Uzun bir boz kırın ortasında bir ağaç gördüğüm zaman hayretle bakakalırım. Normal zamanlarda da ağaçların , köklerinin ve yapraklarının devrimci olduğunu düşünmekle birlikte o koca bozkırda yalnız birini görünce devrimin başkenti burası olsa gerek derim. Bu ağacın yalnız olması beni neden üzmüyor da güzel şeyler düşünmeye sevk ediyor ? Normalde yalnız duran masayı , çıkmaz sokaktaki tek lambayı , terk edilmiş bir arabayı Yalnız görünce hüzünlenen ben ağacı görünce aynı şeyleri düşünmüyorum . Ağaç sanırım tek umudum benim . Her şeye karşı başkaldırımın sembolü .
Yorum Bırakın