamaktır. Eseri anlamak çoğunlukla sanatçıyı anlamaktan geçen bir durumdur. Tarkovsky Ayna'yı, "Film, canımdan çok sevdiğim ve çok iyi tanıdığım insanların hayatlarını yeniden canlandırmak amacını taşıyordu. Kendisi için değerli olan insanların hakkını ödeyemeyeceğini, kendisine gösterilen sevgiyi, verilen onca şeyi hiçbir zaman gereğince karşılayamayacağını düşünen bir insanın çektiği acıları anlatmak istiyordum. Bu insan, onları yeterince sevmediğine inanıyor ve bu, onun için gerçekten acı veren, katlanılması zor bir düşünce… Ayna’da benden değil, bana yakın olan insanlara karşı duygularımdan, onlarla olan ilişkilerimden, hiç tükenmeyecek anlayışımdan, ama aynı zamanda da onlara karşı işlediğim ve hiçbir zaman düzeltemeyeceğimi düşündüğüm günahlarımdan ve başarısızlığımdan söz etmek istemiştim…" şeklinde tanımlamıştır ve Ayna'yı Ayna yapan yagane unsur da budur. Film masumiyetin kaybını ve tam da bu anlamda farkındalığın yani gerçekliğin acı verici halini bir hayal kırıklığı olarak aktarır. İşte bu noktada Tarkovsky kendi iç dünyasının yanında aslında seyirciye de bir "Ayna" tutar... Tarkovsky filmleri karmaşık insan doğasının bir temsili gibidir, filmin dağınık kurgusu aslında doğal olana ve yine Tarkovsky'nin üslubuna dikkat çeker. Filmin rüyavari tonu, akışa aykırı zaman algısı aslında yaşamın kendisidir. Zaman, insanın onu nasıl algıladığına ve yaşadığına bağlı olarak olarak değişir bu noktada filmdeki dağınık kurgu ve akışa aykırı zaman algısı tam anlamıyla akışa aykırı değildir. Çünkü insan zamanı tam anlamıyla kavrayabilmiş değildir... doğal olan yaşamdır ve bu film tam da yaşam üzerine kurulmuştur. Tarkovsky iletişimin sınırlarını filmde yeniden inşa eder bu noktada anlamak, konuşmanın önüne geçer. çünkü anlam yalnızca sözcüklerle ortaya çıkan bir durum değildir bu anlamda Tarkovsky sineması, sinemaya olan bakışa farklı bir boyut kazandırmaktadır. Film, savaşın dehşetini sakin bir üslupla ele alır, bu durağan yapı aslında Çarlık rusyasının ve Sovyetler dönemi rus insanının sosyal ve ruhsal durumunu tanımlar niteliktedir. Bu bağlamda Tarkovsky'nin otobiyografik eseri eseri aslında toplumun kimliği olarak karşımıza çıkar... Çünkü toplumun gerçeği insana, insanın gerçeği ise topluma bir "Ayna" tutar.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.