Simge Pınar geçtiğimiz Nisan ayı içerisinde Rakun Müzik etiketiyle ilk albümü Güzel Şeyler’i dinleyicisine kavuşturdu. Albüm, isminin hakkını verircesine tüm güzel şeylerin ve duyguların bir toplamı olarak karşımızda duruyor. Üstelik Harun Tekin’in hem prodüktör hem de müzisyen olarak eşlik ettiği bir albümden bahsediyoruz. Peki kimdir Simge Pınar? Bizler onu ilk kez 2016’da Sofar İstanbul’da verdiği konserle tanıma fırsatı yakalamıştık. Art arda yayımladığı teklilerle de bir süre albümü müjdelemişti.
4. Şarkılarında Didem Madak’tan tut, Ahmet Hamdi Tanpınar’a, Gülten Akın’a kadar farklı edebiyatçılara selam gönderiyorsun. Bu açıdan albümün edebi anlamda bir doygunluk hissi sağladığını da belirtmek isterim. Edebiyatla ilişkin, hayatına – şarkılarına nasıl etki etti?
Ben her zaman çok dinleyen ve okuyan bir çocuktum. Çocukluğumdan beri beni hem edebiyat hem de müzik çok fazla etkiledi ve besledi. Her zaman çok yazdım, her zaman çok şarkı söyledim ve bunların ikisini bir arada yapabildiğim bir mesleğim olduğu için çok mutluyum. Özellikle Türk Edebiyatı’nı çok yakından takip etmeye çalışıyorum ve sevdiğim yazarlara da böyle ufak selamlar göndermek hoşuma gidiyor. Onları okurken bana dokunan bazı cümlelerinin ya da düşüncelerinin bana hissettirdiklerinden yola çıkarak şarkı şarkı yazmak, anlattıklarını daha farklı yerlere götürüp üzerilerine başka şeyler söylemek hoşuma gidiyor. Yeni Bir Hayat’ta Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ne bir gönderme var. Kestim Kara Saçlarımı da zaten Gülten Akın’ın aynı isimli şiirinden bestelediğim bir şarkı… Bu arada aslında Didem Madak’a selam göndermedim, şarkıyı yazdığım dönem Didem Madak’ı henüz okumamıştım. Vega’nın Tamam Sustum isimli şarkısı “sevgili baylar” diye başlar ya. Oradaki “bay” kelımesini hep çok seviyordum ve onu düşünerek kullanmıştım sanırım. Çok kısa bir süre sonra Didem Madak okudum ve fark ettim ki Siz Beni Seviyordunuz’la Siz Aşktan N’anlarsınız Bayım şiiri his olarak oldukça benziyor. Didem Madak’ın kibarca, bağırmadan derdini anlatışı çok hoşuma gidiyor şiirde. Siz Beni Seviyordunuz’la ilgili de benzer yorumlar alıyorum, ne mutlu.
5. Müzik anlamında peki kimlerden ilham aldın? Nelerle beslendin?
Ben 1991 yılında doğdum, dolayısıyla çocukluğum ve gençliğim 90’lar ve 2000’lerde geçti. Hem dünyada hem de Türkiye’de Rock müziğin en güzel dönemlerinden biri yaşanıyordu. Bolca festival vardı. Türkçe Rock’tan ve o dönemde üretilen işlerden çok etkilendiğimi söyleyebilirim. İsim vermek gerekirse Mor ve Ötesi, Vega, Duman, Teoman, Sakin, Şebnem Ferah… Çok fazla grup ve müzisyen var aslında… Bunlar dışında sıkı bir Indie ve Brit Rock dinleyicisiyim. Radiohead, Travis, Blur, Doves, The Verve gibi grupları çok fazla dinledim, hala da çoğunlukla o dönemin müziğini dinlerim. Bir de bana kalırsa şarkı yazarken, erkek şarkı yazarlarından ziyade kadın şarkı yazarlarından daha çok ilham alıyorum. Kadınların anlattığı hikayelerin bende daha çok karşılığı var. Fiona Apple, Regina Spektor, Alanis Morissette gibi isimler aklıma ilk gelenler.
6. Şu sıralar yerli piyasada bir üretim bolluğu olduğunu görüyoruz. Üçüncü yeniler olarak adlandırılan akım özellikle. Bu bir yandan etkileşim açısından sevindirici, bir yandan da rekabet ve üretimin kalitesi açısından düşündürücü. Sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun? Bu fotoğrafta kendini nerede konumlandırıyorsun?
Son yıllarda teknolojinin hem müzik üretimine hem de paylaşımına sağladığı birçok kolaylık var. Ben buna sevindirici tarafından bakmayı seçiyorum. Kaliteli işler olduğu kadar kalitesizler de olacaktır, bu zaten hep böyleydi. Müzik yapmak, müziğini kalabalıkla paylaşmak isteyenler kimseye ihtiyaç duymadan albümler yayınlayabiliyor. Bunda olumsuz pek bir taraf göremiyorum. Müzikle rekabeti aynı cümlede kullanmak bile can sıkıcı geliyor bana. Ne güzel, hep birlikte çok güzel işler yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Birlikte ve daha fazla üretmeye ihtiyacımız var. Aynı dönemde müzik yaptığım müzisyenleri olabildiğince takip etmeye çalışıyorum, birçoğunu da severek dinliyorum. Bu arada bu akıma hakikaten de Üçüncü Yeniler demeye başladılar. Halbuki bu sadece bir playlist ismiydi, öyle kalmaya devam etmeli. Eminim bu akıma daha doğru bir isim bulunacak ileride. Kendimi konumlandırma kısmına gelecek olursam da bence bu benim işim değil, müzik yazarlarına bırakmak daha sağlıklı olacaktır.
7. Konser takvimin ne durumda? Dinleyiciler konser haberlerine hangi kanallardan ulaşabilirler?
Sosyal medya hesaplarımın hepsinde “simgepinar” ismini kullanıyorum. Beni sosyal medya hesaplarımdan takip ederek konser takvimime ulaşabilirler. Haziran’da bir İstanbul’da bir de İzmir’de konserlerim olacak, çok heyecanlıyım, umarım görüşürüz!
https://www.simgepinar.com/
- Kendisi her şeyden önce şiirleri besteleyen, edebiyattan bolca ilham alan ve bu ilhamı bambaşka üretimlere dönüştüren yetenekli bir şarkı yazarı. Bir Gülten Akın şiiri olan Kestim Kara Saçlarımı bahsi geçen şiirlerden bir tanesi.
- Yeni Bir Hayat şarkısıyla ise Saatleri Ayarlama Enstitüsü'ne şık bir selam gönderiyor ve bizlere büyük ümitlerden küçük hakikatlere uzanan beşer yolculuğumuzda derdini çok da bağırmadan anlatan bir yoldaş olmayı vaat ediyor.
- Ayrıca arkadaşlarını bir bir başka şehirlere, ülkelere yollayanların kalbine dokunan Biz Hep Aynı ile de bir nevi kendi neslinin derdine ortak oluyor.
- Albüm genel olarak, özellikle erken dönem Mor ve Ötesi albümlerine aşina kulaklar için sürpriz tınılar taşıyor. Aslında hikayenin en mühim kısmı Simge Pınar'ın Gümüşlük Akademisi’nde bir şarkı yazma atölyesine katılmasıyla başlıyor. Yolu burada Harun Tekin’le kesişiyor ve daha çok kendisi ve yakın çevresi için yazdığı şarkılarını ilk kez bir başka kulağa sunuyor. Bundan sonrası Sofar, albüm hazırlık süreci ve art arda yayımlanan iki single.

Yorum Bırakın