Avustralya çıkışlı indie grubu Parcels, ikinci stüdyo albümünü Kasım 2021'de piyasaya sürdü. Bu albüm aynı zamanda bir konsept albüm olma önemini taşıyor. "Day/Night" konu olarak hayatından döngüsel doğasını ele alıyor. Parcels, albümünü Avustralya'nın doğusunda bir ormanda yazdı. Avustralya'daki orman yangınları dolayısıyla albümü yazma süreci biraz aksamış olsa da grup, 19 şarkılık bir projeyle karşımızdalar. Grubun yaklaşık 150 demo'dan seçip beğendiği şarkılar cidden inanılmaz bir bütün oluşturuyor. Gelin birlikte detaylı bir şekilde inceleyelim:
İncelemeye başlamadan eğer albümü incelemeyle birlikte veya ayrı şekilde dinlemek isterseniz, albüme buradan ulaşabilirsiniz:
Albümün ilk kısmı "Day" dokuz şarkıdan oluşuyor. Tracklist şu şekilde:
- Light
- Free
- Comingback
- Theworstthing
- Inthecity (Interlude)
- NowIcaresomemore
- Somethinggreater
- Daywalk
- Outside
Albümün başlangıcında direk "evet, bu ilginç olabilir" diyorsunuz. Atmosferik bir yapıya sahip, bolca yaylı enstrüman ve piyano barındıran albümün giriş şarkısı aslında bir bakıma öbür şarkıların da habercisi. "Free" ile birlikte daha hareketlenen albüm, daha hareketli bas gitar riff'lerine ve piyano baladlarıyla sürükleniyor. Bu tam durulmuş diyorken funk dolu "Theworstthing" geliyor. Çok başarılı gitarlarla desteklenen bas riff'i kulağınızda tüm gün tekrar edebilir. Bu aşk acısı dolu şarkıdan sonra "Inthecity (Interlude)"le yine muhteşem yaylı enstrümanların bulunduğu meleksi bir şarkıya adım atıyoruz. Orkestral bir şaheser.
Bu interlude sonrası, caz ve funk esintileri hemen geri dönüyor. Bu noktada "NowIcaresomemore"la solist, bir kez daha aşkı bulduğuna inanmak istiyor. Aşk diyince şans da için işine giriyor tabi ki. "Get Lucky"i andıran "Somethinggreater"da gerçekten uyumsuz olduklarına inanan solist, aşkını bu sefer "daha iyi bir şey" için terk ediyor. Ama kendine inancı o kadar da çok değil. Hafif bir enstrümantal aradan sonra kendimizi "Outside"da buluyoruz. 7 dakika 13 saniyeyle albümün en uzun şarkısı. Hakkını da veriyor. Gerçekten her açıdan çok başarılı bir şarkı.
Bundan sonra albümün 2.kısmı "Night"a geçiş yapıyoruz. "Night" ise 10 şarkıdan oluşuyor.
- SHADOW
- Neverloved
- Famous
- Icallthishome
- LordHenry
- Thefear
- Nightwalk
- Reflex
- Once
- Inside
SHADOW, albümün başında "Light"ın bıraktığı atmosferik etkiyi yeniden yakalamaya çalışsa da bu konuda biraz kısa kalıyor. Daha fazla sıkılığ uyuyabileceğiniz bir şarkı. Ancak tempoyu hemen arttıran grup "Neverloved"da hiç sevmediği bir kişiyle ilişkiye girmenin sonuçlarını anlatıyor. Çok parlak olduğu söylenemez bu sonuçların. Tempoyu daha da yukarı çeken grup "Famous"ta hızlı gitarlar, tekrar eden bir piyano ve basın yaratıcılığından yararlanıyor. Albümün en kısa şarkısı Icallthishome, "LordHenry"e bağlanır bağlanmız funk esintilerini yine her yerde duyuyoruz. "Slap bass" ve synth'lerle zenginleşen şarkı grubun çeşitliliğini bir daha yansıtıyor. Albümün toplamda 15.şarkısına geldiğimizde bizi bir ninni esintisi karşılıyor. Yine solist, "onunla" kendisinin nasıl mantıklı bir eşleşme olmadığına değiniyor. Şarkının sonunda ise bunları tersten duyuyoruz. Buradan itibaren albüm, mod olarak düşüşe geçiyor. Sanki hayat durmuş gibi. Sanki yine aynı döngüye kapılmışız gibi.
"Nightwalk"la devam ettiğimiz albümde şu ana kadar neredeyse her duygu işlenmiş gibiyken bu şarkıda da hem hüznü hem neşeyi hem yalnızlığı bir arada hissedebiliyoruz. Sanki iki bölümlük bir "dramedy" dizisinde gibisiniz. "Reflex"te basit enstrümantallere eklenen falsetto'lar aklınızdan çıkmayacak bir etki bırakıyor. Albümün son şarkısına gelmeden "Once"da ise geçmişe gidiyormuşsunuz gibi bir his var. Şarkı sanki 70lerde kaydedilip yayımlanmış gibi. Aslında amaç da bu. Once, geçmişe bakan bir şarkı. Tüm pişmanlıkları, sevinçleri, tecrübeleri ortaya seriyor. "Benim tek bir hayatım var" motto'su bir kez daha bu şarkıda hayat buluyor. "Inside"da ise enstrümantal bir kesit alıyoruz. Albümün döngüsel konseptine yakışır bir şekilde de "Inside"ın bittiği yerde "LIGHT" başlıyor.
Genel olarak baktığımızda Parcels, enstrümantal açıdan tüm silahlarını kullanmış. Çok katmanlı, detaylı yazılmış birçok şarkı bu albümde bulunuyor. Bunu yaparken de birkaç nokta dışında dinleyiciyi boğdukları veya bıktırdıkları söylenemez. Konsept olarak yine çok iyi bir konsept içerisinde şahane vokal performanslar görüyoruz. 19 şarkılık bir albüm olmasına rağmen gerçekten dinlediğinize değiyor.
9.5/10
Yorum Bırakın