Ayfer Tunç’un eşsiz eseri Osman’ın hikayesinden alıntılar
0
- “Çok uzağa bakıyo gibiydi, sanki bir şeylerin sonunu görüyor gibi... ya da kendi sonunu.”
- “Mesele dertli olmak değil biliyor musunuz? Dertle falan alakası yok. Dert ne ki... geçer bir şekilde. Mesele yaşamak.”
- “Sonra başka bir ambulans geldi, cesedi alıp götürdüler, gene sessizlik oldu. Çok tuhafıma gitti. Bir adam öldü ya.. bir adamın beyni patladı. Ne biliyim.. insan kıyamet falan kopacak sanıyor. Abimde de kopmamıştı, ağrına gidiyor insanın.”
- “Dışarıdan göründüğü gibi değil yani insan. Herkesin içinde başka bir alem var.”
- “Eski defterlerimi okurken yarından önceki yaşamım bana çok acı verdi. Hiçmişim meğer, yalnızca yaşamın getirdiği üzüntüleri umutsuzca göğüslemeye çalışan biriymişim.”
- “Sormuyorum. Bazı şeyleri bilmemek daha iyi.”
- “Ulan herkes de babama çok şey borçlu. Bir ben mi değilim.”
- “İnanmamıştım aslında ama çocuktum. İnanmak daha kolay geliyordu.”
- “Yatağa girdiğimde anlamsız bir korkuya kapılıyorum, sanki kimsem yokmuş, ölsem kimsenin haberi olmayacakmış gibi. Çok saçma ama annem öldüğünden beri geceleri böyle hissediyorum kendimi.”
- “Çok hassas çocuktu Osman. Öyle gülerdi ederdi.. dünya yansa bir çuval samanı yanmaz gibi görünürdü ama hiç öyle değildi aslında. İçine atardı.”
- “Moral bozukluğu çok hafif bir kelime, mahvolmuştum.”
- “Sayısız öğrenci yetiştirmiş değerli bir hoca, öncü bir biliminsanı ve ailesine düşkün, mükemmel bir koca, eşsiz bir babaydın. YERSEK.”
- “Ece Ayhan tüzüklerle çarpışa çarpışa büyüdük demiş. Biz de senin küfürlerinle çarpışa çarpışa büyüdük baba, arada annemi de şehit verdik.”
- “Yaşam akıyor da benim yaşamım nereye akıyor.”
- “Bir sürü arkadaşım olduğu halde zaman zaman çok yalnız hissediyorum, bu akşam da olduğu gibi. Yalnızca çok sevdiğim eşyalarımla dolu bir dünyam olduğu, insansız, dolayısıyla cansız bir varlık sayılabileceğim hissine kapılıyorum.”
- “Bizim evimizde aşk yoktu, çevremde canlı canlı yaşanmış bir aşka da tanık olmamıştım. Bu yüzden aşk nasıl bir şey bilmiyordum.”
- “Yazdıklarım benden çıkmış gitmiş artık. İstesem de geri gelmiyor.”
- “Gülerken bütün bedeniyle gülüyor, gözlerinin dibine kadar, sonra birden suskunlaşıyor, yeni ağlamış gibi bir hal geliyor üstüne.”
- “Herkes birini seviyor, ihanete uğrayacağını ya da mutsuz olacağını ya da kötü biteceğini bile bile seviyor.”
- “İçimde dizginleyemediğim bir coşku ile koyu bir depresyon çarpışıp duruyor.”
- “Çok mutsuzum, sanki bir depresyon bulutunun içinde yaşıyorum onsuzluk mu daha ağır, yoksa bu aşkı yaşamadan bitirmek mi bilmiyorum.”
- “Durup dururken hüzünlendi, ben gözlerimi sevmiyorum dedi. Neden? Çünkü susmuyorlar.”
- “Aynaya baktığımda fazla konuşuyor gözlerim dedi, gözlerimi sevmiyorum, gözlerimin gördüklerini sevmiyorum.”
- “İyi ve güzel şeyler insanı hep terk eder. Tecrübeyle sabittir bu.”
- “Çünkü sende sevilecek bir şey var. Yüzünde var, ellerinde var, çocuksu gülüşünde sevilmeyi hak eden, sevilmeye aç bir şey var. Ama bende de dinmeyen, dineceğe benzemeyen çok derin, acı ve kirli, çok kirli günler-aylar-yıllar silsilesi var.”
- “Ben çünkü hiç kimseden hiçbir şey dilenmemek için kendi yok oluşuma yürüdüm. Emin adımlarla, yerlere güm güm basarak yürüdüm.”
- “Bir anda görmüştüm çünkü önümde uzanan bu hain hayat yükseltmeyecek beni asla, ama ben kendimi alçaltabilirim, kaza kaza yerin dibini bulabilirim, kendi sefaletinin tarihini en unutturmayacağım şekilde yazabilirim.”
- “Kendi sefaletimin efendisi olayım diye çok uğraştım. Kendimi ziyan etmek için o kadar uğraştım ki otuz küsür yılıma nice otuz küsür yıllar sığdırdım.”
- “Aşkların en güzeli başlamadan bitenidir Osman. Sonunda öleceğimize göre yaşamak yenilmektir. Yenilgiyle bitecek hayatlarımıza rağmen çok mutlu olmanı diliyorum.”
- “Evrenin bir yerinde kaybolup gitti o mutluluk.”
- “Onunla birlikteyken dünyayı alt edebilirmişim gibi geliyor, sanırım bu da aşkın bir parçası.”
- “Yersizlik korkunç bir şey, hele kimsesizlik.”
- “Benim ölümümden sonra bulunacak ve bulanı sevindirecek hiçbir şeyim yok.”
- “Şaşırdı, gülümsedi ama yine deli galiba gülümsemesi. Deli değilim hanımefendi, bitiğim.”
- “Anlatmak yeniden başlamak demek. Her gün kendi kendime yaşıyorum zaten, acılarımı bir de başkalarına anlatarak büyütemem.”
Kaynak: Ayfer Tunç - Osman Can yayınları
Yorumlar (0)
Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.
Yorum Bırakın