Advertisement
Advertisement

Bireysel Psikolojinin kurucusu Alfred Adler hayatına küçük bir bakış...

Bireysel Psikolojinin kurucusu Alfred Adler hayatına küçük bir bakış...
  • 4
    0
    0
    0
  • Alfred Adler altısı erkek, ikisi kız sekiz çocuklu Viyanalı bir ailenin üçüncü çocuğudur. Erkek kardeşi Adler'in yattığı yatağın yanındaki yatakta küçük yaşta ölmüştür. Sağlıklı olmayan bir biçimde ölümü fark etmesinden dolayı, Adler'in ilk çocukluk yılları mutlu geçmemiş, dört yaşındayken zatürre nedeniyle neredeyse ölümle burun buruna gelmiştir. Adler'in bir hekim olma rüyası o zamanlara dayanmaktadır.

    Yaşamın ilk birkaç yılı boyunca çok hastalık yaşadığından Adler, annesi tarafından çok şımartılmıştır. Daha sonra küçük erkek kardeşinin doğumuyla, aile içindeki popülerliğini kaybetmiş ve adete tahtadan indirilmiştir. Babasıyla güvene dayalı bir ilişki kurduğu ve kendisini annesine pek yakın hissetmediği anlaşılmaktadır. Büyük kardeşi Sigmund'u kıskanması,çocukluk ve ergenlik boyunca ikisinin arasındaki ilişkinin kötü gitmesine yol açmıştır. Yaşadığı ilk yıllar, çocukluk zayıflıkları ve aşağılık duygusuna karşı verdiği mücadelelerle geçmiştir. Kendi kuramının oluşmasında da bu aile deneyimlerinin etkisi olduğu oldukça açıktır. 

    Adler zor bir öğrencilik geçirmiş, öğretmeni babasına Adler'in ayakkabı tamircisinden başka hiçbir şey olamayacağını söylemiştir. Çok fazla çaba gösteren Adler, sonuç olarak sınıfın birincisi olmuştur. Tıp öğrenimini Viyana Üniversitesinde yapmış, önce göz doktorluğu için özel dersler almış, daha sonra da genel tıbba yönelmiştir. Sonuç olarak nöroloji ve psikiyatride uzmanlaşmış ve tedavi edilemez çocuk hastalıklarına karşı büyük bir ilgi duymuştur.

    Adler, halk sağlığı ile ilgili konularda,çocuk yetiştirme biçimi, ebeveynlik davranışları, okul reformu ve yaşanan çatışmalarda ön yargıların etkisi gibi konularına odaklanmış ve konferanslar vermiştir. Adler oldukça hırslı bir insan olarak bilinmekteydi. Bireysel psikoloji olarak da tanımlanan kendi görüşlerini halkın anlayacağı ve uygulayacağı,basit ve teknik olmayan bir dilde konuşur ve yazardı. Adler toplumun genel olarak eğitilmesine çaba göstermiştir. Adler, kalabalık bir izleyici kitlesi önünde anne-babalar ve çocuklarla canlı gösteriler yaparak meslektaşlarına yönelik eğitim uygulamaların öncüsü olmuştur. 

    Adler, çoğu zamanını şarkı söylemek, müzik dinlemek ve arkadaşlarıyla eğlenmek için harcasa da yaşamın büyük bir kısmını mesleki etkinliklere ayırarak sürdürmüştür. 1920'lerin ortasında ABD'de ders vermeye başlamış ve daha sonra bu ülkeye çok sık ziyaretler ve geziler yapmıştır. 28 Mayıs 1937'de Aberdeen İskoçya'da bir çalışma öncesi yürüyüş yaparken kalp krizinden ölmüştür.

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.